Geçen haftaya kadar pazar ve marketlerde 40 TL'ye satılan salatalıklar bu hafta içerisinde hem birçok yerde 10 TL'ye kadar düşmüş hem de bol miktarda tezgahlardaki yerini almıştı.
Yukarıda bir cümlesini aldığımız haber sosyal medyada yayılınca durumu anlamış olduk. Yine, ithal edilen ürünler sınırdan vatanına geri dönmüştü. Üzerinde bulunan ve olması gereken orandan 14 kat daha fazla zehirleyici kimyasal madde bulunuyormuş.
Rantiyeci üretici insan sağlığını ve bir o kadar da üretim aşamasında çalışan onlarca işçisinin hayatıyla oynamaktan geri kalmamış. Basmış kimyasalı ve dipdiri, taze gibi görünsün diye ürünleri cilalamışta cilalamış.
Vicdanında zerre Allah korkusu olmadan. O ilacı kullanırken öldürdüğü arılar başta olmak üzere faydalı olabilecek çeşit çeşit böceğin katledilmesi de bir yana..
İnsan acımayan hayvana acır mı ? Bu nasıl bir vicdan bu nasıl kalp ki acıma duygusunu tamamıyla yok etmiş. Yahudi'den daha berbat şekilde masum insanların katline hem de kanser olup ölümüne neden olmak için sandık sandık ürün paketlemiş.
Ne yazık ki, Pestisit denilen ve kullanımı ile ölüme sebep olan, kanserin her türlüsünü insan vücudundan üreten bu kimyasal maddeyi insan olarak kullanmazsa olmaz mıydı.
İşte Pestisit ve zararları..
Besin maddelerinin üretimi, tüketimi ve depolanmaları sırasında, besin değerini bozan ve besinleri yok eden, zarar veren haşereleri, mikroorganizmaları ve diğer zararlıları (pestleri) yok etmek için kullanılan fiziksel, kimyasal veya biyolojik savaş maddelerine pestisitler denir.
Tarımsal üretimde bulunan her çeşit haşerelerin birçok zararlı etkisi var. Bu etkileri ortadan kaldırmak için kullanılan toksik etkili kimyasallar “pestisit” olarak tanımlanıyor. Her ne kadar bitkilere zarar veren canlıları öldürmek maksadıyla kullanılsa da faydalı pek çok canlıyı da öldürebiliyor. Çevre ve insan sağlığını da tehdit eden en basit tabiriyle bu tarım zehirleri her ne kadar Tarım ve Orman Bakanlığı kontrolünde kullanıldığı iddia edilse de ne yazık ki, denetimin hakkıyla yapılmaması nedeniyle bol ve sebil miktarda kullanılmaktadır.
Böcek, ot, mantar, yumuşakça, kemirgen ve akarlara karşı kullanılan ilaçlar gibi farklı amaçlarla kullanılsa da kullanım sonrası belli reaksiyonlarla özünü değiştiren bu kimyasallar toprağın canlılığını olumsuz etkiliyor, onu kirletiyor, bozuyor ve gıdalarda kalıntı bırakıyor. Yani mutfağımızdan eksik etmediğimiz sebzeler ve meyvelerde bulunuyor. Biz bunları yediğimizde zehre ne kadar çok maruz kaldıysak sağlığımız da o kadar etkileniyor; akut ya da kronik hastalıklar ortaya çıkabiliyor.
İnsanlarda kısırlık, hormonal sistemde ve sinir sisteminde bozukluklar ve kanser gibi sağlık sorunlarına sebep olabilen bu tarım zehirlerinin özellikle tarım işçileri gibi doğrudan pestisitlerle çalışanlar ve bunların uygulandığı bölgede bulunan kişileri ise artık ölümün ilk sırasındaki adayı durumuna düşürüyor.
Dışarıdan aldığımız meyve ve sebzeleri yemeden önce bol su ile iyice yıkayabilir, bir kabın içinde soğuk ve duru suda bir süre bekletebilir, ardından temiz bir bezle kurutabiliriz.
Meyve ve sebzeleri yıkamadan önce ellerimizi sabun ve su ile yıkamayı da ihmal etmemeliyiz.
Narenciyelerin kabuklarındaki pestisitlerden kurtulmak için kabuğunu soyabiliriz.
Belediyelerin İlaçlandırmalarında da Aynı Sorun
Belediyeler tarafından her yıl kentlerde kullanılan yüzlerce ton pestisit ve biyosidal ürün, kentsel biyoçeşitlilik üzerindeki olumsuz etkileriyle beraber, insan sağlığı için kabul edilemez bir risk teşkil ediyor.
Fetüsten anne sütüne, çeşme suyundan okul bahçesine kadar hemen her yerde pestisitlerin olumsuz etkilerine maruz kalabiliyoruz. Sokaklar, kaldırımlar, yürüyüş yolları gibi sert yüzeylerde istenmeyen yabani otlar ve diğer bitkilerle mücadele etmek için uygulanan herbisitler, kentsel alanların korunmasında yaygın olarak kullanılan pestisitler arasındadır. Yüzeye püskürtme yolu ile uygulanan pestisitler, su kaynaklarına ulaşarak su kirliliğine yol açar. Pestisitler okul, park ve bahçelerde de yaygın kullanılmaktadır. Okul binalarında kullanılan pestisitler; kitaplar, raflar, sıralar ve duvarlara yapışabilme özelliğine sahiptir. Çocuklar, kirletilmiş yüzeylere temas ettiğinde, okul ortamında günlerce kalabilen pestisit kalıntılarını bünyelerine alabilirler. Oyun bahçelerini yabani otlardan temizlemek için kullanılan herbisitler, çocukların elleri, bedenleri, giysileri ve spor ayakkabılarına yapışarak sınıflara taşınabilir.
Derleme @erolkaranet / 2023
