@erolkaranet'te Aradığınız Kelime veya Konuyu Buraya yazınız!

erolkarasiteleri

                                                                                                   "

Banner

Peygamberimiz Nazardan Çarpılanı Nasıl Kurtarmıştır




Nazar Değen Birini Peygamberimiz Nasıl Kurtarmıştır
 
“Göz değmesi haktır. Deveyi kazana, insanı da kabre girdirir.” [Keşfü’l-Hafâ, 2: 76 (Ebû Naim’den naklen)]

Peygamberimiz (asm)'in göz değmesi karşısında ondan korunmak için hangi duaları okuduğunu ve neler yaptığını Ebû Said el-Hudrî (r.a.) şöyle anlatmaktadır:
“Resulullah (a.s.m.) (Cinlerin ve insanların nazarından Allah’a sığınırım, gibi dualarla) cinlerin nazarından, sonra da insanların nazarından Allah’a iltica ederdi. Sonra Muavvizetân (Felâk ve Nâs Sûreleri) inince, bu sûrelere devam etti. Diğer duaları terk etti.” (age., Tıb: 34)

Nazardan korunmak için mânâsı bilinmeyen bazı muskalar yazıp kullanmak veya “nazar boncukları” takmak İslâm inancına uymayan bâtıl âdetlerdir. Bu gibi şeyleri insanın takınması caiz olmadığı gibi, bir hayvana veya bir eşya üzerine takmak da aynı şekilde meşru değildir. Peygamberimiz (asm)'in haram saydığı bazı şeyler arasında nazarlık takınmak da sayılmaktadır.(Neseî, Zînet: 17)

***
Sahabîlerden Amr bin Rebia, Sehl bin Huneyf’i yıkanırken görür, nazar eder. Sehl çarpılmış gibi yere yıkılır. Alıp, Peygamberimiz (asm)'in bulunduğu yere götürürler. Durumu öğrenen Peygamberimiz (asm) “Kimden şüphe ediyorsunuz?” diye sorar. Sahabîler, Amr bin Rebia’nın ismini verirler. Bunun üzerine Peygamberimiz (asm) Amr’ı azarlayarak,
“Sizden biriniz neden din kardeşini öldürüyor? Biriniz kardeşinde beğendiği, hoşuna gittiği bir şey gördüğü zaman, ona mübarek olması için dua etsin (Mâşallah, Bârekallah gibi sözler söylesin)” buyurur.
Daha sonra Peygamberimiz (asm) bir miktar su ister ve nazar eden Amr’ın abdest almasını emreder. (İbni Mâce, Tıb: 32, Müsned, 3: 447)

****
Bir nevi abdest olan bu tatbikatı fıkıh âlimlerimiz şöyle tarif ederler: Bir kabın içine su konur. Nazar eden kimse bir avuç alır, ağzını çalkar, suyu kabın içine püskürtür. Sonra aynı sudan alarak yüzünü yıkar, sonra sol eliyle su alarak sağ elini yıkar, sağ eliyle de alarak sol elini bileklere kadar yıkar. Daha sonra sağ ve sol dirseklerini yıkar. Sonra dirseğini ve omuzu arasını yıkar. Sonra ayaklarını, sağ ve sol dizini yıkar. Elini ve ayaklarını yıkarken, kolunu ve dizinden aşağısını yıkamaz. Daha sonra sağ böğrünü aşağı doğru yıkar. Bütün bu organlarını yıkadıktan sonra su aynı kapta biriktirilir. Nazar eden kişi bu işi tamamladıktan sonra su kabını alarak nazar ettiği şahsın arkasında durup başına döker.(Neyevi, Şerh-u Sahih-i Müslim, 14 % 172-173) Kullanılan bu su pis sayılmamaktadır. Bunu Peygamberimizin (asm) bizzat kendi tatbikatından anlamaktayız.

****
Peygamberimizin kısaca tarif ettiği ve âlimler tarafından da genişçe izah edilen bu yıkamanın bilinmeyen pek çok hikmeti, şüphesiz, vardır. En azından nazar şüphesini gidermek için bu sünneti yapmak gerekir. Bu yıkama ve dökme işi sahabîler tarafından da zaman zaman tatbik edilmiştir.
Bu iş yapıldıktan sonra nazar eden kimse bereket duasında bulunarak, “Mâşallah, Lâ kuvvete illâ billah” derse, meydana gelebilecek zararı Allah’ın gidereceği bildirilmektedir. Zaten bu yıkama işinin yapılması bir nevi fiilî duadır. Tesir ve şifa ise Allah’tan beklenmelidir.
Nazardan ve ondan gelebilecek şerden Allah’a sığınmalıdır. Hz. Âişe (ra)’den öğrendiğimize göre, Peygamberimiz (asm) ona göz değmesine karşı rukye yapmasını (dua okumasını) emretmiştir.(İbni Mâce, Tıb: 34)
Başka bir hadiste, “Nazardan Allah’a sığınınız” (age., Tıb: 32) buyurularak, şifayı Allah’tan istememiz tavsiye edilmektedir.

sorularlaislamiyet. com
#Yargı, #Magazin, #Hastalık, #Gezi, #Dini, #Kamuda

Yorum Gönder

0 Yorumlar
*Asılsız yorum yapmayınız. Mesajlar Yönetici tarafından denetleniyor.