İstanbul Adalarında Sahiller Halka Kapalı..

Son bir kaç haftadır Adalar turundayız. Büyükada ve Heybeli, Kınalı ve Burgaz en ünlü ve tırizm açısından ilgi çeken adalarımız. İstanbul'un sayfiye yerlerinden. Her yaz nüfusunda artış olsa da, yerli ada sakinleri bu durumdan memnun olmasa da adalar cazibe merkezi olacaktır. Olmaya da devam edecektir. Zaman zaman "yabancılara adalara giriş ücretli olsun" diyen çatlak sesler çıksa da seyahat özgürlüğünün kısıtlanması demek olan bu girişimin hayat bulmaması gerekir. O zaman "ada halkı da Anadolu ya da Avrupa topraklarına adım attığında bedel ödesin" denilir.
Adada ticari anlamda ulaşımda dahil olmak üzere bir soygun yaşandığı gerçeği var. Ayrıca bununla birlikte orman alanlarına girişlerin yasak edilmesi piknik yapmak isteyenlerin hevesini kursaklar bıraksa da sahilde oturup şöyle bir deniz manzarası izleyeyim ya da denize serbestçe girebileyim demenin de imkanı yok

Ada sahilleri resmen işgal altında.
Anayasa ve yasalara göre, kıyılar halka açık. Tabii kağıt üstünde, hayatın gerçekliğinde tellerle çevrilmiş, ücret ödenmeden girilemeyecek yerler halinde, birilerinin rantiye alanları olmuş.
Adalarda yüze yakın plaj var. Hatta bir çoğu iskelelerde görevlendirdikleri çalışanlarıyla yerli yabancı turistleri kendi plajlarına götürmek için tezgah bile kurmuş. Günü birlik 200 - 250 TL giriş ücreti olan plajlara para vermek istemezseniz denizlere sadece tepelerden ya da iskele etrafına konulan küçük park alanlarından bakabilirsiniz. Burada da konuşlandırılmış olan uçuk rakamalra hizmet ettiğini sanan lokantaların işgalini de bilmenizi isteriz.

Bir kişi rahatlıkla adaya geldiği zaman ekonomik bir gün , özgürce bir denizden yararlanma imkanı bulamamaktadır.

Halka ücretsiz denilen yerde bile plaja gireyim deseniz şezlong, şemsiye açmanın imkanı yok. Oraya yerleşmiş birileri size imkân tanımıyor, yer yok çünkü. Kendi koydukları şezlong ve şemsiyeleri kullandırma mecbur bırakıyor.

Anlayacağınız, üç beş uyanık sahilleri parselleyip, plaj diye kapatmış. Çoğunun bırak cankurtaranı, tuvaleti, soyunma kabini dahi yok. Ama; para vermeden suya ayağını bile sokamazsın.

İETT Bile Fahiş fiyatla Hizmet Ediyor

Daha önce yazdığımız Büyükada ile ilgili yazımızda belirtmiştik. Adalarda elektrikli mini otobüsler İETT adına hizmet veriyor. Bir kişi nereye giderseniz gidin 2023 yılı ücret tarifesine göre kısa ya da uzun mesafe, öğrenci , tam vs fark etmeksizin 34 TL. Parayı verince binemiyorsunuz, kalabalık yüzünden iki saat ana durakta beklemek zorundasınız. Ara duraklardan da binme imkanı pek nadir.

Bisiklet saati 50 TL, elektrikli çekçekler de en kısa mesafe 50 TL. Uzun tur yapacaksanız , ya da adanın uzak bir yerine gidecekseniz pazarlık yapıyorsunuz. 150 - 200 TL belki de daha fazla ücret ödediğiniz oluyor. Şehir hatları vapurları diğer turlara göre ucuz..

Büyükada Çarşı Cami turnike var ama 5 TL ler elden alınıyor.

Tuvaletlere Gelince

Hazır sahillerden, ulaşımdan söz etmişken insanların gereksinimin olmaz olmazı olan tuvalet ihtiyacını gidermek Büyükada Çarşı caminde 5 TL.. Turnike var ancak ne hikmetse elden alınıyor. Tuvalet kirli ve sabun kağıt bulma imkanı yok. Sahilde olduğu ve cami tuvalti olduğu için yoğun bir müşteri performansı var. Camide ibadet etmek için gelenlerin bir çoğu mecburen taharet almak istediği içinde bu ücreti istemeden, tepkiyle ödüyor. Oysa Heybeliada'da ve Kınalıada'da İBB tarafından 2022 yılında hizmete açılan, yapılacağı dönemlerde hemen hemen her yeniliğe karşı çıkmayı adet haline getiren Adalılardan büyük tepki alan tuvaletin diğer iki adaya ve adanın farklı yerlerinde konuşlandırılması gerekir. Bu tuvaletle hem temiz, hem donanımlı hem de 1 TL.. Adada şahıslar da tuvalet açmış. Bunlarda fiyat 5 TL, Kınalıada camide tuvalet 3 TL. Bakımlı değil. Görevli var, ve toplanan paraların tuvaletin bakımı için kullanılacak dese de sadece sıvı sabun buluyorsunuz. Temizlik hak getire. Belediyenin temiz bakımlı ve hijyenli, tam donanımlı tuvaleti herhalde tuvalet rantçılarının huzurunu kaçırmış..