@erolkaranet'te Aradığınız Kelime veya Konuyu Buraya yazınız!

Reklam


HMD Deseniz de.. Güneş Balçıkla Sıvanmaz




Osmanlı İmparatorluğu'nun unutulmaz isimlerinden olan Sultan Abdülhamid Han hazretlerinden kimler nefret eder.
Avrupalılar...
Masonlar, Siyonistler, İngilizler ve Ermeniler başta olmak üzere Avrupalı emperyalist, sömürgeci devletlerle bunların içerideki maşaları azgın emellerine set çeken Abdülhamid Han'ı asla unutmayacaklar ve kinlerini eksik etmeyeceklerdir.
Sadece bunlar mı , hayır ?
Abdülhamid’i küçültmek, çürütmek, baltalamak ve engellemek iste­yen, Türk tarih kitaplarına bile "Kızıl Sultan" olarak yer verdiren, millî duyguları olmayan sözde aydın geçinen Türk kimlikli Osmanlı düşmanları...
Dün vardılar, bugün de varlar ve yarın da olacaklar.. Kinlerinde boğulsunlar..
Abdülhamid Han'ı bilen bilir. Her başarılı insanın dostu da düşmanı da vardır. Fırsat düşmanalrın eline geçerse de her kötülüğü yaparlar.
Hamid ya da Abdülhamid adına tahammülleri olmayanlar Hamidiye olarak sayısız eserlerin ön adı olan bu ismi asla hazmedemeyeceklerdir.
Sayısız eserlerini yok etmeye çalışsalar da yine de ömürleri yetmemekte ve Abdülhamid hanın sadece Türkiye'de değil Dünya üzerinde bulunan eserlerini yok edemeyeceklerdir. Bir yerlerde bir Hamidiye adı mutlaka var olacaktır.
Güneş balçıkla sıvanmaz.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştirak şirketi Hamidiye A.Ş. tarafından satılan ve asırlık geçmişi bulunan su markası "Hamidiye"nin adının "HMD" olarak değiştirilmesi, yeni markanın satışa çıkmasıyla ortaya çıkmıştı. Hamidiye istenildiğinde müşterilere verilen HMD yazılı yeni etiketli suyun satışıyla birlikte sosyal medyada ardında yazılı bvce sözlü medyada da tartışılmaya başlandı.
Ne var ki, geldiği günden beri yaptığı tabela önünde poz vermek, bir önceki belediyenin bıraktığı eserleri yeni imiş gibi kamuoyuna sunmakla reklam belediyeciliği yapan İBB yönetimi, gelen tepkiler üzerine anında "çark" ederek Hamidiye isminin kaldırılmadığını dddia eti. Bu açıklamaya çocuklar bile inanmazken kargaların gülmelerine bile sebep oldu.
Üsküdar belediye Başkanı Hilmi Türkmen'in şu sözleri kayda değerdir. "Hamidiye Kaynak Suları, sadece bir marka değil, Sultan II.Abdülhamid Han’ın İstanbul'a içme suyu sağlamak için kurduğu tarihi bir değerdir. Adını “HMD” yapmak da bir marka değişikliği değil, tarihe çok ileri derece bir hürmetsizliktir."
Türk düşmanı yunan papazı Makarios'un heykelini belediye başkanlığını yaptığı beldeye dikecek kadar ileriye giden birinin HMD olarak Hamidiye adını değiştirmesi Osmanlı ve Türk değerlerine ne kadar saygılı olduğunun da göstergesidir. 
HMD gibi bir markaya olan tepkiler üzerine ikinci isim, ikinci marka kılıfı uydurarak her zaman olduğu gibi "sudan sebep" bulmada uzman olanlara vatandaş "madem öyle İstanbul'un suyuna yakışır bir başka marka mı yoktu" diyerek bahanelere inanmadıklarını da dile getirdi. 
Öte yandan, Hamidiye markasının sadece kısaltması olduğu iddia edilen açılımın ne olduğu belli olmayan HMD adıyla, İBB dışında her hangi bir su firması, esas markayla aynı şekle sahip şişe, aynı renkler ve hatta aynı yazı karakteri ile piyasaya sunmuş olsa idi, "taklit ediyor" diyerek mahkemelerde dava üstüne dava açılırdı. İşin özü tepkiler gelmese idi bu yıl aynı sadece HMD olarak değişen markanın etiketi de, şekli de, cibiliyeti de seneye tek olarak İBB'nin uan kuruluşu olarak satışlara tek marka olarak devam edebilirdi. Zira marka, sembol değişikliğini çok iyi yapan CHP li İBB yönetiminin bu girişimleri bir çok yerde gördük. 
Bazı izahlarında, çalışkanlığa ihtiyacı var, mizahını yapmaya bile değmiyor.
Bize göre de ikinci bir markaya gerek yoktu. Suyun kalitesinin artması, yaygın pazarlama ağının oluşması, piyasa rayicinden daha uygun fiyata verilmesi sürümden kazanan bir İstanbul suyu olmasına yeter de artardı, bile. Şimdi, bir tüketici olarak HMD marka sudan şüphelenmem, bu markayı almak istememe sebeplerimden biri..

Hamidiye'nin tarihi
Hamidiye'nin tarihi, şehre kaliteli içme suyu sağlamak amacıyla II. Abdülhamid'in emriyle kurulan ilk komisyonla başlamıştır. 1898 yılında yapılan projeye göre, Kırkçeşme tesislerinin doğu kolu üzerinde ve Kemerburgaz'ın güneydoğusundaki Karakemer ve Kovukkemer civarındaki membalar 20 maslakta toplanmıştır. 1900 yılında tesisin büyük bölümü tamamlanmış, suyun verilmesi ve resmen kabulü 26 Mayıs1902 yılında gerçekleşmiştir. Hamidiye Su, kurulduğu günden itibaren çeşmeler vasıtasıyla İstanbul halkına bedava ulaştırılmıştır. Sokak çeşmelerinin giderek kapatılması, yıkılması, yok edilmesi evlere kadar giren suyun çokluğu sonucunda Hamidiye Su, 1979 yılından itibaren şişelenerek halka ücretle satılmaya başlanmıştır. 

@erolkaranet



Hukuk, Yaşam, Din, Sağlık, Magazin, Turizm

Yorum Gönder

0 Yorumlar
*Asılsız yorum yapmayınız. Mesajlar Yönetici tarafından denetleniyor.