Pandemi olarak da bilinen olmayan, uydurulan covid salgını adı altında insanları evlere kapatan, maskelere mecbur bırakan, ilaç tüccarlarının servetine servet latan ve en acısı ise verilen ilaçlardan dolayı sayısız ölümlere sebep olan bir garip hastalık geldi geçti.
Ülkelerin yönetimleri çok sıkı tedbirler alsa da birilerinin tuzağına düştüklerini en sonunda anladılar. Aşı adı altında uyduruk ilaçların milyonlarca sevkiyatı sonunda, bugünlerde o ilaç üreticilerinin yargılanmaya başladığını da gördük.
Ülkelerin yönetimleri çok sıkı tedbirler alsa da birilerinin tuzağına düştüklerini en sonunda anladılar. Aşı adı altında uyduruk ilaçların milyonlarca sevkiyatı sonunda, bugünlerde o ilaç üreticilerinin yargılanmaya başladığını da gördük.
Ne olursa olsun ilaç piyasası bayram ederken sayısız ocakta matem tutuldu.
Devletler bu tuzağa düşerken, vatandaşlarının da kobay olarak kullanılmasına da incelemeden, bilmeden ön ayak oldular.
Toplu halde bulunmalar yasaklandı. İbadethaneler kapatıldı. Cumalar kılınmaz, teravih namazları eda edilmez oldu.
Ve her yerde olduğu gibi ülkemizde de Diyanet İşleri Başkanlı çıkardığı yönetmekliklerle tedbir almaya çalıştı. Önce kesin kapana camileri daha sonra mesafeli saf tutma düzeni ile açtı. İmamlara sadece farz namazları kıldırtıp cemaati camiden dışarıya çıkartmalarını emretti. Bilhassa müftülük yakınında olanlarla şehir merkezinde bulunan irili cami görevlileri bu emre uydu. Köy ve mahallelerde herkes bildiği, anladığı şekilde devam etti.
Toplu halde bulunmalar yasaklandı. İbadethaneler kapatıldı. Cumalar kılınmaz, teravih namazları eda edilmez oldu.
Ve her yerde olduğu gibi ülkemizde de Diyanet İşleri Başkanlı çıkardığı yönetmekliklerle tedbir almaya çalıştı. Önce kesin kapana camileri daha sonra mesafeli saf tutma düzeni ile açtı. İmamlara sadece farz namazları kıldırtıp cemaati camiden dışarıya çıkartmalarını emretti. Bilhassa müftülük yakınında olanlarla şehir merkezinde bulunan irili cami görevlileri bu emre uydu. Köy ve mahallelerde herkes bildiği, anladığı şekilde devam etti.
Yönetmeliklere göre, cuma namazlarını 4 sünnet + hutbe ve 2 farz namazı ile bitirtenler oldu. Sonra bunu 10 rekata çıkartanlar oldu.
Pandemi biteli sene olacak. Vatandaş pandemiyi de maskeyi de unuttu. Camilerde saflar sıklaştırıldı. Cami cemaatleri camilerde gönüllerince kalmaya başladı.
Ne var ki, halen bazı camilerde pandemi da verilen yönetmeliklerini uygulamadan vazgeçemeyen cami görevlilerinin olduğunu ara ara görmeye başladık.
Farklı camilerde cumalarını eda eden biri olarak en son İstanbul Dolmabhaçe camiinde yaşadım. Cami görevlisi cumayı 10 rekatta bitirdi. Cemaat kalan 6 rekata devam ederken, imamın camiden çıkmasına şahit olduk.
Tamam, cuma namazı 10 rekattır. Aksini iddia eden olmas abile bu şartın sadece selatin adı altında belirlediğimiz merkezi cuma camilerinde olması gerektiğini de biliyoruz. Mescitlerde cumanın kılınmamasını bildiğimiz gibi. Ne var ki, dini kendimize uydurmayı sevdiğimizden her yerde köyde bayırda, fabrika içlerinden avmlere kadar her yerde cuma namazı eda edilir oldu.
Buna da eyvallah dedik. Ancak camiler arasında farklılıklar olunca ister istemez göze batıyor. Kimi imam 16'yı tamamlayıp camiden son çıkan kişi oluyor. Kimi de halen "pandemi yönetmeliği var, biz 10 kıldırıyoruz" diyerek camiden çıkıp giden de var. Hatta, şikayet merci olarak müftülüğü tarif eden de var.
Pandemi biteli sene olacak. Vatandaş pandemiyi de maskeyi de unuttu. Camilerde saflar sıklaştırıldı. Cami cemaatleri camilerde gönüllerince kalmaya başladı.
Ne var ki, halen bazı camilerde pandemi da verilen yönetmeliklerini uygulamadan vazgeçemeyen cami görevlilerinin olduğunu ara ara görmeye başladık.
Farklı camilerde cumalarını eda eden biri olarak en son İstanbul Dolmabhaçe camiinde yaşadım. Cami görevlisi cumayı 10 rekatta bitirdi. Cemaat kalan 6 rekata devam ederken, imamın camiden çıkmasına şahit olduk.
Tamam, cuma namazı 10 rekattır. Aksini iddia eden olmas abile bu şartın sadece selatin adı altında belirlediğimiz merkezi cuma camilerinde olması gerektiğini de biliyoruz. Mescitlerde cumanın kılınmamasını bildiğimiz gibi. Ne var ki, dini kendimize uydurmayı sevdiğimizden her yerde köyde bayırda, fabrika içlerinden avmlere kadar her yerde cuma namazı eda edilir oldu.
Buna da eyvallah dedik. Ancak camiler arasında farklılıklar olunca ister istemez göze batıyor. Kimi imam 16'yı tamamlayıp camiden son çıkan kişi oluyor. Kimi de halen "pandemi yönetmeliği var, biz 10 kıldırıyoruz" diyerek camiden çıkıp giden de var. Hatta, şikayet merci olarak müftülüğü tarif eden de var.
Son olarak ülkemizde durum nedir ? diye baktığımızda en popüler şikayet sitesi olan şikayetvar .com sitesinde bu konudan rahatsız olan vatandaşlarımızın yazılarını gördük.
Tüm camiler ya 10 rekatla cuma namazını tamamlamalıdır.. İmam cemaatin arkasından çıkmalıdır. Ya da 100 yıldır ülkemizde uygulanan 16 rekatın tamamı bitene kadar imam efendi de cemaattin ardından çıksın. Buna bir düzen getirilmelidir. Pandemi sonrası yönetmelik gönderilmediyse camilere çok geç olmadan pandemi yönetmeliklerinin fesh edildiği bildirilmesi gerekir, diye düşünüyoruz.
Tüm camiler ya 10 rekatla cuma namazını tamamlamalıdır.. İmam cemaatin arkasından çıkmalıdır. Ya da 100 yıldır ülkemizde uygulanan 16 rekatın tamamı bitene kadar imam efendi de cemaattin ardından çıksın. Buna bir düzen getirilmelidir. Pandemi sonrası yönetmelik gönderilmediyse camilere çok geç olmadan pandemi yönetmeliklerinin fesh edildiği bildirilmesi gerekir, diye düşünüyoruz.
@erolkaranet
