
Hacda ve umrede kimler kurban keser.? Umreye giden kurban keser mi ? Hangi hacılar kurban keser ?
Bakara sûresi 196. ayetin ilgili kısmı mealen şöyledir:
“… Güven içinde olursanız hacca kadar umreden yararlanan kişi, kolayında olan bir “hedy” keser. Bulamayan, üç gün hacda, yedi gün de geri döndüğünde oruç tutar. Toplamı on gün eder. Bu, ailesi Mescid-i Haram civarında oturmayanlar içindir. Allah’tan çekinerek kendinizi koruyun. Bilin ki Allah, vereceği sevap ile yapılan iş arasında sıkı bir bağ kurar.”
- Ben hacca gitmeden önce umre yapmış oldum. Bakara sûresi 196. ayet gereği hacdan önce umreye gittiğim için kurban kesmem gerekir miydi?
Bakara sûresi 196. ayetin ilgili kısmı mealen şöyledir:
“… Güven içinde olursanız hacca kadar umreden yararlanan kişi, kolayında olan bir “hedy” keser. Bulamayan, üç gün hacda, yedi gün de geri döndüğünde oruç tutar. Toplamı on gün eder. Bu, ailesi Mescid-i Haram civarında oturmayanlar içindir. Allah’tan çekinerek kendinizi koruyun. Bilin ki Allah, vereceği sevap ile yapılan iş arasında sıkı bir bağ kurar.”
- Umreye giden herkesin kurban kesmesi veya oruç tutması mı gerekiyor?
İfrad haccı yapanların veya sadece umreye gidenlerin kurban kesmeleri gerekmez. Bakara sûresinin 196. ayetinde hacca gidip de hac zamanı gelinceye kadar umre yapanların yani temettu’ veya kıran haccı yapanların bir kurban kesmeleri; ama (kurban bulamama, maddi imkânsızlık gibi sebeplerle) kurban kesemeyenlerin üçü hacda, yedisi hac dönüşünde olmak üzere toplam on gün oruç tutmaları gerektiği bildirilmiştir.
Bakara suresi 196. ayetin ilgili bölümü mealen şöyledir:
“… Güven içinde olursanız hacca kadar umreden yararlanan kişi, kolayında olan bir kurban keser. Bulamayan, üç gün hacda, yedi gün de geri döndüğünde oruç tutar. Toplamı on gün eder. Bu, ailesi Mescid-i Haram civarında oturmayanlar içindir. Allah’tan çekinerek kendinizi koruyun. Bilin ki Allah, vereceği sevap ile yapılan iş arasında sıkı bir bağ kurar.”
Dolayısıyla hac mevsimi dışında umre yapanların kurban kesmeleri veya oruç tutmaları gerekmemektedir.
“… hacca kadar umreden yararlanan kişi, kolayına gelen bir hedy (kurban) keser. Bulamayan, üç gün hacda, yedi gün de geri döndüğünde oruç tutar. Toplamı on gün eder. Bu, ailesi Mescid-i Haram civarında olmayanlar içindir.” (Bakara, 2/196)
Hacılar kurban bayramı kurbanı keserler. Hac sûresinin 28. ayetine göre hacılar kurban bayramı kurbanını orada keseceklerdir. Hanefi mezhebinin, yolculara kurbanın vacip olmayacağı şeklindeki fetvası hem ayete hem de Allah’ın Elçisi’nin uygulamasına terstir.
“Güven içinde olursanız hacca kadar umreden yararlanan kişiye, kolayına gelen bir kurban gerekir. Onu bulamayan kişi, üç gün hacda, yedi gün de geri döndüğünde oruç tutar. Bu tam on gün eder. Bu, ailesi Mescid-i Haram civarında oturmayanlar içindir. Allah’tan korkun. Bilin ki Allah’ın cezası pek ağırdır.”
Bu ayete göre ifrad haccı, yani umre yapmaksızın sadece hacc ibadeti yapan kişiler kurban kesmezler. Ama hacca kadar umre yapan kişilerin yani temettu’ veya kıran haccı yapanların kurban kesmesi lazımdır. Eğer bunlar para bulamama vs. gibi çeşitli sebeplerle bu kurbanı kesemezlerse üç günü hacda, yedi günü hac dönüşünde olmak üzere toplam on gün oruç tutacaklardır.
Bakara suresi 196. ayetin ilgili bölümü mealen şöyledir:
“… Güven içinde olursanız hacca kadar umreden yararlanan kişi, kolayında olan bir kurban keser. Bulamayan, üç gün hacda, yedi gün de geri döndüğünde oruç tutar. Toplamı on gün eder. Bu, ailesi Mescid-i Haram civarında oturmayanlar içindir. Allah’tan çekinerek kendinizi koruyun. Bilin ki Allah, vereceği sevap ile yapılan iş arasında sıkı bir bağ kurar.”
Dolayısıyla hac mevsimi dışında umre yapanların kurban kesmeleri veya oruç tutmaları gerekmemektedir.
- Kurban sadece hacda olanların yerine getirmesi gereken bir ibadet mi?
“… hacca kadar umreden yararlanan kişi, kolayına gelen bir hedy (kurban) keser. Bulamayan, üç gün hacda, yedi gün de geri döndüğünde oruç tutar. Toplamı on gün eder. Bu, ailesi Mescid-i Haram civarında olmayanlar içindir.” (Bakara, 2/196)
Hacılar kurban bayramı kurbanı keserler. Hac sûresinin 28. ayetine göre hacılar kurban bayramı kurbanını orada keseceklerdir. Hanefi mezhebinin, yolculara kurbanın vacip olmayacağı şeklindeki fetvası hem ayete hem de Allah’ın Elçisi’nin uygulamasına terstir.
- İfrad haccı yapanlar kurban kesmeli midirler?
“Güven içinde olursanız hacca kadar umreden yararlanan kişiye, kolayına gelen bir kurban gerekir. Onu bulamayan kişi, üç gün hacda, yedi gün de geri döndüğünde oruç tutar. Bu tam on gün eder. Bu, ailesi Mescid-i Haram civarında oturmayanlar içindir. Allah’tan korkun. Bilin ki Allah’ın cezası pek ağırdır.”
Bu ayete göre ifrad haccı, yani umre yapmaksızın sadece hacc ibadeti yapan kişiler kurban kesmezler. Ama hacca kadar umre yapan kişilerin yani temettu’ veya kıran haccı yapanların kurban kesmesi lazımdır. Eğer bunlar para bulamama vs. gibi çeşitli sebeplerle bu kurbanı kesemezlerse üç günü hacda, yedi günü hac dönüşünde olmak üzere toplam on gün oruç tutacaklardır.
- Umre Kurbanı Var mıdır ?
- Hacda kurban ne zaman kesilir?
Hanefî mezhebine göre kurban bayramının ilk üç gününde kesilir. Daha önce kesilemez. Tehir edilerek daha sonra kesilmesi durumunda, Ebû Hanîfe’ye göre, ceza olarak ayrıca bir dem (koyun veya keçi kesmek ) gerekir. İmam Muhammed ve Ebû Yûsuf’a göre ise tehirden dolayı ceza gerekmez (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, IV, 39, 40).
Şâfiî mezhebine göre temettu kurbanı, umreyi tamamladıktan sonra hac için ihrama girmeden önce kesilebilir. Bu kurbanın kesiminin son vakti yoktur. Ancak kurban bayramı günlerinde kesilmesi daha faziletlidir (Nevevî, el-Mecmû‘, VII, 183-184).
Nafile olarak kesilen kurban, Hanefîlere göre kurban bayramı günlerinde kesilmesi efdal olmakla birlikte daha önce de kesilebilir (Merğînânî, el-Hidâye, II, 492; İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, IV, 39). Bunların dışındaki adak ve ceza kurbanları, bunları vacip kılan sebebin oluşmasından sonra ister bayram günlerinde isterse diğer günlerde kesilebilir (Merğînânî, el-Hidâye, II, 492; İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, IV, 39).
Şâfiîlere göre ceza kurbanı, sebebin oluşmasından itibaren hem bayram günlerinde hem de başka zamanlarda kesilebilirken, adak ve tatavvu (mendup) kurbanları, ancak bayram günlerinde kesilebilir (Nevevî, el-Mecmû‘, VII, 498-500).
Şâfiîlere göre fevat (ihrama girdiği hâlde Arafat vakfesine yetişemeyen kişinin ertesi yıl hac edip, kesmesi gereken) kurbanı, haccın kaza edildiği yılda kesilir. Hanefîlere göre ise fevat dolayısıyla kurbanı kesmek gerekmez (Nevevî, el-Mecmû‘, VII, 499; Merğînânî, el-Hidâye, II, 478).
Muhsar (ihrama girdikten sonra kendi iradesi dışında gerçekleşen bir engel dolayısıyla hacca veya umreye gidemeyen) kişi o sene hac yapamayacağına kanaat getirdikten sonra hemen kurban keser ve ihramdan çıkar. Ancak Hanefîlerden Ebû Yûsuf ve Muhammed’e göre ihsar kurbanı ancak bayramın ilk üç gününde kesilir. İhsar kurbanının Harem bölgesinde kesilmesi Hanefîlere göre gerekli iken Şâfiîlere göre gerekli değildir (Merğînânî, el-Hidâye, II, 471). Diyanet Din İşleri Yüksek Kurulu
- Hacca giden kişinin hacla ilgili kurbanları memleketinde kesilebilir mi?
Temettu veya kırana niyet eden hacıların, Cenab-ı Hak kendilerine aynı mevsimde hac ve umreyi nasip ettiği için şükür olarak kesecekleri hayvanları Harem dâhilinde kesmeleri gerekir (Bakara, 2/196; Mâide, 5/95). Bu kurbanın, kurban bayramında kesilen udhiyye kurbanı ile ilgisi olmadığından dolayı, Harem bölgesi dışında kesilmesi geçerli değildir (Merğînânî, el-Hidâye, II, 493). Aynı şekilde hac ve umre ile ilgili ceza kurbanlarının da Harem Bölgesi’nde kesilmeleri gerekir. Diyanet Din İşleri Yüksek Kurulu
- Temettu veya kıran haccına niyet eden bir kimse kurban kesme imkânına sahip olduğu hâlde bunun yerine oruç tutabilir mi?
Temettu veya kıran haccına niyet eden bir kimse kurban kesme imkânına sahip olduğu hâlde bunun yerine oruç tutamaz. Hatta bu imkânı bulamayıp oruç tutmuş olan bir kimse eyyam-ı nahr denilen kurban kesme günlerinde bu imkânı elde ederse, ayrıca kurban kesmesi de gerekir. Eyyam-ı nahrdan veya tıraş olduktan sonra bu imkânı elde ederse; orucu yeterli olup kurban kesmesi gerekmez (Kâsânî, Bedâi‘, II, 173). Diyanet Din İşleri Yüksek Kurulu
- Hacda kurban kesmeden önce tıraş olana ceza gerekir mi?
Hacda Akabe cemresine taş atmak, kurban kesmek ve tıraş olmak arasında sırayı gözetmenin hükmü imamlar arasında ihtilaflıdır. Bu sıraya uymak Ebû Hanîfe’ye göre vaciptir, dolayısıyla sıralamanın bozulması, dem gerektirir. Ebû Yûsuf, İmam Muhammed ve diğer mezhep imamlarına göre ise sünnettir. Bu sıraya uyulmaması hâlinde herhangi bir ceza gerekmez (Mevsılî, el-İhtiyâr, I, 480, 505). Günümüzdeki zorluklar dikkate alındığında bu görüşle amel etmenin uygun olacağı söylenebilir. Diyanet Din İşleri Yüksek Kurulu
- Hac ibadetini yapan kişi, ayrıca memleketinde de kurban kesmekle yükümlü müdür?
Hac için ihramda olan kişi Mekke’de seferî ise kendisine udhiyye kurbanının vacip olmadığı konusunda ittifak vardır. Seferî olmaması hâlinde ise udhiyye kurbanının vacip olup olmadığı konusunda Hanefî fakihleri arasında ihtilaf vardır.
Tercih edilen görüşe göre haccetmekte olan kimse, ister seferî olsun ister olmasın kurban kesmekle yükümlü olmaz (Bkz. Haddâd, el-Cevhera, II, 282; İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, IX, 457). Ancak yolcu hükmünde bulunan kimsenin tek başına veya mukimlerle birlikte kurban kesmesine bir engel de yoktur.
Şâfiî mezhebine göre ise udhiyye kurbanı, seferî olsun olmasın, hacda bulunsun bulunmasın, imkân bulan herkes için sünnet-i müekkededir (Nevevî, el-Mecmû‘, VIII, 383). Diyanet Din İşleri Yüksek Kurulu
- Hacda kurban kesmek gerekli midir? Bu kurbanı Türkiye'de bir yakınımıza kestirebilir miyiz?
Yolcu (seferi olan mümin mükellef) bir yerde konakladığında, bu konaklama mesela Hanefî mezhebine göre on beş gün ve daha fazla olacaksa, namazları tam kılar (kasr yapmaz); ama bu kişi yolcu olmaktan çıkmaz, ülkesine dönünceye kadar kurban gibi konularda yine seferidir. Kurban kesmesi vacib değildir.
Temettu Haccı (Aynı hac mevsiminde, önce umre yapıp ihramdan çıktıktan sonra hac için tekrar ihrama girilerek yapılan hac) ile Kırân Haccı (Bir niyetle hac ve umre için ihrama girilerek yapılan hac)'nda harem bölgesinde (Kâbe ve civarı) şükür kurbanı (hac kurbanı, hedy) kesilmesi haccın vaciplerindendir (Bakara, 2/196).
Bu nedenle hac ibadetinin tamamlayıcı bir unsuru olan hac kurbanının harem bölgesi dışında kesilmesi caiz değildir. Bu konuda İslam bilginleri arasında herhangi bir görüş ayrılığı bulunmamaktadır. Bugün kurban etleri, kurban organizasyonunu yürüten İslam Kalkınma Bankası tarafından fakir ülkelere ulaştırılarak değerlendirilmektedir.
Hac ibadetini yapan kişilerin udhiye (kurban bayramında kestiğimiz kurbanı) kesmeleri vacip değildir. Ancak bu kişiler, dilerlerse, hac kurbanı dışında, Bayram münasebetiyle nafile olarak kurban kesmek istemeleri halinde, bunu vekâlet yoluyla Türkiye''de kestirmeleri daha uygun olur. Sorularla İslamiyet
- Kurbanını kesmeden hacdan dönen ne yapmalı?
Kesilmesi vacip olan bir kurbanı, kesmeden veya kestirmeden hacdan veya umreden dönen kişi, gelecek senelerde tekrar gittiği zaman keser veya giden birisine parasını verip vekaletle harem bölgesinde kestirir.
Hac ve umre yapan kimselerin Harem sınırları içinde kestikleri kurbana hedy (hediy) denir.
Hac ve umre yapmayanların Kurban Bayramı dolayısıyla kestikleri kurbana ise udhiyye denir.
Deve, sığır gibi büyükbaş hayvanlardan olduğunda “bedene”, koyun keçi cinsinden olduğunda “dem” adını alan hedy kurbanı nafile ve vâcip olmak üzere ikiye ayrılır.
Nafile hedy, hac ya da umre niyetiyle Mekke’ye giden kişinin kurban kesmesini vacip kılacak herhangi bir mükellefiyeti olmaksızın sırf Allah rızası için kestiği kurbandır. Hz. Peygamber (asm)’in bu amaçla 100 deve kurban ettiği nakledilmektedir (Dârimî, Menâsik, 34; Buhârî, Hac, 121-122; İbn Mâce, Menâsik, 84)
Vacip hedy ise iki türlüdür.
Birincisi, adak sebebiyle kişinin zimmetinde borç olarak tahakkuk eden hedydir.
İkincisi, temettu veya kıran haccı yapan kimselerin kesmek zorunda oldukları şükür kurbanı ile hac ve umrenin vaciplerinden birinin yerine getirilmemesi veya ihram yasaklarına uyulmaması halinde kesilen ceza kurbanıdır.
Şükür kurbanının en faziletlisi sırasıyla deve, sığır ve koyundur. Kurban kesmeye gücü yetmeyen veya bulamayan kimse, üç günü hac sırasında, yedi günü hacdan sonra olmak üzere on gün oruç tutarlar.
Ceza kurbanı ise, çiğnenen yasağın türüne göre büyükbaş veya küçükbaş hayvan olmak üzere farklılık arzeder.
Hedyin kesileceği yer ve zaman konusunda fakihler arasında önemli bir görüş ayrılığı mevcut değildir. Hedy kurbanının Harem sınırları içinde kesilmesi gerektiği hususunda ittifak bulunması yanında çoğunluk hac kurbanının Mina’da, umre kurbanının ise Mekke’de Merve tepesi yanında kesilmesinin daha faziletli olduğunu belirtmiştir.
Kesim zamanına gelince, üç mezhebe göre şükür kurbanının kurban bayramı günlerinde kesilmesi gerekir. Şâfiîler’e göre ise başka günlerde de kesilmesi câiz olmakla birlikte bu günlerde kesilmesi daha faziletlidir.
İhram yasaklarını ihlâlden dolayı kesilecek cinayet kurbanı için belli bir vakit olmadığı konusunda da görüş birliği mevcuttur.
Şafiî ve Malikiler’e göre adağın ve nafile kurbanların kesim vakti, kurban bayramı günleri iken Hanefîler bunun belli bir vakti olmadığını, ancak bu günlerde kesilmesinin daha faziletli olduğunu belirtmişlerdir. Sorularla İslamiyet
- Muhsar olan kişi kurbanını nerede ve ne zaman keser?
Muhsar (ihrama girdikten sonra kendi iradesi dışında bir engel dolayısıyla hacca veya umreye gidemeyen veya hac ya da umreyi ta mamlayamayan) kişi o sene hac yapamayacağına kanaat getirdikten sonra hemen kurban keser ve ihramdan çıkar. Ancak Hanefîlerden İmam Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed’e göre hac için ihsar kurbanı sadece bayramın ilk üç gününde kesilir. İhsar kurbanının Harem bölgesinde kesilmesi Hanefîlere göre gerekli iken Şâfiîlere göre gerekli değildir.
Derleme @erolkaranet