Allah-u Teala Kuran-ı Kerim'de bir çok ülkenin sapkın insanlar yüzünden yerle bir edildiğini, kimisinin rüzgarla, kimisinin sel ile, depremlerle, rüzgarlarla ya da insan eliyle helak edildiğini bize bildirmiştir. Kutsal kitabımızda bir çok ayrı milletten bahsedilse de helak edilen toplumların sayısı bilinmediği gibi, dünyanın yaratılışından bu yana hemen hemen her yerde defalarca insanlarla beraber yerle bir edilen ülke, şehir, millet, kasaba vs olmuştur.
Kuran-ı Kerim'de yerlerinden ve milletlerinden söz edilenler olduğu gibi, hiç söz edilmeyen sayısız kavimler de vardır. Bunlardan her ne kadar haberdar olmasak da, zamanla bir çok arkeolojik kazılar sayesinde bizden önce yaşamış olanların izlerine rastlayabiliyoruz.
“De ki: "Yeryüzünde gezin, suçluların sonunun nasıl olduğuna bir bakın." (Neml, 69) diye bize, bizden öncekilerin sonların nasıl olduğunu görmemiz gerektiğini bildiren Allah-u Teala (c.c) kendisine isyan edenlerin, dinden çıkanların, kulluklarını yeterince yapmayanların, insanlara zarar verenlerin nelerle karşılaştığını örneklerle bizlere ve hatta gelecek nesillere ibretlik olarak göstermektedir.
Son arkeolojik çalışmalardan biri de Almanya'da yapıldı ve Almanya topraklarında içerisinde yaşayan insanlarla birlikte helak edilen bir şehir bulunduğu haberi medyaya yansıdı.
Bir zamanlar Danimarka Dükalığına ait topraklarda yer alan şehir bugün Almanya sınırları içerisinde yer almaktadır. Yüzyılı aşkın zamandır arkeologların ve araştırmacıların ilgisi çeken şehrin adı. Rungholt
1300'lü yıllara kadar var olduğu söylenen Almanya’nın kuzeyinde yer alan ve önemli bir ticaret merkezi olarak kabul edilen deniz şehri Rungholt, 1362 yılında yaşanan bir fırtınayla yerler bir oldu ve Kuzey Denizi tarafından yutuldu.
Tahmini ölüm sayısı 10.000 civarındaydı. Son yapılan açıklamalarla, bilim insanları Rungholt şehrinin izlerini bulduklarını ve bir harita ile kamuoyuna söyleseler de, kesin yerin neresi olduğunu halen gizli tutmaktadırlar.
Bugün Rungholt'un gerçekte var olduğu ve sadece yerel bir efsane olmadığı yaygın olarak kabul edilmektedir. Arkeologlar, Rungholt'un önemli bir kasaba ve liman olduğunu belirtmektedirler. Yaklaşık 500 hanelik ve yerleşik 3.000 kişi , ticaret yapmak için buraya gelenlerle toplam 10 bin kişinin batıp gittiği tahmin ediliyor. İncelenen bölgede 54 höyük, kilise, drenaj sistemi ve liman bulundu.
Bir çok kaynakta, Rungholt, İskandinavya, Doğu ve Akdeniz'den gelen mallar için bir ticaret merkeziydi. Burası bölgede bir ticaret merkeziydi ve o zamanlar yol olmadığı için mallar çevredeki adalara daha küçük teknelerle dağıtılıyordu. Yerli halk zenginleşmiş adeta şımarmış idi. 16 Ocak 1362'de gelen belayı beklemiyorlardı.
Efsaneye göre Rungholt şehri, sakinlerinin günahları (sarhoşluk, dinsizlik ve kibir ) nedeniyle deniz tarafından yutulmuştu.
O dönemi anlatan hikâyelerde Noel zamanında bir grup genç sarhoş, bir domuzu sarhoş edip yatağa bağlayarak, yatırmışlar. Yakın çevrede bulunan bir papazı da getirtip yatağa yatırdıkları domuz için dua etmesini istemişler. Domuz için ayrıca, handa bulunan herkesin önünde dua etmesini isterler. Büyük bir aldatmacanın içerisinde olduğunu anlayan papaz vaaz vermek, dua etmek istemez. Papazı zorlayarak vaaz vermesini isteyen azgın topluluk olayı şiddete döker. Büyük bir çoğunluğu sarhoş olan şımarık ve azgın çiftçilerin elinden zorla kurtulan papaza kiliseye sığınır. Kiliseye giden rahip Allah'a dua eder. Ve bu azgın, şaşırmış insanları cezalandırılmasını istedi. Ve o gece kimseye görünmeden şehirden ayrılır.
Kısa bir süre sonra şiddetli bir fırtına çıkar ve Rungholt içindeki her şeyle batar.
Bugün bir çok şair ve yazar için ilham kaynağı olan şehrin akıbeti hakkında en popüler şiir şöyledir.
"Tek bir çığlık - şehir battı ve yüz binlercesi boğuldu. Dün gürültü ve neşeli bir masanın olduğu yerde, ertesi gün dilsiz balık yüzdü. "
Araştırma @erolkaranet
Bugün Rungholt'un gerçekte var olduğu ve sadece yerel bir efsane olmadığı yaygın olarak kabul edilmektedir. Arkeologlar, Rungholt'un önemli bir kasaba ve liman olduğunu belirtmektedirler. Yaklaşık 500 hanelik ve yerleşik 3.000 kişi , ticaret yapmak için buraya gelenlerle toplam 10 bin kişinin batıp gittiği tahmin ediliyor. İncelenen bölgede 54 höyük, kilise, drenaj sistemi ve liman bulundu.
Bir çok kaynakta, Rungholt, İskandinavya, Doğu ve Akdeniz'den gelen mallar için bir ticaret merkeziydi. Burası bölgede bir ticaret merkeziydi ve o zamanlar yol olmadığı için mallar çevredeki adalara daha küçük teknelerle dağıtılıyordu. Yerli halk zenginleşmiş adeta şımarmış idi. 16 Ocak 1362'de gelen belayı beklemiyorlardı.
Efsaneye göre Rungholt şehri, sakinlerinin günahları (sarhoşluk, dinsizlik ve kibir ) nedeniyle deniz tarafından yutulmuştu.
O dönemi anlatan hikâyelerde Noel zamanında bir grup genç sarhoş, bir domuzu sarhoş edip yatağa bağlayarak, yatırmışlar. Yakın çevrede bulunan bir papazı da getirtip yatağa yatırdıkları domuz için dua etmesini istemişler. Domuz için ayrıca, handa bulunan herkesin önünde dua etmesini isterler. Büyük bir aldatmacanın içerisinde olduğunu anlayan papaz vaaz vermek, dua etmek istemez. Papazı zorlayarak vaaz vermesini isteyen azgın topluluk olayı şiddete döker. Büyük bir çoğunluğu sarhoş olan şımarık ve azgın çiftçilerin elinden zorla kurtulan papaza kiliseye sığınır. Kiliseye giden rahip Allah'a dua eder. Ve bu azgın, şaşırmış insanları cezalandırılmasını istedi. Ve o gece kimseye görünmeden şehirden ayrılır.
Kısa bir süre sonra şiddetli bir fırtına çıkar ve Rungholt içindeki her şeyle batar.
Bugün bir çok şair ve yazar için ilham kaynağı olan şehrin akıbeti hakkında en popüler şiir şöyledir.
"Tek bir çığlık - şehir battı ve yüz binlercesi boğuldu. Dün gürültü ve neşeli bir masanın olduğu yerde, ertesi gün dilsiz balık yüzdü. "
Araştırma @erolkaranet
