
Bakan Bozdağ, "Yıkılan binaların sebebi kim olursa olsun, haklarında soruşturma açacağız" diyerek "Kamuoyunda sadece müteahhitlere dönük soruşturma yapıldığı iddiaları ve değerlendirmeleri yapılmaktadır. Bu iddialar ve değerlendirmelerin hiçbirisi gerçeği yansıtmamaktadır. İşin doğrusu, binanın inşasında, denetiminde, kullanımında sorumluluğu olan herkesin kusuru ayrı ayrı değerlendirilmektedir. Bu kapsamda binaların müteahhitleri, yapı denetim elemanları, belediyelerde görevli ve yetkili fenni mesuller, binada mevzuata aykırı tadilat yapanlar, kolon kesenler dahil olmak üzere ihmali ve kusuru olduğu değerlendirilenler ayrımsız soruşturulmaktadır. Bu delillerin toplanması hangi binada kimler sorumlu? Müteahhidi kim? Denetimi yapan kim? Bunlara ilişkin fenni mesuller kim? Hangi binada kim, hangi tür imara aykırı tadilat yaptığı binanın statiğini değiştirdi, kolon kesti veya kullanımdan kaynaklanan başkaca hatalar oldu? Bunların tespiti bir zaman almaktadır. Ama bilinmelidir ki bütün bu sorumlulara dair Cumhuriyet savcılıklarımız tarafından resen soruşturmalar başlatıldığı gibi delillerin de titizlikle toplanması sürdürülmektedir." dedi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, konuyla ilgili olarak şu açıklamaları da yaptı
"Ayrıca vatandaşlarımız tarafından yapılan ihbar şikayetler ile dile getirilen her tür iddia da soruşturma kapsamında büyük bir titizlikle değerlendirilmektedir. Sorumlular yargı önünde hesap verecektir. Eninde sonunda ihmali kusuru olanlar tespit edildiğinde adalet terazisinde tartılacak, herkese hak ettiği neyse adalet terazisinde dosdoğru tartılarak kendisine verilecektir. Hiçbir vatandaşımız bu kapsamda soruşturmaların savsaması, gecikmesi yahut da herhangi bir nedenle farklı bir değerlendirmeye tabi tutulması yönündeki iddialara kulak asmamasını buradan bir kez daha ifade isterim. Yanan can herkesin canı ve buradaki ihmal kusur ve diğer suç oluşturan şeyler neyse bunlarla ilgili titiz bir çalışma yürütülmektedir. Görevlendirilen 478 Cumhuriyet savcısı bir yandan ölü muayenesi bir yandan kimliklendirme bir yandan defin işlemleriyle uğraşırken önemli bir kısmı da bu soruşturmaların etkin bir şekilde yürütülmesi, sorumluların tespit edilmesi, sorumluluk derecelerinin değerlendirilmesi ve tespiti ve bunların yargı önüne çıkarılması hususunda da titizlikle bir çalışma yürütmektedirler. Ama bunların bir zaman aldığını herkesin bilmesi lazım. Çünkü binaların yapılış tarihine baktığınızda çok eski tarihli binalar olduğu gibi çok az da olsa yeni tarihli binalar da var. Kimler sorumlu? Kimler kusurlu? Bunların tespiti elbette ki bir zaman alacaktır. Bu zamanın da gecikmeksizin işletilmesinde ve bunun titizlikle yapılmasında fayda olduğunu görüyor ve bu maksatla da bölgede deprem soruşturmalarıyla ilgili özel bürolar kuruldu, özel görevlendirmeler yapıldı. Ve bu savcılara başka görev verilmemesi hususu da ayrıca kendilerine iletildi. Ve burada özel çalışmaların yürütüldüğünü ifade etmek isterim. Bugüne kadar hakkında işlem yapılan şüpheli sayısı 245. Tutuklanan şüpheli sayısı 54. Hakkında adli kontrol verilen şüpheli sayısı 47. Yakalama kararı çıkarılan ama henüz yakalanmamış şüpheli sayısı 7. Gözaltı talimatı verilen 45. Gözaltında olan kişi sayısı ise 27. Şüphelilik vasfı değerlendirilen kişi sayısı şu anda 29. Yurt dışında olduğu tespit edilen 4. Öldüğü tespit edilen 10. İfadeleri alınan 22 şüpheli bulunduğunu buradan ifade etmek isterim. Şüpheliler tespit edildikçe haklarındaki tedbir kararları dahil Ceza Muhakemesi Kanunu çerçevesinde yapılması gereken her şey eksiksiz yapılmaktadır. Bundan sonra da eksiksiz yapılacaktır.
Yıkılan binalarla ilgili hayatını kaybeden vatandaşlarımızın, kardeşlerimizin ve yaralanan insanlarımızın olduğu her yerle ilgili deliller titizlikle toplanmaktadır. Delillerin toplanması da dahil bölgeden ki adli işlemlerin gecikmeksizin yapılması için 478 Cumhuriyet savcısı görevlendirildi. Ayrıca delil tespiti işlemlerinin usulüne uygun ve gecikmeksizin yapılmasını temin maksadıyla da 600 bilirkişi görevlendirildi. Adli Tıp Kurumumuz da 394 görevlendirme yaptı. Bunlar da delil tespitinde önemli görevler ifa etmektedir. Şu ana kadar Adana, Diyarbakır, Gaziantep, Şanlıurfa ve Kilis illerinde delil tespit işlemleri tamamlanmıştır. Deliller toplanmadan hiçbir enkaz kaldırılmamaktadır. Deliller toplandıktan sonra enkazlar kaldırılmaktadır. Ayrıca deliller enkaz kaldırma çalışmalarına engel olmadan toplanması yapılmaktadır. Yani deliller toplanırken enkaz kaldırma çalışmalarının engellenmesi de söz konusu değildir. Delillerin toplanmaması ya da delillerin karartılması söz konusu değildir. Delilerin toplanmadığı ya da karartıldığı yönündeki söylentiler, iddialar kocaman bir yalandan ibarettir. Hiç kimsenin delilleri karartmaya veya delillerin toplanmasını engellemeye gücü yetmez.
Türkiye bir hukuk devletidir. Hukuk devleti içerisinde deliller hukuka uygun bir biçimde toplanmaktadır. Bundan sonra da toplanmaya devam edecektir. Şu anda delillerin toplanmasında herhangi bir aksama olmadığı gibi herhangi bir savsama delillerin karartılması vesaire de söz konusu değildir. Aksini iddia eden bunun delilini ortaya koymalıdır. Yoksa yalan yanlış birtakım bilgilerle veyahut da uydurdukları yalanlarla toplumu farklı bir şekilde manipüle etmeye hiç kimsenin hakkı yoktur. Aziz vatandaşlarımızın deprem provokatörlerine dikkat etmesinde de büyük fayda olduğunu bu vesileyle bir kez daha ifade etmek isterim. 'Deliller toplanmıyor.' Büyük bir yalan. 'Soruşturmalar başlamadı.' O da başka büyük bir yalan. 'Sadece müteahhitler soruşturuluyor.' O da başka büyük yalan. Yani bir soruşturmanın nasıl yapılacağını bilenler bilir. Ama böyle bir büyük felakette kimlerin soruşturulacağı üç aşağı beş yukarı belli. 'Kolon kesenler soruşturulmuyor. Binanın statiğini değiştirenler soruşturulmuyor. Denetleyenler sonuçlanmıyor. Yapı denetim firmalarının elemanları soruşturulmuyor. Fenni mesuller soruşturulmuyor.' Bunların hepsi kocaman bir yalandır. Bunu buradan bir kez daha ifade etmek isterim. Hem kolon kestiği iddia edilenler ve böyle kolon kesme işleri olan binalarda bunları yapanlar, yaptığı değerlendirilenler hem statiği değiştirilen binalar, statiğini değiştirenler hem imara aykırı binada mevzuata aykırı en ufacık bir iş ve işlem yapanlar hem belediyelerde bu binaları denetlemekle yetkili ve görevli fenni mesuller, hem denetim firmaları hem müteahhitler hem proje müellifleri, binayla herhangi bir ilgisi olan ve yaptığı iş ve işlem nedeniyle binanın yıkılmasında bu eksikliğin etkili olduğu tespit edilenler kusurları ve eksikliklerin derecesine göre elbette yargı önünde hesap vereceklerdir. Bunun aksini kim iddia ediyorsa, 'Bunlar yapılmadı' kim diyorsa gerçekten büyük bir yalanı söylüyor ve burada büyük bir gayretle çalışan savcılarımıza, yargı görevlilerimize, bilirkişilerimize bu emeği sarf eden onca insana iftira ediyorlar, haksızlık yapıyorlar. Bu yalancıları, bu provokatörleri önce Allah'a sonra da aziz milletimize havale ediyorum. Elbette hukukun dışına çıkan birtakım işler olduğunda da hukuk da bunlarla ilgili gereğini yapıyor. Bundan sonra da yapmaya devam edecektir.
Kaynak : Adalet Bakanlığı - 17.02.22023 - @erolkaranet
Yıkılan binalarla ilgili hayatını kaybeden vatandaşlarımızın, kardeşlerimizin ve yaralanan insanlarımızın olduğu her yerle ilgili deliller titizlikle toplanmaktadır. Delillerin toplanması da dahil bölgeden ki adli işlemlerin gecikmeksizin yapılması için 478 Cumhuriyet savcısı görevlendirildi. Ayrıca delil tespiti işlemlerinin usulüne uygun ve gecikmeksizin yapılmasını temin maksadıyla da 600 bilirkişi görevlendirildi. Adli Tıp Kurumumuz da 394 görevlendirme yaptı. Bunlar da delil tespitinde önemli görevler ifa etmektedir. Şu ana kadar Adana, Diyarbakır, Gaziantep, Şanlıurfa ve Kilis illerinde delil tespit işlemleri tamamlanmıştır. Deliller toplanmadan hiçbir enkaz kaldırılmamaktadır. Deliller toplandıktan sonra enkazlar kaldırılmaktadır. Ayrıca deliller enkaz kaldırma çalışmalarına engel olmadan toplanması yapılmaktadır. Yani deliller toplanırken enkaz kaldırma çalışmalarının engellenmesi de söz konusu değildir. Delillerin toplanmaması ya da delillerin karartılması söz konusu değildir. Delilerin toplanmadığı ya da karartıldığı yönündeki söylentiler, iddialar kocaman bir yalandan ibarettir. Hiç kimsenin delilleri karartmaya veya delillerin toplanmasını engellemeye gücü yetmez.
Türkiye bir hukuk devletidir. Hukuk devleti içerisinde deliller hukuka uygun bir biçimde toplanmaktadır. Bundan sonra da toplanmaya devam edecektir. Şu anda delillerin toplanmasında herhangi bir aksama olmadığı gibi herhangi bir savsama delillerin karartılması vesaire de söz konusu değildir. Aksini iddia eden bunun delilini ortaya koymalıdır. Yoksa yalan yanlış birtakım bilgilerle veyahut da uydurdukları yalanlarla toplumu farklı bir şekilde manipüle etmeye hiç kimsenin hakkı yoktur. Aziz vatandaşlarımızın deprem provokatörlerine dikkat etmesinde de büyük fayda olduğunu bu vesileyle bir kez daha ifade etmek isterim. 'Deliller toplanmıyor.' Büyük bir yalan. 'Soruşturmalar başlamadı.' O da başka büyük bir yalan. 'Sadece müteahhitler soruşturuluyor.' O da başka büyük yalan. Yani bir soruşturmanın nasıl yapılacağını bilenler bilir. Ama böyle bir büyük felakette kimlerin soruşturulacağı üç aşağı beş yukarı belli. 'Kolon kesenler soruşturulmuyor. Binanın statiğini değiştirenler soruşturulmuyor. Denetleyenler sonuçlanmıyor. Yapı denetim firmalarının elemanları soruşturulmuyor. Fenni mesuller soruşturulmuyor.' Bunların hepsi kocaman bir yalandır. Bunu buradan bir kez daha ifade etmek isterim. Hem kolon kestiği iddia edilenler ve böyle kolon kesme işleri olan binalarda bunları yapanlar, yaptığı değerlendirilenler hem statiği değiştirilen binalar, statiğini değiştirenler hem imara aykırı binada mevzuata aykırı en ufacık bir iş ve işlem yapanlar hem belediyelerde bu binaları denetlemekle yetkili ve görevli fenni mesuller, hem denetim firmaları hem müteahhitler hem proje müellifleri, binayla herhangi bir ilgisi olan ve yaptığı iş ve işlem nedeniyle binanın yıkılmasında bu eksikliğin etkili olduğu tespit edilenler kusurları ve eksikliklerin derecesine göre elbette yargı önünde hesap vereceklerdir. Bunun aksini kim iddia ediyorsa, 'Bunlar yapılmadı' kim diyorsa gerçekten büyük bir yalanı söylüyor ve burada büyük bir gayretle çalışan savcılarımıza, yargı görevlilerimize, bilirkişilerimize bu emeği sarf eden onca insana iftira ediyorlar, haksızlık yapıyorlar. Bu yalancıları, bu provokatörleri önce Allah'a sonra da aziz milletimize havale ediyorum. Elbette hukukun dışına çıkan birtakım işler olduğunda da hukuk da bunlarla ilgili gereğini yapıyor. Bundan sonra da yapmaya devam edecektir.
Kaynak : Adalet Bakanlığı - 17.02.22023 - @erolkaranet