Allah, her daim kulunun kendisine dua etmesini ve el açmasını istemiştir. Duanın yapılmasının nedeni, Allah'ın gücüne, hikmetlerine, sonsuz azametine sığınmaktır. Allah'a ben güçsüzüm, ben acizim, yardım et demektir. Allah, insanoğluna kul olduğunu ve kendisine daima dua etmesini emretmiştir. Kulluğunu unutmaması gerektiğini ve kendisini ancak Allah'ın koruyacağını belirtmiştir.
Dua gönüllere ferahlık verir ve ruhu güçlendirir. Allah'a imanın göstergesi olan dua aynı zamanda ibadettir. Dilemek istemek anlamındaki dua İslamın temellerinden biridir. İnsanlar, bugün veya yarın başlarına ne gibi musibetler geleceğini bilmezler. Bu yüzdendir ki insanoğluna aciz yakıştırması yapılmıştır. Çünkü insanın elinden gelmeyen pek çok şey vardır. Yarına çıkıp çıkmayacağı, bir şerle karşılaşıp karşılaşmayacağı belli değildir. Aynı şekilde yakınları ve sevdikleri, tüm insanlar için böyledir.
Duanın yapılmasının nedeni, her türlü şer ve beladan korunmaktır. Duayı sadece kendimize değil, sıkıntıya, musibete düşebilecek yakınlarımız ve tüm Müslümanlar için okumamız gerekir. Bela ve musibetlerden korunmak için zikirle meşgul olmak gerekir. Ölüm anında, kaza anında, bir malın çalınması esnasında ve benzeri bütün kötü durumlarda dua edilir. Musibetlere karşı her zaman öncesinde ve sonrasında dua yapılabilir.
Dünya imtihan dünyası. Kul, başına gelen bela ve musibetlere karşı her daim sabırlı olmalıdır. Zira Rabbimiz Kur'an-ı Kerim'de "Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla; mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle sınayacağız. Sabredenleri müjdele! Onlar, başlarına bir musibet geldiğinde, “Doğrusu biz Allah’a aidiz ve kuşkusuz O’na döneceğiz” derler. İşte rablerinin lütufları ve rahmeti bunlar içindir ve işte doğru yola ulaşmış olanlar da bunlardır. "(Bakara Suresi 155-157. ayetler) buyurmuştur. Ahiret imtihanını kazanmak için dünyalık bela ve musibetlere sabretmemiz gerek.
Haram veya şirk olan her hangi bir konuda Allah’tan istekte bulunmak haramdır. Musibet anında bu dua sabır verir ve gönülleri rahatlatır. İsyan duygularını ortadan kaldırır ve kulluğu hatırlatır. Doğrudan Allah'a isyan eden kişi sabretmemiş olur ve Allah-u Teala’nın gazabını üzerine çeker. Kendimiz için ve yakınlarımız için musibet anında sabır ve selamet istememiz gerekir. Duada geçen “inna lillahi ve inna ileyhi raciun” cümlesi ayettir. Bakara suresi 156. Ayette geçen bu kelime duanın aslını oluşturur. 156. Ayet şu şekildedir: “ Onların -yani Müslümanların- başına bir müsibet geldiğinde onlar “Allah'tan geldik Allah'a dönücüleriz” derler.” Buyrulmaktadır.
Allah-u Tealadan sadece sabır istenmez. Sadece sabır istemek kulu helak eder. Sabır ve selameti birlikte isteyiniz
Allah-u Tealadan sadece sabır istenmez. Sadece sabır istemek kulu helak eder. Sabır ve selameti birlikte isteyiniz
Başa gelen hayır ve şerler Allahu teala’nın izni ile olur. Allahu teala kulunu sınav etmek ve onu denemek için musibet verir. Bu musibet anında yukarıdaki musibet duası okunur. Dua “ gerçekleri kabul ederek” başlıyor. Yani bizi Allah-u Teala yarattı ve yine ölünce ona döneceğiz. Dönüşümüz onadır ve bu konuda aciz insanın “itaat etmekten” başka bir durumu yok. Musibet anında Müslümanlar bu gerçeği kabul ederek duaya başlar.
Musibeti veren Allah’tır ve sabreden için ecir vardır. Rasulullah aleyhisselam şöyle buyurmaktadır: “(Musibette) sabır ilk andadır” buyurmaktadır. Bu meşhur ve sahih hadis-i şerif göstermektedir ki Mü’min kişi ilk anda sabreder ve Allah’a isyan etmez. Bu dua Mü’min kişinin sabretmesini sağlar. Allahtan ecir ve hayır dilenmesindeki maksat bu dünyada ve ahirette karşılığının olması temennisidir.
Dertlerin, belaların gitmesi için, istiğfar okumak da çok faydalıdır, çok tecrübe edilmiştir. Hadis-i şerifte, (İstiğfara devam edeni, çok okuyanı, Allahü teâlâ, dertlerden, sıkıntılardan kurtarır. Onu, hiç ummadığı yerden rızıklandırır) buyuruldu. İstiğfar, insanı her murada kavuşturur. Tevbe etmeli, istiğfarı çok okumalı. Bütün dertlere, sıkıntılara karşı faydalıdır. Allahü teâlâ, (İstiğfar okuyun; imdadınıza yetişirim) buyurdu. (Hud 52)
İnsanoğlu, Allah'a kendisini ve çevresini koruması için dua eder. Ancak Allah'ın duayı kabul edip etmeyeceğini kimse bilmez ve haddine değildir. Bu yüzdendir ki peygamberimiz Müslümanlara dua etmelerini ama takdirinin Allah'a bırakmalarını emretmiştir. Çünkü takdir ancak Allah'ındır. Ondan ne gelirse kabul edilmeli ve her zaman şükür edilmelidir. Aciz olduğunu anlayan kul her zaman hikmetle duasını edeceği için Allah'ın izniyle kabul olur.
İnsanoğlu, Allah'a kendisini ve çevresini koruması için dua eder. Ancak Allah'ın duayı kabul edip etmeyeceğini kimse bilmez ve haddine değildir. Bu yüzdendir ki peygamberimiz Müslümanlara dua etmelerini ama takdirinin Allah'a bırakmalarını emretmiştir. Çünkü takdir ancak Allah'ındır. Ondan ne gelirse kabul edilmeli ve her zaman şükür edilmelidir. Aciz olduğunu anlayan kul her zaman hikmetle duasını edeceği için Allah'ın izniyle kabul olur.
Dua eden kişinin “duam kabul olmuyor” demesi, duanın kabul edilmemesine neden olur. Bu konu ile ilgili Peygamberimiz “ kişi duam kabul olmuyor” demediği sürece duası kabul olur, buyurmaktadır. Şirk koşmamak, duada aracı edinmemek, duadan önce salatu selam getirmek ve duanın kabul olduğu zamanlarda dua etmek duanın adabıdır.
Bela ve musibet duaları neler? Bela ve musibetlere karşı Peygamberimizin tavsiye ettiği dualar neler? Bela ve sıkıntından korunma duaları hangileri? Kötülükten korunma duası nedir?
Bela ve musibet duaları neler? Bela ve musibetlere karşı Peygamberimizin tavsiye ettiği dualar neler? Bela ve sıkıntından korunma duaları hangileri? Kötülükten korunma duası nedir?
Alimler kötülük ve musibetten korunma duasının hikmetlerini saymakla bitiremezler. İnsanın bu duayı yaptıktan sonra daha çok kuvvetleneceğini, başına gelen musibetleri de Allah'ın izniyle atlatacağını belirtmişlerdir. Dua okuyan her kimsenin, çevresinde bir kalkan gibi zırhların çevrileceği birkaç alim tarafından dile gelinmiştir. Bu duanın namaz sonrası okunmasının faziletinin daha çok artacağı belirtilmiştir.
Kötülüklerden korunma duasının bir diğer hikmeti, kulun kendi acizliğinin farkına varmasıdır. Allah, aciz olduğunu bilip sabır eden kullarına müjde vermiştir. Alimler, Allah'ın dua eden insanları çok sevdiğini belirtirler.
Duanın Adabı; Duaları okurken, saygı gösterilmeli, mümkünse abdest alınmalıdır. Eğer abdest alınmışsa iki rekat namaz kılınmalı daha sonra bu nurlu sözcükler dilden dökülmelidir. Abdest alınmadan veya namaz kılınmadan da bu dua okunabilir. Hatta dille söylemeye bile gerek yoktur. Ancak saygı, duayı okurken her şeyden önce gelmelidir.
Kişi Allah'a yalvarırken mutlaka hazırlığını yapabilmelidir. Allah'a aciz olduğunu belirtip, hiçbir şey yokmuş gibi davranmak ne fenalıktır. Allah emreder ki kullarının kendisinin önünde eğilmesini, ağlamasını. Ancak Allah ne eğilmeye ne de birinin kendisine ağlamasına muhtaçtır. Bu bilinerek davranılmalıdır.
İşte bela ve sıkıntıdan koruyan dualardan seçtiklerimiz
- Beladan yada Musibetten kurtulmak veya bir isteğin gerçekleşmesi için; akşam ile yatsı arası 1000 İhlas zikir edip dua eden o beladan kurtulur isteği gerçekleşir.
- Allahümme ente rabbi la ilahe illa ente aleyke tevekkeltü ve ente rabb'ül-arş'il-azim, maşallahü kane ve ma lem yeşe lem yekün ve la havle ve la kuvvete illa billah'il Aliyy'il Azim. ( Allah'ım sen benim Rabbimsin. Senden başka hiçbir ilah yoktur. Sana dayandım. Sen yüce arşın Rabbisin. Allah'ın istediği, dilediği olur. İstemediği olmaz. Güç ve kuvvet ancak yüce Allah sayesindedir.)
- Dert, bela, fitne, hastalık, nazar, sihir ve zalimlerin şerrinden korunmak için, Bismillahirrahmanirrahim, Bismillâhillezi lâ yedurru ma’asmihi şey’ün fil erdı ve lâ fissemâi ve hüves-semi’ul alim'i 3 defa okumalıdır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:duasını sabah 3 kere okuyana, akşama kadar, akşam okuyana da, sabaha kadar hiç bela gelmez.) [İbni Mace]
- Korkulu yerde ve düşman karşısında, emin ve rahat olmak için Li ilafi’yi [Kureyş suresini] okumalıdır. Tecrübe edilmiştir. Gece ve gündüz, hiç olmazsa, 11 defa okumalıdır!
- Hadis-i şeriflerde buyruldu ki:“Euzü bikelimâtillahittammâti min şerri mâ haleka” duasını okuyana, o yerden kalkıncaya kadar, hiçbir şey zarar veremez. [Müslim]
- Issız bir yerde, bir şey kaybeden veya bir yardıma ihtiyacı olan, “Ey Allah'ım bana yalnız sen yardım edersin. Beni emniyette kıl.Sen yardım isteyenlerin imdadına yetişirsin. Beni yardımsız bırakma. Bu yerden bu sıkıntıdan, bu musibetten kurtulmam için bana yardım et.” desin!
- Hasbiyallahü ve ni’mel vekil sözü her korku için bir emniyettir. [Deylemi]
- Korkulu şeyden kurtulmak ve bir dileğe kavuşmak için Taha suresinin 37. âyetinden [velekaddan] 39. âyetin sonuna [ala ayniye] kadar olan kısım, su geçirmez bir şeye 7 defa sarıp veya içi görünmeyecek şekilde PVC yaptırıp yanında taşımalıdır. Faydası çok görülmüştür.
- Sürekli "Lâ havle velâ kuvvete illa billah-il-aliyyilazim" tesvihatını sık sık okuyunuz Her okuma başında ve sonunda salevât-ı şerife getirmeyi unutmayın
- Musibet anında Peygamberimiz aleyhisselatu-vesselamın yaptığı dua şu şekildedir: “İnnaa lillahi ve inna ileyhi raciun, Allahümme’curni fii musibeti ve ehlif li hayra minha” Anlamı: “ Biz (Müslümanlar) Allah (u teala)ya aidiz ve ona dönücüleriz. Allah’ım, başıma gelen bu musibet nedeni ile bana ecir ihsan eyle ve daha hayırlı olanı bana ihsan eyle, bağışla.”
- Bazı kaynaklarda "Allah'ın kulları bana yardım edin" tarzı tavsiyelerde bulunulsa da dikkate almayın. Allah'ın izni olmadıkça size kimse yardım edemez, Allah dilerse de size hiç kimse yardım edemez )
Derleme @erolkaraner - 09.12.2022