@erolkaranet'te Aradığınız Kelime veya Konuyu Buraya yazınız!

Banner


erolkaranet

İbadet Etmek İçin Sadece Üç Camiye mi Yolculuk Yapılır




Bismillahirrahmanirrahim
Müslümanların en çok duydukları hadisi şeriflerden biri olan ibadet maksadıyla yolculuk yapılacak olan üç mescid olarak, Haremi Şerif olarak bilinen Mekke'deki Kabe-i Muazzama, Medine 'de bulunan Mescidi Nebevi ( Peygamber Mescidi) ve Kudüs'te bulunan Mescidi Aksa'daki Kubbet-üs Sahra Cami diye belirtilir.
Buraya kadar sorun yok gibi gözükse de, peygamber efendimizin (sav) ibadet edilmesi için tavsiyelerde bulunduğu farklı yerler olunca ister istemez düşünmek zorunda kalıyorsunuz.
Yukarıda saydığımız üç mescit dışında diğer mescitlere gitmenin gereksiz olarak ifade edildiği bir çok kaynakta mevcut olmasına rağmen bilhassa Resullullah aleyhisselam'ın hadisi şeriflerinden olan Kuba mescidi ile ilgili olan tavsiyeye nasıl bakmalıyız.
Zira, peygamber efendimizin İslamı tebliğini yaptığı dönemlerde Medine'ye hicreti sırasında yapılan Kuba Caminin ilk mescit olduğunu biliyoruz.
Rasûlullâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) hicret esnasında Medine’ye 5 km. mesafede bulunan bir mevkide 14 gün boyunca konaklamış ve burada inşaatında bizzat kendisinin de çalıştığı Kuba mescidini yapmıştır. Ve Tevbe suresinin 108. ayetinde adı geçmese de işaret edilen caminin Kuba Camisi olduğunu da tefsirlerden öğreniyoruz. 


Allah-u Teala c.c ayeti kerime de "(Kuba’da) ilk günden beri takvâ üzere tesis edilmiş olan bir mescit, elbette kendisinde (namaz için) kıyama durmana (diğer mescitlerden) daha lâyıktır…” denilmesi ve peygamber efendimizin  “Her kim evinde güzelce temizlenip, abdest alır sonra Kuba mescidine gelir ve iki rekât -bir rivayette 4 rekât- namaz kılarsa ona bir umre sevabı verilir” (Tirmizî, Salât, 242) buyurması ibadet için tercih edilmesi gereken bir cami olarak kabul edilmesi gerektiği kanaatini vermektedir. Bu demektir ki, Kuba Mescidi, Mecid-i Haram, Mescid-i Nebevî ve Mescid-i Aksâ’dan sonra yeryüzünün en faziletli mescididir.
Kuba Mescidi'ni detaylı bir incelemesini başka bir düne bırakalım konumuza dönelim..Kuran-ı Kerim'de ve hadisi şeriflerde fazileti yönünde önemsenen Kuba Camine gitmenin gereksiz olarak ifade edilmesi doğru olmayacaktır.
Alimlerin ittifakı ile "insanların bir olan Allah'a kulluk etmeleri için vaz edilmiş ilk ev olan Kâbe" efdal-i mesacid (dünyadaki mescitlerin en faziletlisi) dir.  Hz. Peygamber'in, "benim mescidimde kılınacak bir namaz, Mescid-i haram müstesna, öbür mescitlerde kılınacak bin namazdan daha hayırlıdır"buyurduğu Mescid-i Nebi ve Miraç'ta Hz. Peygamber'in ilk durağı olan ve Süleyman Peygamberin (aleyhisselam) duasına vakıf olan Kudüs'teki Kubbetus Sahra'nın dışında Kuba Mescidinin ne kadar önemli olduğunu da yukarıda vurguladık.
Mescid_i Hayf.. Fazilet yönü vurgulanmış olan bir diğer camimiz.. Bu cami hakkında, "Ebû Hüreyre şöyle rivâyet etti: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Ancak şu üç mescide  yolculuk yapılır: Mescid-i Hayf, Mescid-i Harâm ve bu benim mescidim." ( Taberânî, Kebîr, C. 20, 37 (1293); Taberânî, Evsat, C. 5, 211 (5110).) denildiği kayıtlarda yer almaktadır. 


Aralarında Hz. Mûsâ’nın da yer aldığı yetmiş nebînin mescidin inşa edildiği yerde namaz kıldığı (Fâkihî, IV, 269; Taberânî, el-Muʿcemü’l-kebîr, XI, 452; Hâkim, II, 653), yetmiş peygamberin kabrinin burada bulunduğu (Fâkihî, IV, 266; Taberânî, el-Muʿcemü’l-kebîr, XII, 414) şeklindeki rivayet hadis olarak nakledilmektedir. Rivayete göre Hz. Âdem de burada medfundur (Fâkihî, III, 208; IV, 271; İbn Asâkir, VII, 458). Birçok peygamberin bu mekânda ibadet ettiğine dair rivayetler buranın eskiden beri bir ibadet yeri olduğunu göstermektedir. Resûl-i Ekrem de bu yerde namaz kıldıktan sonra insanlara hitap etmiştir.Ebû Hüreyre, Mekke’de ikamet edecek olsa her cumartesi burasını ziyaret edip iki rek‘at namaz kılacağını, Sa‘d b. Ebû Vakkās da burada iki rek‘at namazı Beytülmakdis’i iki defa ziyaret edip orada namaz kılmaya tercih edeceğini söylemiştir (Fâkihî, IV, 267, 271). Hz. Peygamber’in uygulaması sebebiyle fıkıh âlimleri de Mescid-i Hayf’ta cemaatle namaza iştiraki müstehap saymışlardır (İbn Kudâme, V, 333-334).(Kaynak : TDV İslam Ansiklopedisi)
Bu demek oluyor ki, ibadet etmek için peygamberlerimizin medfun bulunduğu bu yerde namaz kılmanın fazileti de vardır. Her ne kadar bazı alimler kabul etmemiş olsa da hali hazırda tavsiye edilen camilerdendir.
Bir de Tur dağı olayı vardır ki, peygamberimizin bunu daha sonra sahabeye yasakladığına dair sözleri vardır.
Pekala, yukarıdaki hadislere bakarak gerçekten üç mescit dışında ibadet maksadıyla farklı camilere, mescitlere, kutsal beldelere gidilmez mi ? Aslında yasaklanma olayı, Müslümanların yatılı olacak şekilde, yani araçlarına, bineklerine yüklerini koyarak bu üç mescit dışında ( Mekke, Medine Kudüs) dışında hiç bir mescide yüklerini alarak, yani uzun süre kalacak şekilde hiç birine gidemez demek anlamındadır.
Bugün Hac için Mekke'ye, kıymetli peygamberimiz Hazreti Muhammed'i ziyaret etmek için Medine'ye bir süre yatılı olacak şekilde gidilmesinin önemli olduğu, peygamberimizin hadisi olarak sayısız kaynakta yer almaktadır. Kudüs için yapılan üçüncü mescit kavramının ikici yüzyılın ikinci yarısında eklendiği kaynaklarda yer almaktadır. ( Kaynak : “Sadece Üç Mescid İçin Yolculuğa Çıkınız” Erken Tarihli Bir Hadis Üzerine İnceleme  ve "Üç mescid ile ilgili rivayetler" )Bunun dışında zorunlu halle dışında ( cuma namazı, itikaf gibi, ilim öğrenmek gibi, bir salih kulu ziyaret etmek gibi vs. ) türlü nedenlerle ya da zaruretten gitmenin yasak olduğuna dair bir durum söz konusu değildir. Zira faziletleri itibarıyla ( Kuba, Hayf gibi ) gidilip ibadet edilmesinde beis olmayan sayısız beldede camiler mevcuttur.
Mescidlerin faziletleri konusunda daha sonraki dönem Müslümanları ve bidat ehli cemaatler tarafından farklı yerlerdeki mescitlerinde Kabe ve Ravza'yla yarıştırıldığı görülmektedir ki, bunun oryaya çıkışı dediğimiz gibi, sadece bir kıskançlık ve rekabet olarak görülmelidir. Irak'ta Kûfe mescidi ve Suriye'de Şam mescidi, Yemen’deki el-Cenad mescidi
Bir kaç olaya yer verip sonuca ulaşmak istiyoruz.
"Câbir b. ‘Abdullah’a fethinde bir adam isnad edildiği söylenen bir hadis şunu aktarmaktadır:  [Hz.] Peygamber’e yaklaştı ve şöyle dedi: “Ey Allah’ın elçisi! Eğer Mekke’yi fethedersen, Kudüs’te namaz kılmaya nezretmiştim”. [Hz.] Peygamber bunun üzerine şöyle dedi: “Namazını burada kıl”. Adam başka bir zaman tekrar sorduğunda, [Hz.] Peygamber aynı cevabı vermiştir. Üçüncü kez sorduğunda ise [Hz.] Peygamber şöyle dedi: “Öyleyse senin isteğine kalmış” (feşe’nuke izen). "
"Bir başka rivayette anlatıldığı üzere, bir adam Kudüs’e yolculuğuna çıkmadan önce vedalaşmak için [Hz.] Peygamber’e gelmiştir. [Hz.] Peygamber ona kendi mescidindeki (yani Medine’de) kılacağı bir namazın, Mekke hariç, diğer mescidlerdeki bin namazdan daha faziletli olacağını söylemiştir"
"Bir kadın hasta olmuş ve iyileşmesi halinde Kudüs’e hac yapmayı nezretmiştir. İyileşip yolculuğu için azık hazırlayınca vedalaşmak için [Hz.] Meymûne’ye gelmiştir. [Hz.] Meymûne, kadına Medine’de kalmasını, azığını orada yemesini ve [Hz.] Peygamber’in (Medine’deki) mescidinde namaz kılarak adağını yerine getirmesini tavsiye etmiştir. [Hz.] Meymûne bu hususta, [Hz.] Peygamber’in Ka‘be hariç kendi mescidinde kılınan bir namazın, diğer mescitlerdeki bin namazdan daha faziletli olduğu sözünü aktarmıştır. "
Bir başka hikâyeye göre "[Hz.] Ömer, sadaka develerinin olduğu bir yerdeyken yanından iki adam geçti. Onlara nereden geldiklerini sorduğunda, Kudüs’ten döndüklerini söylediler. [Hz.] Ömer onlara kırbacıyla vurarak şöyle dedi: “(Ka‘be’deki hacca benzer bir hac mı (yaptınız)?” Onlar da: Hayır ey müminlerin emiri! Biz şöyle şöyle yerlerden geçince oraya (yani Kudüs’e) uğradık ve orada namaz kıldık” dediler. Bunun üzerine [Hz.] Ömer “İyi, hadi öyle olsun” dedi ve gitmelerine izin verdi. "
Sonuç, ibadet etmek maksadıyla mübarek değerler bulunan camilere gitmekte bir beis olmadığı, ancak hac ibadeti gibi bir ibadet şekli yapmak için sadece Mekke'deki Kabe'ye gidilir Ppeygamberi ziyaret için ( ki, "kabrimi ziyaret eden beni diri olarak ziyaret etmiş gibidir" hadisi gereğince Medine'deki Ravza'ya gidilir. Kudüs'te namaz kıldıktan sonra Mekke'ye (umreye, hacca ) ya da Mekke'den (Hacdan, Umreden) sonra Kudüs'e sadece namaz kılmak için gidilmesi bir fazilet olarak sayılsa da Kudüs'te dahil olmak üzere diğer camilere yüklü, yatılı olarak zorunluluk, cuma, itikaf, ilim, ziyaret gibi nedenler dışında uzun süre kalacak şekilde gidilmesi caiz değildir.

Şüphesiz doğruyu sadece Allah-u Teala Bilir

Derleme @erolkaranet - 13.12.2022
Hukuk, Yaşam, Din, Sağlık, Magazin, Turizm

Yorum Gönder

0 Yorumlar
*Asılsız yorum yapmayınız. Mesajlar Yönetici tarafından denetleniyor.