Önce bir Yargıtay kararı ardından Anayasa Mahkemesinin bir kararından yola çıkarak duruşmalarla ilgili olarak yapılacak olan ve tebliğ edilmesi gereken kararların UYAP'tan görüldüğünde tebliğ edilmiş kabul edilebilirliği üzerine tartışmalar hukuk camiasında tartışılmaya devam ediyor. Bilhassa internet sitelerindeki kopyala yapıştır ile ve medyanın da eksik bilgi ile müdahalesi ile hukuki usullerde sık sık hatalar yapılmaktadır. Yargının unsurları da kesin bir bilgi olmaksızın yapılan yorumlara göre hareket edince ortaya karmaşık kararlar silsilesi ortaya çıkmaktadır.
UYAP (ULUSAL YARGI AĞI PAYLAŞIMI) sisteminin hukuk hayatına girmesiyle birlikte bir çok işlemin sistem üzerinden yapılması zorunluluğu, elektronik posta kullanımının zorunlu ve yaygın hale getirilmesi hukukta bir çok usulün değişmesine neden oluyor. Bununla birlikte teknolojiye uydurulamayan kanun maddelerinin, yaptırımların, yorumların, yargıların da teknolojik gelişmelerle yapılmaya çalışması da kargaşaya tuz biber ekmektedir.Konu ile ilgili bir vatandaşımız bize şunları aktardı. "Katılmış olduğum dava sürecinde bilirkişi raporunun tarafıma tebliğ edilmesini beklerken geçen süreçte duruşma gününün gelmesine rağmen tebligat yapılmadı. Bilirkişi raporunun tebliği yapılmadığı için duruşma günü şaşırtan bir gelişme oldu. Rapor duruşma anında tarafıma teslim edildi. "Tebliğ bekliyordum, incelemem gerekir" dediğimde, "UYAPtan görmem" gerektiği belirtildi. Ne var ki, talebim kabul gördü incelemem için süre verildi."
Tabi, bu durum bizde bir çok soruya cevap bulmamız gerektiğine neden oldu. Yasalara göre, bilirkişi raporları, duruşma tutanakları, evraklar, duruşma tarihlerinin normalde muhataplara tebliğ edilmesi gerekiyor. Tebliğin yazılı olma şartı ya da süresi içinde elden verilmesi de yer alıyor. UYAP'ta işlem yapması için elektronik imza sahibi olmayan, bilmeyen, kullanamayan, vatandaş süreci nasıl takip edecektir. Herkesin avukatı olmadığı gibi, SMS ile bilgilendirme de yapılmadığı halde bir vatandaş UYAP üzerinden dosyasındaki gelişmeleri nasıl öğrenecek. Gelen giden evrak süreçlerine karşı savunma hakkını nasıl elde edecek.
2017 yılında açılan bir yüksek mahkeme başvurusuna 2021 yılında verilen kararda Yargıtay Hukuk Genel Kurulu "Duruşma gününün UYAP’tan öğrenilmesi usulünün uygulanabileceğine yönelik bir düzenleme bulunmaması nedeniyle vekilin usulüne uygun davetiye ile duruşma gününden haberdar edilmesi gerekir." diye verdiği bir karar gündeme düşmüştü. Bu karara bakıldığında yukarıda değindiğim gibi Tebligat Kanununa uygun tebliğ işleminin yapılması öngörülüyordu.
Ne var ki, Anayasa Mahkemesinin 2021 yılında verdiği verdiği bir kararda, "makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına” ilişkin bir başvuruda, UYAP üzerinden mahkeme kararının okunduğu ve 30 günlük sürenin böylece başladığı gerekçesiyle “süre aşımı” kararı verdi.
Bu karar her yönüyle tartışmaya açıktır. Anayasa Mahkemesi kararları her ne kadar itiraza fazla açık olmasa da, tartışmaların, hatalı kararların da çıktığı görülmektedir.
Dosyanın içeriğine göre verilmiş bir kararın farklı olaylara da uygulanabilir olacağı yönünde bir örnek, bir emsal teşkil edeceği de düşünülemez.
Bir avukatın dava açabileceği UYAP üzerinde yaptığı her işlemin ilgili mercilerce her an denetlenme ya da “UYAP’ta evrakı incelediğini gördüm”şeklinde bir yoruma gitmesi de beklenemez. Beklenmiş olsa bile kalabalık bir hukuk bürosunda çalışan avukatın dosyasını diğer bir elemanın açtığını düşünürseniz ve gelişmeyi dosyayı takip eden Avukata haber vermediğinde bunun sorumlusu kim olabilir. İşte teknolojinin dezavantajlarını düşündüğünüzde tebliğ yapılması gereken tüm durumların yürürlükte olan Tebligat Yasasına göre mutlaka gereğinin yapılması zorunludur. Ancak UYAPtan öğrenseydin diyerek işin içinden çıkılamaz.
Hali hazırda, UYAP sistemi ile ilgili olarak Adalet Bakanlığı tarafından "Gönderilen SMS’lerin hukuki mahiyeti nedir? Tebligat yerine geçecek mi? sorusuna verilen bir cevapta "Gönderilen SMS’ler bilgi amaçlı olup, tebligat niteliğinde değildir. Ancak CMK’nın 43. Maddesinde tanıkların her türlü araçla çağrılabileceği düzenlenmiştir. Bu kapsamda hüküm ifade edecektir. Ancak aynı madde gereğince çağrı kağıdına bağlanan sonuçlar SMS ile bildirimlerde uygulanamayacaktır." denildiği de dikkate alınmalıdır.
Konunun çözümü büyük ve kesin bir ihtimalle TBMM'nin koltuklarında dile getirilip kimlerin UYAPtan, kimlerin posta yoluyla ya da elden kararı alarak tebliğ edilmiş sayılması gerektiği yönünde yeni düzenlemeler yapılmalıdır.
Son olarak, Yargıtay Yüksek Kurulunun verdiği karar Anayasa Mahkemesi kararına göre daha isabetli olup yeni düzenleme yapılana kadar AYM yerine Yargıtay kararına ve mevcut Tebligat Kanununa göre tebligatların yerine getirilmesi elzemdir. Yargıtayın bir çok kararında da söz edilen "Mazereti kabul edilen taraf vekilinin duruşma gününü UYAP’tan veya kalemden öğrenmesine karar verilemez." kararlarının da değişim olana kadar emsal teşkil etmesi gerekir.
Son olarak, Yargıtay Yüksek Kurulunun verdiği karar Anayasa Mahkemesi kararına göre daha isabetli olup yeni düzenleme yapılana kadar AYM yerine Yargıtay kararına ve mevcut Tebligat Kanununa göre tebligatların yerine getirilmesi elzemdir. Yargıtayın bir çok kararında da söz edilen "Mazereti kabul edilen taraf vekilinin duruşma gününü UYAP’tan veya kalemden öğrenmesine karar verilemez." kararlarının da değişim olana kadar emsal teşkil etmesi gerekir.
Derleme @erolkaranet - 09.11.2022