Daha da çoğaltabileceğimiz soruların yukarıya yazdıklarıma tersten başlayarak cevaplamak istiyorum. 10 yılı aşkın zamandır görme alan testleri için makinelerin önüne giren çıkan biri olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki, ister özel ister devlet hastanelerinde, bu iş için görevlendirilen kişilerin hassa ve dikkatli olması gerektiği yönünde bir çaba harcadığını görmek çok zor. Hangi kurumda çalışırsa çalışsın,işe girene kadar 40 takla atan yurdum insanı işe girdikten sonra sallamaya, baştan savmaya, bir an önce mesai bitse de kurtulsam zihniyetiyle çalışmayı seviyor. Özel kurumlarda olmak üzere devlet kurumlarında çalışan bireylerin gelen vatandaşa yüksekten bakma, horlama, aşağılama,küçük görme, emrivaki konuşma modları bugün hemen hepimizin şahit olduğu hal ve hareketlerdir.
Daha önce yazdığım "Görme Alanı Cihazından Doğru Tanı Alınır mı ?" yazımda (okumak için tıklayınız) kafama takılan soruları sıralamıştım. Göz hastalıkalrı konusunda kendini ispatlamış bir doktorumuzun yorumu da yazının altında yer almaktadır. Orada belirttiğim gibi, 40 yaşında, 50 yaşında, 70 yaşında hastaların, vücudu sağlam ya da ayakta durmaya mecali olmayan hastanın bilgisayarlı görme alanı makinesinde tavırları,çabası aynı olamamaktadır.
Bir de başını daya, gözünü ortaya dik, patlayan ışık gördükçe düğmeye bas" emri sonrası başbala kalınan cihazda 10 -20 dakika tek göz sabit olarak kalmanın zorluğu, gözün kararması, odak noktayı şaşırmak, belli belirsiz ışık patlamalarında butona bir kaç saniye sonra basmanın doğru olup olmayacağı, ışık gördükten sonra eyleme geçerken diğer ardı sıra gelen ışığı görüp butona basamamak vs testin sonucunu gerçekten etkiler mi ? Bununla birlikte bazı yerlerde full ışık altında, bazısında kapkaranlık odada, bazısında yarı loş ortam neyi değiştirir.
Aslında odanın kapkaranlık olması gerekirken , pencereleri açık, oda ışığı açık bir yerde çekim yapmış biri olarak doktora kontrol sırasında söylediğimde şaşırmıştı. Ne var ki söylediğim orada kaldı. Bir sonrakinde de aynı ortamda devam ediliyordu. Zira kimse kimseye uyarı maksatlı söz söyleme cesaretini kendinde bulamıyordu. Teknisyenin adam sendeciliğine rağmen göreve devam etmesi de ayrıca ilginç..
Kim olursa olsun bu cihaza ilk kez oturan ya da sende bir oturan bir insanın psikolojik durumu da sonucu etkiliyor.
İyi bir test iyi bir teknisyenin elinde iyi bir tanıtımla ve iyi bir yaklaşımla olumlu bir sonuç verecektir.
Gelelim görme alanı nedir sorusunun cevabına.
Görme alanı, gördüğümüz herşey demektir. Görme alanı testi de kişinin tüm alanalrı görüp görmediğini tespit etmeye yarar.
Görme alanı testi, başta göz tansiyonu (glokom) olmak üzere göz sinir (optik sinir) hastalıkları, beyin tümörleri ve bazı retina hastalıklarının takibi için kullanılır. Görme alanı testi bir kişinin hem merkezi hem de çevresel görme alanında herhangi bir kayıp olup olmadığını test etmek amacıyla kullanılan psikofizik bir testtir. Görme alanı testi 3-6 ay aralıklar yapılarak hastalıkta tedaviye rağmen ilerleme olup olmadığı değerlendirilir. Görme alanı test çeşitleri doktorun isteğine göre farklı yöntemler ile de yapılabilmektedir. Ancak genel olarak bilinen ve dünya çapında kabul gören standartlarda yapılan testler 5 adetten oluşmaktadır. Bunlar bilgisayar ile yapılabildiği gibi daha basit yöntem olan parmak takibi gibi yöntemlerde kullanılabilir. Günümüz teknolojisinde en çok yapılan ve net sonuç veren ise elbette ki bilgisayarlı görme alanı testidir.. Görme alanı test çeşitleri şunlardır:
Kart Testi: Bu test içerisinde hasta bir kart merkezinde bulunan ana noktaya bakarken kartın yanındaki işaret, harf ve kelimeleri okuması veya görmesi istenir. Kartın merkez noktasına fiksasyon noktası denmektedir. Hasta ile kartın arasındaki mesafe ise 33 cm olarak ayarlanır.
Konfrontasyon Testi: Buradaki olay kişiler etrafında gerçekleştirilir. Hasta ile gözlemci karşılıklı gözlerini kapatır. Bir tanesi sağ bir tanesi ise sol gözünü kapatır ve sonra diğer göze geçilir. Bu testte bir göz kapalı iken dışarıdan gelen bir cismin görüş alanına ne kadar mesafede girdiği tespit edilir.
Perde Testi: Kıvrımlı olmayan bir perdenin önüne oturtulan kişi, perdeye tutulan büyüklü ve küçüklü ışıklara bakar ve görüş alanı dışındaki noktaları doktora söyler. Bu testte hasta ile perde arasında 1 metre mesafe bulunmaktadır.
Parmak Testi: Bu testte doktor hastanın göz alanı dışından parmağını çeşitli yönlerden göz alanına doğru sokar. Burada hasta doktora görmeye başladığı noktayı söyler ve doktor görüş alanı hakkında fikir sahibi olur.
Bilgisayarlı Görme Alanı Testi: Bilgisayar testte hastanın hem merkezi hem de yan alanları görüp görmediği değerlendirilir. En kapsamlı test türüdür.
Test Nasıl Yapılır
Test Nasıl Yapılır
Görme alanı testi yapılırken göze hiç bir şey damlatılmaz, göze bir şey dokundurulamaz. Her bir göz için ayrı ayrı yapılır. Bir göze test uygulanırken diğer göz kapatılır. Test süresi istenilen testin özelliğine göre göz başına 10-20 dakika sürmektedir. Eğer yakın görmeniz bozuk ise, kırk yaş üzeri için yakın gözlüğü kullanılarak yapılır.
Test karanlık bir odada yapılır.
Hasta cihazın önüne oturur ve bir gözü kapatılarak açık olan gözü ile teste başlar.
Hastadan diğer gözü ile aletin ortasında bulunan siyah noktaya bakması istenilir. Gözü başka tarafa çevirmemesi istenir. Bu esnada aletin içinde bulunan yarım küre şeklindeki yüzey üzerine rastgele parlak noktalar yansıtılır. hasta başını cihaza yerleştirdikten sonra cihaz içindeki sabit noktaya bakarken kuvvetli ve zayıf ışık çakmaları gösterilir. Hastadan her ışık gördüğünde, önceden eline verilen düğmeye basması istenir. Her yönden çok sayıda parlak nokta yansıtıldıktan sonra test tamamlanır.
Test karanlık bir odada yapılır.
Hasta cihazın önüne oturur ve bir gözü kapatılarak açık olan gözü ile teste başlar.
Hastadan diğer gözü ile aletin ortasında bulunan siyah noktaya bakması istenilir. Gözü başka tarafa çevirmemesi istenir. Bu esnada aletin içinde bulunan yarım küre şeklindeki yüzey üzerine rastgele parlak noktalar yansıtılır. hasta başını cihaza yerleştirdikten sonra cihaz içindeki sabit noktaya bakarken kuvvetli ve zayıf ışık çakmaları gösterilir. Hastadan her ışık gördüğünde, önceden eline verilen düğmeye basması istenir. Her yönden çok sayıda parlak nokta yansıtıldıktan sonra test tamamlanır.
Cihaz bilgisayar yardımıyla hastanın gördüğü tüm noktaları birleştirir ve görme alanının şeklini kağıda döker.
Özelikle glokom tanısında ve takibinde göz sinirini ve göz sinirinden beyindeki görme merkezine kadar olan görme yollarındaki patolojileri ortaya çıkarmada göz hekimlerine çok değerli bilgiler vermektedir.
Göz hekiminin dikkat edeceği unsurlardan önemli olanlar
- Hep aynı alet ile ölçülmeli
- Yakın gözlük düzeltmesi yapılmalı
- Ortam karanlık olmalı
- Hep aynı test stratejisi uygulanmalı
- Testler güvenlik kriterlerine uymalıdır
- Varsa daha öncek test sonuçlarıyla karşılaştırılmalıdır.
Gözde bir kusur olduğu sonucuna ulaşılırsa eğer o zaman bu olay retinadan mı kaynaklı yoksa optik sinirden mi kaynaklı o kontrol edilir. Bu durumda göz doktoru tarafından yapılan muayene sonucunda belli olmaktadır. Muayene sonucunda görme alanı kaybı ile karşılaşılabilmektedir. Bu alan kaybının sonuçları ise şu şekilde günlük hayata yansır.
- Günlük yaşantıda gözün görmesi gereken açıları görmemesi durumunda nesnelere veya insanlara hasta çarpabilir.
- Gözde olan kusurdan dolayı hasta kafa hareketleri konusunda sıkıntı yaşayabilir.
- Bazı durumlarda tamamen görme kaybı da yaşanabilmektedir.
- Uzaktaki bir yazıyı veya kitabı okuma konusunda sıkıntılar yaşanabilir.
- Gözünde kusur bulunan kişi yürüme esnasında düz değil, yan tarafa kayarak yürür.
- Araç sürümü konusu bu hastalarda sıkıntılı bir süreçtir. Olası kazalara davetiye çıkaran bir kusurdur.
Test öncesi ve süresince göze bir şey damlatılmadığı için görmeniz etkilenmez. Dolayısı ile test sonrasında evinize kendi başınıza gidebilirsiniz.
@erolkaranet - 15.11.2022
