Muğlalılar, Dalamanlılar bu yazıyı okumasın..
Hatta yolu Dalaman'dan geçenler de...
Bu yazıyı Muğla'ya tren var mı diye soranlara yazdık. Muğla Dalaman'da bir bina var. Yapım amacı farklı da olsa yapılma amacı tren garı olarak faaliyet göstermesi. İleri ki yıllarda yıkılacak olan gişesi ve rayları ile olmayan bir Dalaman Tren Garı..
Olmayan dediğim tren rayı dolayısıyla trenleri.
Na var ki gar orada sapasağlam duruyor.
Bir tren garı düşünün trenler yapıldığı tarihten önce de sonrada buradan hiç geçmemiş.
Biraz kafalar karıştı galiba...
Anlatalım...
Dalaman Tren İstasyonu, Muğla'nın Dalaman ilçesinde yer alan tren istasyonu olarak inşa edilmiş bir binadır. 1905 yılında Mısır Hidivi Abbas Hilmi Paşa tarafından yaptırılmıştır.
Dalaman Tren İstasyonu, Muğla'nın Dalaman ilçesinde yer alan tren istasyonu olarak inşa edilmiş bir binadır. 1905 yılında Mısır Hidivi Abbas Hilmi Paşa tarafından yaptırılmıştır.
Nasıl oldu, neden yaptırıldı..
Anlatmaya çalışalım.
Üçüncü Selim, 18. yüzyılın sonlarında annesi Mihrişah Kadın’a Dalaman’da çok büyük bir çiftlik hediye etmişti. Çiftlik bugünkü Tepearası, Eskiköy, Dalyan, Ortaca, Akıncı, Güzelyurt ve Dalaman’ın tamamını kapsayan uçsuz bucaksız bir arazi idi.
1821 de Giritte Rumlar isyan çıkardı. Teşvikçileri İngilizler ve Ruslardı. Bu bir din dayanışmasıydı. Padişah isyanı önleyemedi ve Mısır valisinden yardım istedi. Vali, Girit valiliğinin kendisine verilmesi kaydı ile yardım edeceğini bildirdi, akabinde Mısır donanmasını bölgeye gönderdi. Mevsim sonbahardı. Deniz fırtınalıydı. Donanma Sarsala koyuna sığındı. Dört ay orada kaldı. Bahar geldi, Girite gitti isyanı bastırdı. Ama padişah Girit valiliğini vermedi hatta Girit'i yunanlılara verdi. Vali ( kavalalı ibrahim paşa) çok kızdı ve ordularını Suriye üzerinden Anadolu'ya gönderdi. Osmanlı ordusu Mısır ordusunu İngilizlerin yardımı ile ancak Kütahya'da durdurabildi. 1833 Kütahya anlaşması ile Mısır ordusu Suriye valiliği Mısıra verilerek geri gönderilebildi. Verilen sadece Suriye valiliği değildi. Menteşe toprakları da denilen Köyceğiz gölünden Kapıdağına kadar (dalaman, ortaca, dalyan dahil) valiye verildi. Ama bu topraklara geliş torun Abbas paşaya nasip oldu. Çünkü İngilizler onun valiliğini tanımadı ve Mısırdan gitmesini istedi. O da Dalamana gelip tarım işiyle uğraşmak istedi ama başaramadı. Çiftlik, Mehmet Ali Paşa’nın ölümünden sonra ailenin mülkü olarak kaldı.
Bugün Muğla’nın ilçesi olan Dalaman, o günlerde henüz yoktu, sadece deniz kenarında sazlardan yapılmış 30 evlik Söğüt isimli bir köy vardı ve Dalaman verimli bir ovadan ibaretti. Av hayvanlarının cirit attığı uçsuz bucaksız ovayı gören av meraklısı Abbas Hilmi Paşa, bölgeyi çok beğendi.
En nihayet 1874’te, Mısır’a hıdiv (vali) olan İkinci Abbas Hilmi Paşa’nın mülkiyetine geçti.
Abbas Hilmi Paşa, 1905’te ‘Nimetullah’ isimli yatıyla Dalaman’a 12 kilometre mesafedeki Sarsala Koyu’na gitti.
Paşa, Sarsala Koyu’na iskele ile depo inşa ettirdi ve koydan çiftliğe uzanan bir de yol yaptırttı. Yolun her iki tarafına Mısır’dan getirttiği okaliptüs ağaçlarını diktirirken çevredeki bataklıkları da kurutturdu.
O dönemde demiryolu yapımı Osmanlı İmparatorluğu’nun en büyük projelerinden biriydi. Ülkenin birçok yerine demiryolu hattı döşendi.
Abbas Hilmi Paşa, ikinci aşama olarak çiftliğinin bulunduğu Dalaman’a bir av köşkü ve aynı anda İskenderiye’ye de bir tren istasyonu inşa ettirmeyi planladı. Binaların yapımını Fransız mimarlara havale etmişti. Fransa’dan yola çıkan ve av köşkünün malzemeleri ile binanın projesini taşıyan gemi Dalaman’a, tren istasyonunun malzemeleri ile projesini taşıyan diğer gemi ise Mısır’a gidecekti. Ancak, yolda bir karışıklık oldu ve Mısır’a gitmesi gereken gemi, yükünü Sarsala Koyu’ndaki iskeleye boşalttı.
Hıdiv’in Dalaman’daki işçileri, karışıklığın farkında olmadan malzemeleri develere ve katırlara yükleyerek, Abbas Hilmi’nin köşkünün bulunduğu yere götürdüler. Gemiyle gelen ustalar ve Hıdiv’in adamları da, efendilerine sürpriz yapmak için hemen binanın yapımına giriştiler. Fakat son derece garip bir karışıklık yaşanmış, Dalaman’da planlanan av köşkü değil, istasyon binası inşa edilmiş, Mısır’a giden diğer gemideki malzeme ile de mükemmel bir av köşkü yapılmıştı.
Eksikler de kısa sürede tamamlandı ve Dalaman’daki binanın etrafına Mısır’dan getirilen palmiyelerle hurma ağaçları dikildi. Hatta binanın önüne bir bilet gişesi bile eklemişlerdi. Tren yolunun bulunmadığı Dalaman’a istasyon binası yapılması Hıdiv’i hayli şaşırttı Paşa, kafasında kısa bir durum değerlendirmesiyle olayı kavradı... Burada çalışan işçiler verilen emri uygulamışlardı... yapacak birşey yoktu, öfkeliydi ama öfkesi buradakilere değil Mısır'dakilere idi Binayı gezdi inceledi. Yıktırmanın da anlamı yoktu. Yıktırmadı ve istasyonun yanına bir de cami inşa ettirdi.
Gar binası zaman içinde değişik amaçlar için kullanıldı..
Yanlışlıkla inşa edilen Dalaman Tren Garı hiçbir zaman yolcu uğurlayamadı. Tren rayları bile olmayan garın en yakın tren yoluna uzaklığı 200 kilometre…
1928’e kadar Hıdiv Abbas Hilmi Paşa’nın mülkiyetinde kalan çiftliğe, Abbas Hilmi Paşa'nın oğlu Türk Sanayi Bankası’ndan alınan 4 milyon liralık borcu ödeyemeyince, devlet tarafından el konulur. Çiftlik, 1938’de Devlet Ziraî İşletmeleri Kurumu’na devredilirken, istasyon binası da 1930’dan 1958’e kadar Jandarma Karakolu olarak kullanıldı. 1984 yılından beri TİGEM Dalaman Tarım İşletme Müdürlüğü olarak hizmet vermektedir.
Dalaman-Köyceğiz yolu üzerinde, Dalaman Çayı’na 10 kilometre uzaklıkta bulunan Devlet Üretme Çiftliği trenle tanışamadı ama bölgedeki tarımın gelişmesinde büyük katkısı oldu (dalaman.gov.tr).
Özetle, Muğla’nın şirin ilçesi Dalaman; dünyada tren geçmeyen ilk tren garına sahip bir belde olarak ilginç bilgiler tarihindeki yerini almış olur.
İdari binanın batısında bulunan ve Türkçe ismi olmayan “Lagunaria Patersoniig.don” adlı bitki Cevat Şakir Kabaağaçlı , yani nam-ı değer Halikarnas Balıkçısı tarafından çiftliğe hediye edilmiştir. Ana vatanı Avustralya’nın doğusundaki Norfolk adası olan bu bitkinin boyu 15 mt. ye kadar uzamaktadır. Görünüş ve yabancılığı açısından çevrede büyük ilgi gören bu bitkinin tohumları, bugün bütün sahil bölgelerinde süs bitkisi olarak yetiştirilmeye çalışılmaktadır.
Ayrıca yine idare binası çevresinde Mısır’dan getirilen hurma ağaçları, palmiye türleri, kaktüsler vb. bitkilerden oluşan bir botanik bahçesi oluşturulmuştur.
Binanın içinde Hidiv döneminden kalan koltuklar bu güne kadar titizlikle aslı gibi korunmuştur.
Üstelik Abbas Hilmi Paşa’nın inşaat ve çiftlik işleri için buraya getirdiği Mısır ve Sudan’lı işçilerin torunları hala Sarıgerme, Dalyan, Köyceğiz ve Ortaca’da yaşamaya devam etmektedirler.
İlginç tesadüfler sonucunda Mısır yerine, rayların uğramadığı Dalaman’a yapılan bu güzel Gar Binası yüz yılı aşkın süredir sıra dışı kaderini yaşamaya devam ediyor…
İskenderiye Tren İstasyonunu merak edenlere de ...
İskenderiye Mısır'da bir Akdeniz liman kentidir. Afrika’nın ve Akdeniz’in önemli liman şehirlerinden biridir. Nil deltasının batı kenarında yer alan İskenderiye Asya, Afrika ve Avrupa’yı birbirine bağlayan yolların birleştiği noktada önemli ticaret ve ulaşım merkezidir
Pîrî Reis’in XVI. yüzyıl başlarına ait Kitâb-ı Bahriyye’sinde “Arap memleketlerinin denize açılan kilidi” olarak tarif edilen, etrafının surlarla çevrili olup kale önünde iki limanının bulunduğu, ancak kale içinin harap halde olduğu belirtilen (IV, 1485-1495) İskenderiye, önceleri el-Medînetü’l-Arabiyye adıyla anılırken XVII. yüzyılda surların dışına doğru genişlemeye başladıktan sonra el-Medînetü’t-Türkiyye diye anılmaya başlandı. Kısa sürede Osmanlı Devleti’nin Akdeniz’deki en önemli limanlarından biri haline gelen şehir Mısır, Yemen, Habeşistan ve Haremeyn’e giden Osmanlı idareci ve ulaklarının, yerli ve yabancı birçok tüccarın, hacı taşıyan gemilerin uğradığı, devlet donanmalarının karşılandığı bir giriş-çıkış kapısı özelliği kazandı
İskenderiye istasyonu, Mısır'ın ikinci hükümdarı Hidiv Abbas Hilmi Paşa zamanında İskenderiye ile Kahire'yi birbirine bağlayan ilk demiryolunun inşasıyla 1856 yılında kurulan Kahire'deki Mısır istasyonundan sonra Ortadoğu ve Afrika'daki en eski ikinci istasyon olarak kabul ediliyor .
Osmanlı topraklarında ilk yapılan demiryolu hattı İskenderiye-Kahire hattı olmuştur. Mısır Valisi Abbas Paşa, İngilizlere demiryolunu yapması karşılığında belirli imtiyazlar verdi. Bu durumdan Osmanlı hükümeti habersizdi. Osmanlı hükümetinin haber almasıyla anlaşmada bazı değişiklikler yapıldı.
1833'te Muhammed Ali Paşa, Avrupa ile Hindistan arasındaki transit geçişin iyileştirilmesi için Süveyş ve Kahire arasında bir demiryolu inşa etmeyi düşünüyordu.
Muhammed Ali, projenin terkedilmesi yerine bir kanal inşa etmeye ilgi duyan Fransızların baskısı nedeniyle ray satın almaya başlamıştı.
1848'de Muhammed Ali öldü ve 1851'de halefi Abbas, Robert Stephenson ile Mısır'ın ilk standart demiryolu demiryolu inşaatı sözleşmesini imzaladı.
İskenderiye'den Kahire'ye demiryolu 1856'da açıldı. İngiliz yolcuların İskenderiye'den Süveyş'e (ve tersi) geçişine izin verecek bir hat fikri ilk olarak 1830'larda gündeme gelmişti. Amaç, Ümit Burnu üzerinden yolcuların katlanmak zorunda kaldıkları süreyi ve rahatsızlığı azaltmaktı. Ancak 1851'e kadar Mısır Hidiv'i, İskenderiye ile Nil'in Rosetta kolu (1854'te tamamlandı) ve oradan da Kahire arasındaki hattı inşa etmek için Robert Stephenson'dan başkası ile sözleşme yapmadı
1852 yılında Kahire ile İskenderiye'yi birbirine bağlayan ilk demiryolunun yapımına başlanmış ve Mısır'da bir demiryolu hattındaki ilk lokomotif çalıştırılmıştı.
Kahire'den 1854'te Kafr El-Zayat şehrine kadar ve tüm hat tamamlandı.1856'da İskenderiye'deki Mısır istasyonuna kadar ve Kral I. Fuad döneminde istasyon genişletildi ve mevcut tasarımına göre inşa edildi.
Mısır Demiryolları'nın sahibi olduğu ve işlettiği İskenderiye Merkez Bölgesi'ndeki Al- Shuhada Meydanı'nda bulunan istasyonda sekiz tren istasyonu , bilet gişeleri, açık otopark, idari ofisler, cami , restoran ve birçok mağaza bulunmaktadır. istasyon, Kahire-İskenderiye demiryolunun son istasyonu ve İskenderiye metro projesine dönüştürülmesi beklenen Abu Qir demiryolunun ve projenin tamamlanmasından sonra istasyon bir aktarma istasyonuna dönüşecek. İskenderiye metro projesi, İskenderiye tramvay projesi ve şehir içi toplu taşıma ağı ile valilikleri birbirine bağlayan demiryollarının yer aldığı istasyon .