@erolkaranet'te Aradığınız Kelime veya Konuyu Buraya yazınız!

Reklam


Ailelerinden İhanet Gören Peygamberler




Her insan Allah-u Teala'ya verdikleri sözü yerine getirip getirmeyeceğinin sınanmasıyla ile dünyaya gönderilir. İnsanın başıboş kalmayacağını belirten cenabı Allah, (c.c) onları sapkın yolları sapmamaları için zaman içerisinde elçiler göndermiştir. Hal böyle olsa da, insanlar gelen peygamberlere, gönderilen kitaplara rağmen, yaşanılan felaketlerden ders almayarak kendi aklı doğrultusunda yine sapmıştır. Sapmaya devam etmektedir. Sapacaktır da..
İnsanın mallarıyla, aile bireyleri ile, eşleri, çocukları, akrabaları, sağlığı vs ile her fırsatta imtihana tabi tutulacağını bildiren yüce Allah c.c peygamberleri (aleyhisselam) de diğer insanlar gibi hayatın farklı kademelerinde imtihan etmiştir. 
Kur’ânı Kerîm , imtihan olan peygamberlerin kıssalarından bahsederek, insanların bu kıssalardan örnek almalarını amaçlamıştır. Kuranı kerim'de eşiyle, çocuğuyla, anne babasıyla, akrabalarıyla imtihan edilen peygamberler ve yaşadıkları olaylar yer almaktadır.
Bu kısa yazımızda ailesiyle imtihan olan peygamberleri dile getirmeye çalıştık. Aileleriyle imtihan olan peygamberlerden Hz. Adem, Hz. Nuh, Hz. Lut, Hz. İbrahim, Hz. İsmail, Hz. Yakub, Hz. Yusuf ve Hz. Muhammed aleyhisselamın hayatlarından kesitlere yer vereceğiz.
Bugün içimizdeki sayısız ailelerin de bu imtihanlara , yani aile bireyleri olan imtihanlarında bu yaşananları da göz önüne alarak sabır ve sebat ile bu olumsuz ilişkiler karşısında nasıl davranmaları gerektiği de ortaya çıkacaktır. Peygamberlerin yaşadıklarını bizler gibi günahkarların da yaşaması olağanüstü bir durum değildir.
Hz. Adem’in eşi ve oğullarıyla, Hz. Nûh’un oğlu ve eşiyle, Hz. Lût’un eşiyle, Hz. İbrâhim’in putperest babası, Hz. Yûsuf’un kardeşlerinin kıskançlığı, Hz. Muhammed aleyhisselamın yakın akrabalarıyla imtihanlarından kısaca yer verdiğimiz yazımızdan ibretle faydalanmanızı diliyoruz.
Hazreti Adem aleyhisselam
İlk peygamberimiz ve ilk insan Hazreti Adem aleyhisselam bilindiği gibi şeytanın aldatmasıyla ve eşi Havva annemizin ısrarıyla yedikleri meyveden dolayı cennetten kovulmuşlardır. Eşinin ısrarı ile haram meyveyi yiyen bu sebeple dünyaya gönderilen Hazreti Adem aleyhisselamın iki oğlu arasında geçen geçimsizlik, oğlu Kabilin katil olması ve babasına isyanı Kuranı Kerim de de geçen olaylardandır. Hz. Âdem'in suçlu oğlunun Allah'tan sakınan kardeşini öldürme nedeni Kıskançlık, haset ve çekememezlikti. Bu arada Hazreti Havva derin bir pişmanlık içerisinde kaldığından kalan ömürlerinde eşi Hazreti Adem aleyhisselama ölene kadar sadakatli eş olmuştur.
Hazreti Nuh Aleyhisselam
İçlerinde 950 yıl yaşadığı kavminin azgınlıkları sonunda tufanın kopması öncesi karılarından biri ile yine oğullarından birine söz geçiremeyen Hazreti Nuh aleyhisselamın (eşlerinin sayısı ve isimleri hakkında bilgi olmamakla birlikte kaynaklar onun Hâm, Sâm, Yâfes ve Yâm adlarında dört oğlu olduğunu kaydetmektedir. Peygamberler tarihiyle ilgili eserlerde boğulan oğlunun adı Yâm (Kenan), inanmayan eşinin adı da Vâhile olarak geçmektedir.) kendine inanan aile fertleri ve az bir insanla gemiye binerek o tufandan kurtulmuşlardır. Hz. Nûh’a inanmayan eşinin ismi Vahile’dir. Vahile küfürde inat eden, Allah’a ve eşinin peygamberliğine iman etmeyen kafirlerdendi. Vahile gizlice iman edenleri kafirlere bildirip onlara yardım ederdi. Bu inananların çeşitli işkencelere maruz kalmasına sebep oldu. Nûh’un karısı onunla alay eden inkârcılar gibi davranıp kocasına deli demesi onu hafife alması ve vahyedilen gizli bilgileri öğrenip müşriklere bildirmesi peygambere yaptığı ihanetti. Peygamber eşi olması, küfrü nedeniyle ona hiçbir kazanç sağlamadı. Halbuki dünya ve ahiret mutluluğunu kazanmaya çok elverişli bir konumda bulunmaktaydı. Ancak kocasına iman etmediği için kafirlerle beraber ilahi azaba çarptırıldı.
Hz. Nûh’un oğullarından biri Allah’a ve babasının peygamberliğine iman etmemişti. Bu oğlunun adıyla ilgili farklı görüşler bulunmaktadır. Alimlerin çoğu çocuğun adının Kenan olduğunu, bazıları ise Sam olduğunu söylemişlerdir İnanmayan bu oğlu dışında aile fertleri gemiye binmişti. Hz. Nûh, Tûfanın başlangıcında bu oğlunu babalık şefkatiyle gemiye çağırdı. Israrla onu gemiye davet etmesine rağmen oğlu onu dinlemeyip küfründe inat etti. Nûh’un oğlu, Peygamber babasına dağa çıkarak boğulmaktan kurtulabileceğini söylemişti. Hz. Nûh kurtulabilmenin iman edip gemiye binmekle olduğunu bu suyun sanıldığı gibi sıradan bir su olmadığını Allah’ın gönderdiği büyük bir azap olduğunu, kendisini değil bu dağın, hiçbir şeyin kurtaramayacağını söyledi. Kalbi katılaşmış bu oğula peygamber babanın nasihatleri hiç etkilemiyordu.  O sırada baba ile oğul arasına büyük dalgaların girmesiyle küfründe inat eden oğul da tufanda yok oldu.
Hazreti İbrahim Aleyhisselam
Hazreti İbrahim Aleyhisselamın bir çok kaynakta üvey babası ile olan ilişkisinden söz edilir. Put yapımcısı ve aynı zamanda putperest babasının kendisini engellemesi, firavuna şikayeti peygamberler tarihinde geçmektedir.Hz. İbrâhim’in babasının adı Tevrat’ta Târah olarak geçmektedir. Tarih kitaplarında da Tevrat’tan alınan bilgiye göre Hz. İbrâhim’in babasının adı Târah olarak geçer. Kur’ân-ı Kerîm’de ise Âzer olarak geçmektedir. “İbrâhim, babası Âzer’e, “Putları tanrılar mı sayıyorsun?” dedi.  Hz. Muhammed de (s.a.v.) onun isminin Âzer olduğunu söylemiştir. (Hz. İbrâhim’in annesinin ise adı Nuna veya Ebyuna olduğu söylenmektedir.) Âzer isminin İslam öncesi döneme ait Âsar veya Zârah isimlerinin Arapça şeklidir. Bir görüşe göre ise Âzer ve Târah diye iki ismi olabileceğini ya da babası Târah, Âzer ise amcasının ismi olabileceği kabul edilmektedir. Hz. İbrahim’in babası şeytana tapmıyordu ancak şeytana uyup ona itaat ettiği için Hz. İbrâhim onu şeytana tapmakla bir saymış ve ona şöyle demiştir: “Babacığım! Şeytana kulluk etme! Çünkü şeytan, Rahmânın buyruğuna uymamıştır.”  Babasına putlara taparak Allah’a isyan eden şeytanı kendisine dost edindiğini, bu nedenle Allah’ın kendisini cezalandırmasından ve gazabına uğramasından endişelendiğini ve üzüldüğünü ifade etmiştir. Son derece kibar ve sevgi dolu davet bile putperest babanın iman etmesini sağlayamadı. Putperest babanın kararmış kalbi hak dinin çağrısına tamamen kapanmıştı. 
Hazreti Lut Aleyhisselam
Şirke, cehalete, delalete ve fuhşa bulaşmış sapık bir topluluğa gönderilen Hazreti Lut Aleyhisselamda karısının ihanetine uğrayan peygamberlerdendir. Lut peygamberin kavmi ahlşaksızlıkta zirve yapmış bir toplumdu. Lût kavminin bilinen fuhuş dışında başka günahlar işlediği İbni Abbas'tan rivayet edilmiştir. Bunlar: birbirlerine zulmetmeleri,  küfretmeleri, meclis toplantılarında çirkin davranışlarda bulunmaları, yoldan geçenlere çakıl taşı atmaları, tavla ve satranç oynamaları, erkeklerin kadın elbiseleri, kadınların da erkek elbiseleri giyerek onlara özenmeleri, yoldan geçen kimselerden zalimce yol vergisi almaları ve en büyük günah olan Allah'a şirk koşmaları bu günahlardandı."Allah inkârcılara Nuh'un karısını ve Lut'un karısını misal verdi. Bunlar salih kullarımızdan ikisinin nikâhı altındaydılar ve onlara hıyanet ettiler"ayetinde ifade edilen zevcesidir. Ayetler Lut'un eşinin kavmi ile helak bahsetmektedir. Kaynaklarda adının Helsefe, ya da Vâlihe olduğu söylenen bu kadın, aslında bir münafıktır. Peygamber olan kocasının dinine değil de kavminin dinine inanmaktadır. Onların hesabına çalışıp, Hz. Lut'un evine gelen misafirleri kavmine gizlice ihbar etmektedir. Hz. Lût’un eşinin ihaneti, Hz. Lût’un misafirlerini ahlaksız kavmine gizlice bildirmesidir. Gece vakti ateş yakarak, gündüzleri ise duman çıkararak Hz. Lût’un yanına temiz misafirlerin geldiğini kavmine bildirmeyi alışkanlık haline getirmişti. Bu kadının, halkının bu misafirlere neler edeceklerini bilmesine rağmen onlara haber vermesi, halkının yaptığı bu tiksindirici davranışları onaylaması ve bu konuda onları desteklemesi anlamına gelmektedir.. Hz. Lut’un karısının yer aldığı ayetlerde daima onun da azabı hak edenlerden olduğu bildirilmektedir. Günahkarlara isabet eden azap onu da helak etmiştir.
Hazreti Yusuf Aleyhisselam
Hazreti Yusuf Aleyhisselam kardeşlerinin kıskançlıklarıyla imtihan edilen peygamberdir. Kardeşleri babalarının, Yusuf’u ve kardeşi Bünyamin’i kendilerinden çok sevdiğini dile getirerek, Yusuf’a bir tuzak kurarlar. Onu ölmesi ve bir daha geri dönmemesi için bir kuyuya atarlar. Babalarına da “Biz oynarken Yusuf’u kurt yedi” diyerek yalan söylerler. Babaları bunun düpedüz bir oyun ve yalan olduğunu bilmekle beraber “Sabır ne güzeldir” diyerek kadere boyun eğer. Daha sonra Yusuf kuyudan çıkarılıp köle olarak satılır. Hz. Yusuf, köle olarak getirildiği Mısır'da kralın veziri olmuş; öbür taraftan evlat hasretiyle yanıp tutuşan Hz. Ya’kub sevgili oğluna, Hz. Yusuf da sevgili babasına ve kardeşlerine kavuşmuştur.  
Hazreti Muhammed Aleyhisselam
Hazreti Muhammed Aleyhisselam erken yaşta vefat eden evlatlarıyla evlat hasretini kendisinden kısa bir süre sonra vefat eden kızı Hazreti Fatıma ile gidermiştir. Ancak, peygamberimizin kendi ailesinin dışında yakın akrabası olan amcası Ebu Leheb ve taraftarları yüzünden , anne tarafından akrabası olan Taif'teki dayısının yakınları tarafından şiddete, zulme ve hicrete uğradığı bilinmektedir. Mekke’nin ileri gelenleri arasında yer alan Ebû Leheb (ö. 2/624), Hz. Peygamber’in İslâm dönemine yetişen dört amcasından biridir. İslâm öncesi dönemde Hz. Peygamber ile genelde olumlu münasebetler içerisinde bulunan Ebû Leheb, yeğeninin nübüvvetiyle birlikte ona karşı sert tutum takınmış ve bu tutumunu hayatının sonuna kadar ısrarla devam ettirmiştir. Atalarının dinine sıkı sıkıya bağlı olmasıyla bilinen Ebû Leheb, yeğeninin nübüvvetine inanmadığı gibi Mekke’de ona düşmanlık eden baş muhaliflerinden biri oldu. Karısı ümmü Cemil ile birlikte yeğenine şiddette sınır tanımayan Ebu Leheb Mekke müşrikleri arasında Kur’ân’da isim verilerek kınanan tek kişi unvanını elde etti. 

Şüphesiz doğruyu Allahu Teala Bilir

Muhtelif kaynaklardan derlemedir @erolkaranet
Hukuk, Yaşam, Din, Sağlık, Magazin, Turizm

Yorum Gönder

0 Yorumlar
*Asılsız yorum yapmayınız. Mesajlar Yönetici tarafından denetleniyor.