@erolkaranet'te Aradığınız Kelime veya Konuyu Buraya yazınız!

Reklam


Dini Kurs Eğitimi Nasıl Olmalıdır.




Yaz ve kış aylarında dini kurslar açılmaktadır. Bunların büyük kısmı Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde olsa da irili ufaklı bir çok tarikatlara bağlı kurslarda her mahallede mutlaka faaliyet göstermektedir.
Diyanet İşleri Başkanlığının kursları malum. Cami din görevlileri ya da bunları bitişik Kuran Kurslarında ne eğitim verildiği malum. Öncelikle Kuranı kerim, Siyer ve İtikat dersleri dense de ağırlıklı Kuranı Kerim üzerine eğitim verilmektedir.
Ancak tarikatlara bağlı kuran kurslarında ne öğretildiği,nelerden bahsedildiği, hangi dini inanç, itikat, anlayış üzerine dersler verildiği fazlaca belli olmamaktadır.
Bu kurslardan yetişen gençliğin neyle doldurulduğunu pek bilinmiyor.. Zamanla yetiştirildikleri cemaatlerin ana fikri üzerinden şekillendikleri zamanla ortaya çıkmaktadır.
Neticede hangi cemaatte yetişirse yetişsin tek bir İslam ümmet anlayışının kalplerine yerleştirilmediği öğrencilerin birbirlerine cephe almaları, birbirlerini beğenmemeleri, birbirlerine katışmadıkları, birbirlerinin arkasında namaz kılmaktan, birbirlerine selam vermekten dahi imtina ettikleri bilinmektedir.
Her tarikatın bireyi diğerini asla ve asla kabullenemektedir. Ayrılıkçılık, bölücülük, husumetlik tarikatlar arasında adeta asıl amaç olmuştur. Oysa, İslamiyette fırkaların çokluğu Resullulah'ın hadisi ile gerçekleşse de en iyisi olan ehli sünnet vel cemaat anlayışının kabul edilmemesi, peygambere olan sadakatin de yokluğunu ortaya çıkartmaktadır.
Oysa hangisine bakarsanız bakın Allah ev Resulü aşkıyla dolu olduklarını vurgulasalar da aslında bunu bir kalkan olarak gösterip, kendi tarikat liderlerine aşırı tutkunluklarını hemen gerisinde görebilirsiniz. Bir çeşit tağut diyebileceğimiz, tanırılaştırılmaya çalışılan bu önerleri yüzünden hakiki islamı görmekten çok uzak olarak kendilerini dindar görmektedirler.
Oysa, Diyanet'in ya da tarikatların yuvalarından yetişen gençlerin ideal bir eğitimi rahmetli gazeteci yazar Mehmet Şevki Eygi'nin Kasım 2018'de yazdığı "Örnek Bir Yurt" başlıklı yazısında şu satırlar arasında gizlenmiştir
  • Bütün öğrencilere Ehl-i Sünnet akaidi okuttukları ve öğrettikleri için.
  • Bütün öğrencilerine, kendi akranlarına ve emsallerine imamlık yapabilecek derecede fıkıh ve kıraat okuttukları için.
  • Bütün öğrencilerine İstanbul görgüsü, terbiyesi, nezaketi, mürüvveti, ahlakı, kültürü dersleri verip, hepsini beyefendi olarak yetiştirdikleri için.
  • Yurtta beş vakit namazlar, mevcut bütün öğrenciler tarafından yurt imamının ardında topluca cemaatle kılındığı için.
  • Bütün öğrenciler, başlarında âdaba ve sünnete uygun bir serpuş bulunduğu halde namaz kıldıkları, başı açık kılmadıkları için.
  • Yurt mescidinde hoparlör bulunmadığı için.
  • Bütün öğrenciler geleneksel sanatlarımızdan birini öğrendiği ve ürün verdiği için.
  • Yurt yemek salonunda en ufak ekmek parçası, tek pirinç tanesi bile atılmadığı, ziyan edilmediği için.
  • Bütün öğrencilere Ümmet şuuru aşılandığı için.
  • Ehl-i Sünnet ve cemaat şuuru aşılandığı için.
  • Bütün öğrencilere yüksek İslam ahlakı, yüksek karakter, nice faziletler ve meziyetler kazandırıldığı için.
  • Bütün öğrenciler Resulullah efendimize (Salat ve selam olsun ona) biatli, itaatli, irtibatlı olduğu için.
  • Yurttaki, tuvaletler dahil, bütün temizlik işlerini nöbetleşe öğrenciler yaptığı için.
  • Yurt derneği (veya vakfı adına) zekat toplanmadığı için.
  • Bütün öğrencilere ihlas ve taqva dersleri verildiği için.
  • Yurtta nefs-i emmâre derekesinde kalan kimse olmadığı, herkes en az nefs-i levvame derecesinde yükseltildiği için.
  • Yurdun atölyelerinde üretilen sanat eserlerinin gelirinin yarısı mahalledeki fakirlere dağıtıldığı için.
  • Yurtta gevezelik, zevzeklik, gıybet yapılmadığı için.
  • Yurtta (zaruret olmadıkça) ben demek yasak olduğu için.
  • Her öğrenciye İmam Gazalî hazretlerinin İhyau Ulûmi’d-Din kitabı verildiği, her gün birkaç sayfa okutulduğu ve öğrenip öğrenmediğini kontrol için arada bir imtihan edildiği için.
  • Yurtta İslam’a, Ümmete, Türkiye'ye, Müslüman alemine, insaniyete, dünyaya hasbeten lillah ihlasla garazsız ivazsız hizmetler edecek vasıflı, güçlü, faziletli gençler yetiştirildiği için.
  • Yurdu ziyaret eden ecnebiler hayran kaldıkları için.
Eğer, hakiki bir din eğitimi verilmesi gerekiyorsa bu 4- 5 ayda ya da 2 yıla yayılan zaman içerisinde anlamını bilmedikleri Kuranı Kerim ezberciliğinin asla ve asla iyi bir din eğitimi olduğunu kabul etmemekle başlar. 
Bugün azami 2 yılda öğretilen Kuranı Kerim ile hafız sayılan ancak okur olmaktan öte geçmeyen din eğitimini alanların camilere imam olarak atanması, imamların görevden kaçması, camileri beğenmemeleri, cemaat sayılarını artırmaktan uzak yan gelip yatışları, ATM memuru oluşları, işlerini aksatmaları, cemaatin itimat etmediği kişiler durumuna düşürülmesi, yukarıda sayılan eğitimden uzak, çok uzak bir eğitim gördükleri içindir.
Kalplerine edep, haya, ahlak ve Allah korkusu ile Resulü yaşam ruhunu içlerinde hissettiremediğimiz ezberci taifenin Din-i İslama zarar vereceğini, verdiğini de kabullenmek gerekir.
Eğitimde devrim yapılıp bugünkü eğitim anlayışını değiştirmek gerekir.
Her yıl yüzbinlerce hafız yetişti deyip, sokaklarda boy göstermekten imtina edip hakiki din adamlarının yetiştirilmesini zihinlerimize yerleştirmeliyiz

Erol Kara - 20.07.2022
Hukuk, Yaşam, Din, Sağlık, Magazin, Turizm

Yorum Gönder

0 Yorumlar
*Asılsız yorum yapmayınız. Mesajlar Yönetici tarafından denetleniyor.