@erolkaranet'te Aradığınız Kelime veya Konuyu Buraya yazınız!

Reklam


Cuma Günü Camiler Kadınlara Kapalı...



"Camilere kadınlar giremez diye bir ayet mi, bir hadis mi var? Ben ne okudum ne gördüm ne duydum ne biliyorum. Bana hocalarım böyle bir şey öğretmediler. Peki kim, hangi kafayla bunu yapıyor? Artık bu yanlış tabuların yıkılması lazım." diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu açıklamayı Ekim 2018'de "Camiler ve Din Görevlileri Haftası" dolayısıyla düzenlenen bir programda yapmıştı.
İnanıyoruz ki, İstanbul'un göbeğinde bulunan iki farklı camiden duyduğumuz "Kadınlar Cuma Namazı kılmaz, Camiye giremezler" sözünü duyarsa "bu adamları kim atadı, bunlar neden denetlenmiyor" diye sormak için Diyanet İşleri Başkanını ofisine davet eder.
Gün 15 Temmuz 2022 cuma saati..
Ayasofya Kebir Cami içi bir yana dışı kadınlı erkekli insan seli ile hınca hınç dolu. Bunun yanında Sultanahmet meydanı insan kaynıyor. Bu kalabalığın dışında Sultanahmet Camisinin bahçesine girenler ikinci bir şok yaşıyor. Restorasyona giren caminin kapıları kapatılmış, "içeride yer yok" diye kadın erkek herkesin bahçede namaz kılması için güvenlikçiler uyarıyor. İğne atsanız düşmez.
En yakın camiyi arıyoruz.
Aklımıza Hacer-ül Esved taşlarından parçaların bulunması ile ünlenmiş aynı yere yakın, Binbirdirek mahallesinde bulunan Sokullu Mehmet Paşa Camine gitmek geliyor. Ezan okunmasına 15 dakika gibi bir zaman var.
Yürüyoruz.
Şehit Mehmet Paşa Yokuşunu aşıp camiye yönelirken ilk kez gördüğümüz yeni yapıldığı her haliyle belli olan küçük bir caminin önünden geçip hemen eteğindeki Sokullu Mehmet Paşa camiinden içeriye giriyoruz. Avluyu aşıp cami önünde yer alan ilk cemaat yerinde kimseyi göremiyoruz.



Bayanların namaz kılma yerini temizlik işleri ile meşgul olduğunu ifade eden birine soruyoruz. "Kadınlar cuma günü camiye alınmıyor" sözü ile şaşırıyoruz. Yanlış anlama var gibi düşünürken, caminin harim kısmına açılan ve yarı aralanmış kapıdaki güvenlikçiye aynı soruyu soruyoruz.
Cevap aynı.. Cuma günü camiye kadınlar girmiyormuş. Avlunun çevresini kuşatmış ve eğitim verilen bölümde yer olup olmadığını soruyoruz. "Bugün kapalı, açık olsa da orada da izin verilmiyor" diyor ve bizi az önce yanından geçtiğimiz küçük camiye yönlendiriyor. Oysa, böylesine değerli ve turizm açısından da ilgi çeken Sokullu Mehmet Paşa Cami avlusundaki eğitim odalarından biri cuma günleri kadınlara tahsis edilebilirdi.
"Yukarı cami, müsait orada kılabilirsiniz" sözü üzerine oraya geçiyoruz.
Yukarı cami ile Sokullu Mehmet Paşa Cami sırt sırta vermiş komşu camiler.

Bir zamanlar enkaz bir yapı halinde iken yeniden yapılanmış, harika bir görünüme sahip olmuş bir cami burası.
Su Terazisi Sokak ve Şehit Mehmet Paşa Yokuşunu birbirine bağlayan köşede yer alan henüz tabelaları takılmamış, adının ne olduğunu ilk etapta bilinemeyn caminin adı Helvacıbaşı İskenderağa Camii..
İçeriye girdik.
Her yer tertemiz. Şadırvan bölümünde biri bayan iki genç, abdest alan orta yaşlı bir vatandaş gözümüze çarpıyor.
Allah c.c devlete zeval vermesin. Ayağa kaldırılan virane camiler her biri adına yakışır şekilde bulundukları yere kıymet saçar gibi, birer inci tanesi gibi.
Sevindik. Hem yeni yapılan camide hem de cumada burada olmaktan mutluluk duyacağız.
Avlu kısmında bayanlar için bir uyarı yok.
Caminin harim kısmına açılan kapıdan baktığımda mihrapta imam sandığımız cübbeli şahıs Kuranı Kerim tilaveti irat ediyor.


İçeride 10 kişiyi bile geçmeyen bir kaç vatandaş.
O an gözüm imamın yaptığı hareketlere takıldı. Bir yandan mukaddes kitabımızı okuyor, bir yandan da bana doğru el kol işaretleri yapıyordu.
"Geri gidin, olmaz, girmeyin" tarzı öteleyici, içeridin dışarıya çıkmamızı isteyen tarzda hareketler, Kuran-ı kerim okunması eşiliğinde sürdü.
Bir an "özel mülke mi, bir derneğe, bir cemaate ait bir yere mi girdim" diye kendimden şüphelendim.
Doğru yere geldiğime kanaat edince "Herhalde" dedim, "cami içerisinde kadınlara yer yok, dışarıda kadınlara yer olduğunu işaret ediyor" gibi düşündüm.
Dışarı çıktım. Tekrar şadırvanın ve arkasında yer alan hazirenin çevresine bakındım. Şadırvan yanındaki gençler de kadınlara ayrılan yer arıyormuş.
Tekrar döndüm.
İçeriye girdim. Yine imam sandığımız kişi bize el kol hareketleri yapmaya başladı. Dayanamadım.
"Hocam, ne söyleyecekseniz açık söyleyin, Okumayı bırakın bari" deyince okumayı bıraktı.
"Kadınlara yer yok, cuma namazı bitsin, yarım saat sonra gelsinler öğle namazı kılarlar" dedi.
"Hocam, cuma namazı kılsınlar, bir yer gösterin" deyince..
"Kadın cuma namazı kılmaz, sonra gelsinler" dedi.
Tartışma başladı. Kadınlar kılar mı kılmaz mı.İmama göre kılmazmış.
"Siz yer gösterin, vebali onlara" dediğimde gözüm balkon gibi duran yere ilişti. "Balkona çıksınlar,  kılsınlar" dedim. "Müezzin mahfili orası, müezzin oturacak, olmaz "dedi.
"Hocam cemaat yok, müezzin aramızda kılar. Hem daha hayırlıdır. İctihada da uygundur. Bayanlar balkona çıksın"dedim.

Olmaz da olmaz, "kadınlar giremez" inadı büyüdü.
Sokullu'ya gidin, Sultanahmet'e gidin, Ayasofya'ya gidin,
"Gidinler" bitmedi.
Vakit 3-5 dakika kalmıştı.
İmama destek cemaatten bir kaç kişi ayaklandı.
"Size imam gidin diyor, ne anlamazsınız, kadın cuma kılmaz" tekerlemesine onlarda katıldı.
Bir adam kadınlar için önerdiğim balkona tırmandı.
İmam ona  engel olmak istedi. Bu kez "tamam kadınlar çıksın" dedi. Adam inmedi.
İmama "kolaylık göstermek yerine Allah'ın evinden kovuyorsun ya, seni şikayet edeceğim" dedim.
"Savunmasını şimdiden hazırlamasını" hatırlattım.
Bu söz üzerine, "kadınlar dışarı da kılsın". dedi.
"Hoca, kadınlar yolda kılar mı. mahremdir. Gelen geçen olur". deyince....
"Balkonda durunca da buradaki cemaat bakar" demez mi ?
Söze bakar mısınız. Lütfen üstteki satırları bir kez daha düşünerek okuyun.
Cami cemaati ( 5-10 kişi var yok) namaz sırasında dönecekler ve balkonda namaz kılan kadınlara bakacaklar(mış)
Bu zihniyetin, bu anlayışın adını koyamadım.
Artık, laf anlamayan sözde görevli diye mihrabı işgal eden bu kişi hangi amaçla burada görevli..
Bilemedim.
Acaba kadınları ötekileştiren, beyazlar karşısında duran zenciler gibi gören, kadını aşağılayan, ibadetini engelleyen, onlarla birlikte yanındaki erkeklerin de ibadetini engelleyen, Allah'ın evine sokmaktan imtina eden, dinde olmayanı dinde varmış gibi gösteren, okuduğu Kurana saygı duymayan, olması gereken misyonunun zerresini taşımayan bu kişi bir Diyanet memuru olabilir mi ?
Kadınlara , dolayısıyla onlarla birlikte camiye gelenlere cumayı haram eden bu kişiyi buraya kim gönderdi.
Tabi, diğer Sokullu Caminin de uyguladığı karar da aynı olaylara sebep verebilirdi.
Şimdi soruyoruz.
Diyanet İşleri Başkanlığına, İstanbul Müftülüğüne, Fatih ilçe müftülüğüne..Din Hizmetleri Genel Müdürlüğüne, Cami Hizmetleri Müdürlüğüne , İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğüne ve dahli olan herkese..
Kadınlara cuma yasak mı ?
Kadınlar camiye giremez mi
Kadınlar ötekileştirilecek insanlar mı ?
Kadınlara camilerde yer ayrılacak diye yazdığınız genelge yok muydu.?
Camilerdeki keyfi, uygulamalara kim meydan veriyor
Camilerde kuralları imamlar mı belirliyor
Liyakatsizliğin nelere sebep olduğunu anlatabildik mi ?
Yani sadece hafız olmanın imamlığa yetersiz kaldığını gösterebildik mi ?
ve daha bir çok sorumuz var ama
Anlayan Anlasın.

 Erol Kara - 18.07.2022

Hukuk, Yaşam, Din, Sağlık, Magazin, Turizm

Yorum Gönder

0 Yorumlar
*Asılsız yorum yapmayınız. Mesajlar Yönetici tarafından denetleniyor.