Gap turu yaptığımız seyahatte Şanlıurfa'ya gidip harran'ı, Harran'a gidip, Harran’da yetişen evliyanın büyüklerinden ve ariflerin ileri gelenlerinden. Hayât bin Kays bin Rahhâl bin Sultan el-Ensârî el-Harrânî’yi ziyaret etmeden dönmek olmazdı.
Öyle de yaptık. İnşaallah şefaatlerine mazhar oluruz.
Ziyaretini yaptığımız Allah dostu Harrani hazretleri, öğrendiğimize göre, Harran şehrinde doğup yetiştiği için Harrânî lakabı ile meşhûr olmuş. Doğum târihi belli değilse miladi 1185 yılında vefa ettiğine bakılarak bu yüzyılın başlarında doğduğu ifade edilir.
İnsanlar ve bâzı sultanlar, ziyaret edip duasını alırlar ve yanında olmakla bereketlenirlermiş.. Yüksek hâllerin ve kerametlerin sahibi olup, ehliyeti, ihlâsı, iffeti ve dînine çok bağlılığı ile tanınan bir zât. Cömertliğiyle meşhûrdu. Harran’ın dışına defnedildi. Kabri, ziyaret yerlerindendir.
Büyük bir velî olan Hayât bin Kays hazretlerinden herkesin ondan istifâde ettiği, başı sıkışan Harran halkına yol gösterdiği halen söylenir.
Bazı Hikmetli Sözleri
Kamil derecesine ermiş tasarruf sahibi insan odur ki marifeti (bilgiçliği) dindarlığını gölgede bırakmayan kişidir. Batinî ilimler hakkında söz ederken zahirî halleri ile çelişki içinde olmayan kişidir.Kerametleri kendisini Allah’ın mahrem sırlarını çiğnemeye götürmeyen kişidir.
Ey kardeşim’ Kalbinin yumuşamasını istiyorsan Allah’ı zikredenlerle beraber ol. Onların meclislerine katıl. Kalp gözünün açılmasını istiyorsan her zaman günahlardan korunmaya çalış! Sürekli tefekkür halinde ol ki günahlardan korunma kapısını açabilesin. Her halinde ve her davranışında doğru olarak Allah’a hoş görünmeye çalış. Ona hızlı adımlarla koşarak kendini O’na sevdir.
Dini vecibelerini eda ederken zamanı heder etme! Çünkü zamanı iyi kullanmazsan zaman seni yok eder. Gaflete dalma! Gaflet hali uzun zaman devam ederse kalbi karartır. Bir mazeretin olmadan ibadetlerini ifa etmede tembellik edip ağırdan alma! Ağırdan almak pişman olacak insanların melceidir. Unutma ki sofi yaşadığı anının oğludur! Çok istiğfar ederek ve samimi nedamet göstererek geçmiş günahlarından Hüsnü niyet ile Allah’ın af ve mağfiretini iste.
Foto : Şanlıurfa Belediyesinden -
Bazı Kerametleri
Şeyh Hayat el-Harranî'nin kuraklık günlerinde cemaatiyle birlikte yağmur duasına çıktığında asla boş dönmez, Allah'ın inayetiyle mutlaka yağmur yağardı.
Şeyh Hayat’ın kaynaklarda geçen bazı kerametlerini ise şu şekilde vermeye çalışacağız. İbnü’l-Kubbeytî adıyla bilinen Şeyh Ebu Talib Abdüllatif b. Ebi Ali el-Harranî şöyle der: Harran’da bir cami yapılıyordu. Sıra mihrabı yerine koymaya gelince kıble konusunda camiyi yapan mimar ile Hayat b. Kays hazretleri arasında ihtilaf ortaya çıktı. Mimar inat edince Hayat b. Kays ustaya “Önüne bak kıbleyi göreceksin” dedi. Tam bu sırada mimar önüne baktı. Bir de ne görsün. Ka’be önünde duruyordu. Bu duruma hayret eden mimar heyecanından yere düştü ve bayıldı. 3 Necibuddin Abdülmümin el-Harranî şöyle demektedir: Bir gün Hayat b. Kays el-Harranî ile beraberindekiler hacca gitmek üzere sefere çıkmışlardı. Hac yolu üzerinde bulunan bir eve misafir olmuşlardı. Evin avlusunda bir ağaç vardı. Ümmü Ğaylan adı ile bilinen bu ağacın altında istirahate çekildiler. Bu arada Hayat b. Kays’ın hizmetçisi ona “ Ben hurma yemek istiyorum” dedi. Hayat b. Kays hizmetçisine “ Ağacı salla, hurma düşer ve yersin” dedi. Hizmetçisi “Efendim bu ağaç Ümmü Ğaylan ağacıdır. Hurma ağacı değildir” deyince Hayat b. Kays “Ben sana ağacı salla diyorum” dedi. Bunun üzerine hizmetçisi ağacı sallayınca misk gibi taze hurma dökülmeye başladı. Orada bulunanlar hurmaları yedikten sonra yollarına devam ettiler.