@erolkaranet'te Aradığınız Kelime veya Konuyu Buraya yazınız!

Reklam


İnsan Ölünce Neden Renk Değiştirir ?




"Her canlı ölümü tadacaktır". Bu değişmez kural Kuran-ı Kerim'de Al-i İmran Suresi'nde yer alır. (Ayet 185) .. Canlı olan her varlık doğduğu gibi vadesi, günü geldiği zamanda ölür. Ölüm anı insanoğlunun merak ettiği hallerden biridir. Ölüm gelen bir insanın neler yaşadığı, neler göreceği, öldüğü yere gelip gittiği, ölülerin evlerini ziyaret ettiği, ölülerin kabirde ne ile karşılaştıkları hep konuşulan, merak edilen, değişik şekillerde anlatılan gizemleri ve modası geçmeyen bir konudur.
Biz, bu yazımızda insanın öldükten sonra vücudundaki renk değişimlerine değinerek moraran, kararan, yeşillenen, sararan hallerin neden kaynaklandığını aktarmaya çalışacağız.
Öldükten ilk yarım saat sonrasında tüm refleksler kaybediliyor. Göz kapakları kapanmazken, kaslar gevşiyor, boşaltım sistemi tamamen kendisini salıyor. İdrar ve sperm ve salya akıntısı görülüyor.
Ölümün ardından ortalama 10 saat içerisinde vücut tamamen kaskatı kesiliyor. Ölüm sonrası ceset her bir saat ortala 1 derece soğuyor. Soğuma işlemi şişmanlarda daha geç gerçekleşirken, çocuk ve zayıflarda ise daha hızlı gerçekleşiyor.
Kalp artık kan pompalamamaya başlar ve kan dolaşımı durur. Bu yüzden yerçekimi nedeniyle de kan adeta bir havuz gibi vücudun en dip noktasında toplanır. Birkaç saat sonra ise, vücutta kırmızı ve mor renk değişikliği ile karşılaşılır.
Livor mortis (*) ölüm sonrası morarma yani ölüm lekeleri evresi var. Ölümden 3 saat sonra görülmeye başlar ve 4-5 saat içinde kan, yer çekimi etkisi ile yavaş yavaş büyük damarlardan vücudun yere yakın kısımlarındaki küçük damarlara, kılcal damarlara toplanır.
Cesette soluk bir ten meydana gelir. Bu özellikle açık tenli kişilerde görülür. Bu kan akımının olmaması sonucu oluşur ve kişinin ölümünden 15-20 dakika sonra olur.
Derinin su kaybı sebebiyle saç ve tırnakların uzadığı yanılgısına düşülür. Vücudun ölmesiyle birlikte tüm eylemler bittiği için tırnak ve saç uzaması söz konusu değildir.
Tırnakların uzaması için yeni hücrelerin üretilmesi gerekir. Aynı şey saç için de geçerlidir. Folikülün altındaki saç matriksi hücreleri çoğalarak saçın uzamasını sağlar ve bunun içinde oksijen gerekir.
Hücre proteinlerinin bakteriler tarafından sindirimi, vücut dokularını zayıflatır. Proteinler sürekli daha küçük bileşenlere ayrışır. Bakteriler, fonksiyonel grup putresin ve kadavenin aminleri gibi gaz ve organik bileşikler salgılar.
Kaslar çözülmeye başladıkça yüz hatları düzleşmeye başlar. Kırışıklıklar ve kaş çatma izleri yok olur.
İki ya da üç gün sonra, vücud inanılmaz derecede kokmaya başlar. Başlangıçta, çürüme gazları vücut boşlukları içinde kısıtlanırlar. Karnınız, bu andan itibaren yeşil renge döner. Kan akışı durunca vücut iki tonlu bir renk almaya başlar. Bunun nedeni, vücudumuzun en alt kısmındaki kanın yerçekimi sayesinde çökmesidir, bu da çürümüş gibi bir görüntünün oluşmasına neden olur. Kanın çökmediği yerlerde ise aşırı solgun beyaz bir renk oluşur.
Ölü insanların gözünde görebileceğiniz göz rengindeki değişim, oksijen eksikliğinden kaynaklanan korneanın opaklığı, sulu mercekten kaynaklanmaktadır. Bir kişi öldüğünde, gözyaşı üretmeyi ve göz kırpmayı bırakır ve kan dolaşımı durur. Ölen bir insanın göz bebekleri büyür. Ölünün gözlerine birkaç saat sonra bakarsanız mavi-pus bir renk görebilirsiniz.
Gaz birikmeye başlar ve kalmış olan en küçük bir atığı da dışarı atmaya çalışır. Sonrasında bu gazlar dolaşım sistemi içine ve oradan da komşu dokulara geçerler.
İlerleyen günlerde yüzünüz tanınmaz hale gelecek
2–3 gün: Karın derisinde renk değişikliği görünür. Gaz nedeniyle karın şişmeye başlar.
3–4 gün: Renk yayılır ve renksiz damarlar görünür hale gelir.
5–6 gün: Karın belirgin şekilde şişer ve deride kabarcıklar gözlenir.
2 hafta: Karın şişkinliği; İç gaz basıncı maksimum kapasite yaklaşır.
3 hafta: Dokular yumuşar. Organlar ve dokular patlar. Tırnaklar düşer.
4 hafta: Yumuşak dokular sıvılaşmaya başlar ve yüz tanınamaz hale gelir.
Ölüm sonrası vücud neden şişer?
Şişmenin başlaması ölümden sonraki 1-2 gün içinde başlar. Ölüm sonrasında, oksijen alımı ve enerji üretimi durduğu için hücrelerin işlevleri aksar ve atık maddelerden kurtulamayan hücreler şişer. İlk çürüyen yerlerden olan mide ve bağırsaklarda bakteriler yoğun çalıştıkları için hızla gaz ortaya çıkar. Bu gaz, karın bölgesinin şişmesine sebep olur. Vücutta biriken sülfür yüzünden renk siyaha dönmeye başlar. Günden güne şişen karın patlar ve göğüs çöker. Bu olay mezar üstünden duyulabilecek kadar sesli olabilir.
Ve çürüme zamanı geldi. Ölümün gerçekleşmesinden 24 saat sonra vücut çürümeye başlar. Solunumun durması bakteriler için işarettir ve işlerine koyulurlar. İlk çürüyen organlar göz, beyin, mide ve bağırsaklar. En geç çürüyen kısımlar ise kalp, mesane, böbrek ve rahim. Rahmin çürümesi aylarca sürüyor.
İskeletleşme bu evrelerin son aşaması. Bu süreç sonunda cesedin tüm yumuşak dokuları ortadan kalkarak geriye kemikler kalır. İskeletleşme süreci tropik bölgelerde haftalar içinde olurken, tundra bölgelerinde, ya da sıfırın altındaki sıcaklıklar devam ederse hiç olmayabilir. Ama normal şartlar altında ortalama 4 yıl içinde geriye sadece iskeletiniz kalıyor.
(*) Livor mortis (Latince: livor: mavimsi renk, mortis: ölüm), ölüm sonrası morarma (Latince:  postmortem: ölümden sonra, lividity: maviye dönme) ya da ölüm lekeleri, ölüm belirtilerinden biridir. Livor mortis kanın vücudun zemine yakın yerlerinde çökmesi sonucu olur, deride kırmızı morumsu renk değişikliklerine neden olur. Kalp durduğunda kan vücutta hareketi edemez ve ağır kırmızı kan hücreleri yerçekimi etkisiyle kan serumunun içinde çökerler.
Ölümden üç saat yirmi dakika kadar sonra görülmeye başlar ve 4-5 saat içinde kan kılcal damarlar içinde pıhtılaşmaya başlar. Maksimum morluk 6–12 saat arasında gözlenir. Kan dolu aralıklarına göllenir. Rengin yoğunluğu kandaki indirgenmiş hemoglobin miktarına bağlıdır. Renk bozulması, kılcal damarlar baskılandığı için toprak ya da başka bir nesne ile temas halinde olan vücut bölgelerinde meydana gelmez. damar duvarları genişleme nedeniyle geçirgen hale geldikçe, kan doku aralıklarına sızar ve lekeler meydana gelir.
Adli hekimler ölüm yaklaşık zamanını belirlemek için bir araç olarak livor mortis varlığını veya yokluğunu kullanabilirler. Livor mortis varlığı da kalp masajına başlamanın veya devam etmenin beyhude olacağının bir göstergesidir. Ayrıca Livor mortis, cesedin hareket ettirilip ettirilmediğini anlama da adli tıp uzmanlarınca kullanılır. Örneğin yüzüstü yatan bir cesedin sırtında bu lekelerden oluşmuşsa, onun hareket ettirildiği anlaşılır.(Wikipedis.org)

Derleme @erolkaranet - 17.06.2022
Hukuk, Yaşam, Din, Sağlık, Magazin, Turizm

Yorum Gönder

0 Yorumlar
*Asılsız yorum yapmayınız. Mesajlar Yönetici tarafından denetleniyor.