Şazeli Ali Dede Cami ve Türbesi - Şanlıurfa
Şazeli Ali Dede Türbe Camii
Şazeli Ali Dede Cami - Hz. İbrahim'in Ateşe Atıldığından ilk düştüğü yer
Hz. İbrahim Aleyhiselamın Ateşe Atıldığında İlk Düştüğü Yer Bu mekan Hazreti İbrahim aleyhisselamın mancınıkla ateşe atıldığında ilk düştü nokta olarak anlatılır. Balıklıgöl’ün batısında bulunan mağara içindeki makamın içerisinde bir pınar halinde akan suyun şifalı olduğuna inanılır ve içilir.
Hz. İbrahim Aleyhiselamın Ateşe Atıldığında İlk Düştüğü Yer Bu mekan Hazreti İbrahim aleyhisselamın mancınıkla ateşe atıldığında ilk düştü nokta olarak anlatılır. Balıklıgöl’ün batısında bulunan mağara içindeki makamın içerisinde bir pınar halinde akan suyun şifalı olduğuna inanılır ve içilir.
Şazeli Ali Dede Kimdir ?
Şazeli Ali Dede 17'nci yüzyılda Urfa’da yaşamış Kadiri tarikatına bağlı Şazeli kolundan bir tarikat şeyhidir.
Ali Dede Afrika’dan İstanbul’a gitmiş ve Erenköy’e yerleşmiştir. Daha sonra Urfa’ya gelip Halil ür-Rahman civarına yerleşmiş ve tekke açmıştır.
Osmanlı Padişahlarından IV. Murat, 1639 Bağdat Seferine giderken, Şazeli Ali Dede’ye misafir olur.
Halil-ür Rahman kabristanındaki türbe içindeki kitabede Osmanlı Padişahlarından IV. Murat’ın 1639 Bağdad Seferine giderken, Şazeli Ali Dede’ye misafir olduğu ve Padişahın Ali Dede’ye ihsanlarda bulunduğu yazılıdır.
Padişahın verdiği beraata göre Afrika’da yaşayan Şazeli Tarikatı kurucusu Şazeli Hasan Dede’nin evlatlarındandır. Padişah IV. Murat, Ali Dede’nin müracaatı üzerine Karaköprü Köyü’nü Ali Dede’ye bağışlamıştır.
Şeyhin Ebu’l-Hasan Şâzelî'nin evlatlarından olduğu vurgulanmaktadır. Beratta Şeyh’in Halilurrahman makamına yerleşmiş olduğu, tekkesinde maddî imkânsızlıklar içerisinde bulunduğu ve bizzat Şeyh’in, Sultan’ın huzuruna çıkıp Şâzelî tarîkatının kurucusu Şeyh Ebu’l-Hasan Şâzelî'nin evlatlarından olduğunu, ancak şahsı için herhangi bir maişet talebi olmadığını, Urfa’daki Halilurrahman makamındaki tekkesinin irşâd faaliyetleri için yardım talebinde bulunduğu ve Sultan’ın da, Şeyh’in Ebu’l-Hasan Şâzelî’nin evlatlarından olduğunu kabul ettiğini, talep ettiği yardıma karşılık olarak o dönemde kaza olan Ruha (Urfa) civarında olan Karaköprü Köyü’nün mülkiyeti ve geliri ile vergi ve buna tabi tüm öşür, rusûm ve benzeri kesintilerden muaf olmak üzere kendisine bağışlandığı, ayrıca Sultan’ın kendisi için her gün bu makamda bir hatm-ı şerif okunmasını istediği ifade edilmektedir.
Ayrıca bu berat, bir çeşit vakfiye niteliğinde olup, bağışlanan mülkiyetin devlet idarecileri tarafından geri alınmasını önleyen bazı ifadelerle sınırlandırılmıştır. Beratta mülkiyetin bağışlanma sebebi açıkça belirtilerek, Şeyh’in Karaköprü köyünün ister kendisi, ister evlatları tarafından istendiği gibi kullanılabileceği, hatta satılabileceği belirtilmektedir.
Beratın altında devrin büyük devlet adamlarinin ismi yer almaktadır. Beratta geçen Mehmet Paşa, Sadrazam Gürcü Mehmet Paşa’dır.Uzun yıllar burada mürşitlik görevini yerine getirmiş ardından 1661 yy.’ın ikinci çeyreğinde Urfa’da vefat etmiştir. Şazeli Ali Dede, Halil ür-Rahman Hazresinde yer alan türbeye defn edilmiştir. Her yıl adına düzenlenen etkinlikler ile binlerce kişiyeAli Dede’den kalma keşkek yemeği ve Hz. İbrahim’den kalma Tirit yemeği her yıl Karaköprü’de düzenlenen “Ali Baba Şenlikleri”nde dağıtılmaktadır.. Cumhuriyet döneminde torunları ‘Eren’ ve ‘Felhan’ soyadlarını almışlardır.
Şazeli Ali Dedenin evlatları yakın zamana kadar hala şeyhliğe devam etmişlerdir
Şazeli tarikatı hakkında daha fazla bilgi için buraya tıklayınız