Camilerin varlığı İslam dininin özüdür. İslamın sembolü olan camilerde mütevazilik önemli iken Abbasi ve Emevilerden gelen süsleme akımı Osmanlı'da da kendini gösterdi. Ancak, mihrap süslemelerinde sadeliği seçen Osmanlı'ya rağmen cumhuriyet dönemi camilerinde hat ya da çiçek süslemeli seramikler mihrapların vaz geçilmezi oldu.
Sünnete aykırı aşırı süslemeler cazibeleriyle insanların hoşuna gitse de, yapım işlerinde abartıya gidildikçe camiler göz yorgunluğuna neden olacak şekilde rahatsızlık, bunaltıcı ruh haline sebep olmaya başladı.
Öte yandan peygamber aleyhisselamın "süslü camiler çok olacak,asıl cami süsü olan cemaatler azalacak" sözü de giderek gerçekleşmeye başlamış durumda.
Yazımızın konusu ise, camilerdeki donanımlarda artık amacı dışında kalan kısımlar olduğu için manevi konulara girmiyoruz.
Sonra bu minarelere çıkıp ezan okunmadığına göre bu kadar yüksek bir abartıya gerek olmasa diye düşünmek lazım.
![]() |
Son cemaat yeri |
Son cemaat yeri
Camilerde son cemaat yerleri de yapılmaz oldu. Var olanlarda güvenlik endişesi ile kapıları kilitleyince vakit dışında namaz kılmak isteyenin camiye girmesi de zorlanınca son cemaat yerinin anlamını yitirdiğini görüyoruz. Oysa her camide yoldan geçenin namazını kılması için camiye bitişik ama dışında, camiye giriş cephesinde uzanan revaklı son cemaat yeri olması gerekir. Namaz vaktine yetişemeyenlere ibadetine mahsus olan bu kısım, aynı zamanda caminin içine doğrudan doğruya girilmesini önleyen bir ön mekân durumundadır. Büyük camilerde camiye bitişik revaklı yerdir. Bu yerin bir tarafı açıktır. Avludaki cemaat yeri denilebilecek bu yer, avludan yüksek bir platformdadır. Duvarları pencerelidir. Döşeme mermerdir ve örtü olarak kilim, tahta, hasır kullanılır.
![]() |
Mükebbire |
Mükebbire
Eskiden son cemaat yerinde toplananlara imamın tekbirlerini duyuran müezzinler için yapılan ve Mükebbire denilen kafesli yüksek bölmenin de unutulduğunu söyleyebilirizBırakın, mükebbirenin artık yapılmamasına hopörler sayesinde sesin her tarafa yansımasından dolayı cemaatin arasında yer alarak imamın tekbirlerini ileten müezzinler de kalmadı. Hoş bir durum bilhassa aşırı kalabalık günlerde (cuma, bayram namazı gibi) caminin dışında ya da alt / üst katlarında imamı görmeyecek, duymayacak şekilde namaz kılanların elektrik kesildiğinde imamın sesini duymadıkları için namazlarının bozulduğunu, cemaatten koptuklarını söylemeye de kimse cesaret edemiyor. Bu da ayrı bir acıklı durum oluyor, tabi..
Cemaat penceresi
Yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüz mihrap yanındaki kapaklı pencerenin de artık yeni yapılan ya da takvaya önem verilmeyen camilerde olmadığını görürsünüz. Oysa bu pencere cami alt katında bulunan cemaatten birinin imamı, imamın da cemaati görmesiyle arasında bir bağ oluşturuyor. Burada amaç, alt katta olan cemaatten biri namaz kıldıran imamı görmesiyle hepsinin o imama uyduğu kanaatihasıl olur. Böylece cemaat kavramı oluşur.