@erolkaranet'te Aradığınız Kelime veya Konuyu Buraya yazınız!

Reklam


Ramazan Davulcularına İhtiyaç Var mı ?




Ramazan ayının yaklaşmasıyla birlikte bir takım geleneksel olayların hazırlıkları da başladı. Bunlardan biri 6 liraya satılacak pideler, Ramazan çarşıları, Ramazan menüleri, Ramazan kolileri ve haliyle Ramazan Davulcuları..

Osmanlıdan bugüne Ramazan ayında sahur vaktinin geleneksel bir girişimi olan davulcular için, gelen haberlere göre sadece İstanbul'da 3300 davulcu faaliyet gösterecekmiş.

Habere göre, "Tüm İstanbul Muhtar Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Selami Aykut, ramazan ayında İstanbul'da 963 mahallede yaklaşık 3 bin 300 davulcunun görev alacağını" bildirmiş. 

Federasyon tarafından verilen bu rakamlar nedense her yıl aynı kalmaktadır. Ne var ki büyüyen şehirde artan mahalle sayıları, çoğalan binalar, yapılan sitelerle Ramazan Davulcu sayısının da artması gerekiyor. Bunu da korsan denilen kayıtsız davulcular hallediyor. 

Böylece açıklanan rakama eklenecek olan korsan davulcular da tahmin edilemeyecek kadar çok olacak. 

Hatta, rekabet öylesine artacak ki, Ramazan ayında davulcu şiddetiyle dolu haberleri görmemiz mümkün gibi. 

Konumuz , Ramazan Davulculuğu artık bir efsane olarak tarihteki yerini almalı mı..

Pekala, İstanbul gibi metropol bir şehirde olsun Ankara, İzmir gibi diğer şehirlerde olsun Ramazan Davulcusuna ihtiyaç var mı ?

Sorgulanması ve tarihe gömülmesi gereken Ramazan Davulculuğuna teknolojinin varlığı ile artık gerek kalmadığına inanıyoruz.

Bir zamanlar saatin olmayışı ya da ender kişilerde olması, daha sonra saatlerin her eve girmesi ile giderek ihtiyaç duyulmayan davulcular son teknolojik gelişmelerle ezan vakitlerini bildiren programlarla, alarmları ile her evde kişi başı taşınan cep telefonları ile oruca kalkacak olan davulcuya ihtiyaç duymamaktadır. 

Bunun yanı sıra davulcuların imsak vaktinden bir iki saat erken geçmesi, zamanı tutturamamaları, kötü çalışları, insanın kafasına kafasına vuran şekilde bezmiş ve yorgun tokmak indiriliş kalkışları, okuyamadıkları ve çoğunun okumadığı sözde manileriyle gürültüden öteye gitmeyen bu çabalar engellenmeli, metropollerde gece yarısı davul çaldırma yasaklanmalıdır. 

Kaldı ki, metropollerde herkse oruç tutmamaktadır. Dini, mezhebi, anlayışı, itikadı ile oruç tutmayan milyonlar aramızda yaşamaktadır. 

Nasıl ki, bugün sitelerin olduğu yerlere davulcu giremiyorsa mahalle aralarında dolaşmalarının da engellenmesi gerekiyor. Sitelerde yaşayanlar insan da mahalle arasındaki binalarda yaşayanlar insan değil mi ?

Bu insanların da rahatsız edilmemesi gerekirken davulcu konusunda ısrarcı olmak akla belediyelerin bu ranttan vaz geçememeleri olarak görülmektedir.

Zira, Ramazan Davulcusu olmanın yolu Belediyenin ihalesi ile olmaktadır. Ve bu da onlara rant sağlamaktadır. 

Farklı inanca mensup insanları düşünmeli, gece işinden gelmiş sahurunu yaparak uyumuş olanları, hastaları, bebekleri düşünmeli.

İsteyen cebinde 24 saat taşıdığı, elinden düşürmediği telefonlarındaki alarm ve ezan saati programlarını kursunlar, isteyen uyandırma servislerine ulaşıp uyandırılmalarını sağlasın, isteyen tanıdıklarına söyleyip sahura kaldırılmasını istesin bu kişileri ilgilendirir.

Eğri oturup doğru düşünelim şehirlerde Ramazan Davulcusuna gerek kalmamıştır.

Erol Kara - 24.03.2022

Hukuk, Yaşam, Din, Sağlık, Magazin, Turizm

Yorum Gönder

0 Yorumlar
*Asılsız yorum yapmayınız. Mesajlar Yönetici tarafından denetleniyor.