Namaz dinin direği. Beş vakit namaz, Müslümanlara farz kılındı. Günde beş vakit Allah’ın huzuruna belli kaideler içerisinde çıkarak, namazımızı huşu içinde eda ederiz. Bu bizim için tarif edilemeyecek bir huzurdur. Her namazımızda kendimizi günahlardan arındırmak için, Allah’a yalvarır yakarırız. Biz Müslümanlar için namazın hayatımızda çok özel bir yeri var. Bu sebeple namaza durduğumuzda kılık kıyafetimizle, kendimize özel bir çeki düzen veririz.
İnsanın Rabbinin huzuruna çıkarken giydiği kıyafete dikkat etmesi gerektiğini düşünüyorum. Biliyorsunuz setr-i avret namazın dış farzlarındandır. Yani avret yerlerinin örtülmesi, vücut hatlarının belli olmaması... Bu konuda bütün bayanların hassas olduğunu düşünüyorum, ancak bazen günün telaşı içinde gözümüzden kaçıveriyor bu hassasiyet. Üzerimizdeki pijamanın üstüne bir etek çekerek duruveriyoruz namaza. Bazen de üstümüze geçirdiğimiz gündelik bir kıyafetle çıkıveriyoruz sevgilinin karşısına. Dualarımızda her şeyin en güzelini, en hayırlısını ve en bereketlisini isterken, bitmez tükenmez taleplerimizi birbiri ardına sıralarken boyun büktüğümüz makamın şanına layık olmasa da bizi utandırmayacak, tertemiz bir elbise giymemiz gerekmez mi? Belki de sırf bu güzel buluşma için ayırdığı bir elbisesi olmalı insanın.
Peygamber Efendimizin (sav) kendisine namaz için özel bir kıyafet edinmediğini, giymediğini ve ümmetine de tavsiye etmediğini biliyoruz. Namazda gerekli olan setr-i avret ve zinettir. Setr-i avret erkeklerin dizkapağı ile göbeğinin arası, kadının da, elleri, yüzü ve ayakları hariç diğer yerlerini örtmekle yapılır. Namaz elbisemizin içi göstermeyecek kadar kalın kumaştan ve vücut hatlarımızı belli etmeyecek şekilde bol olması gerekir. Namaz için süslenmek ise örfe, kişinin şart ve imkânlarına göre değişir.
Biz Müslüman kadınlar genel olarak giyim kuşamda İslami geleneği yansıtırız. Hatta giysilerimizin tasarımı, kesimi, modeli İslami ölçütleri ilkesel olarak taşır. Namaz için de bizler azami titizliği gösteririz. Her zaman olmasa da bazen kendimiz için edindiğimiz, namaz kıyafetleri kullanmak isteriz. Bu ayrıca bize farklı bir duygu da yaşatır.
Namaza günlük istemediğimiz bir elbiseyle durmayız. Özellikle iş elbisesiyle, kirli kıyafetlerle Allah’ın huzuruna varmayız. “Ennezafeti minel iman” Temizlik imandandır düsturuyla, temiz pak, aynı zamanda namazın mehabetine yakışan bir elbiseyle namazımızı eda etmek şuurlu Müslüman kadınlar olarak en büyük şiarımızdır.
Misafirliğe, dostlarımızla buluşmaya giderken nasıl itina gösteriyorsak, namazda Rabbimiz ile buluşurken de öyle itina göstermeliyiz. Peki bir namaz elbisesi aldık ama nasıl olmalı? Namaz elbisesi alırken vücudunuza oturmamasına lütfen dikkat edin. Mümkünse yaka kısmı kapalı modelleri tercih edin. En azından boyun kısmı fazlaca açık modelleri almayın. Böylece vakit çıktı mı diye aceleye getirdiğimiz zamanlarda eşarbımızı düzgün bağlayamadığımızda boynum açıkta kaldı mı acep derdinden de kurtulmuş oluruz. Bazı modeller fazlaca şeffaf olabiliyor. Onları da almayın. Işık altında vücut hatlarınızı belli eden şeffaf modellerin tesettüre uygun olmadığı malumunuz. Tabii her namaza durduğumda ben elbisemin altına kalın bir şeyler giyerim diyorsanız o başka. Son olarak da, hangi akla hizmet ürettiler bilmiyorum ama üzerinde canlı figürleri barındıran elbiseleri de almamanızı tavsiye ederim. Namazın, tesettürün fıtratına aykırı bir kere. Nerden çıktı şimdi demeyin, namaz elbisesi adı altında kelebekli, böcüklü modeller satılıyor.
