Evde şiddet, ailede şiddet, karı koca arasında şiddet..
Şiddet aslında insanlar arasında kol geziyor. Nereye baksanız, hangi yöne dönseniz şiddet karşımızda, yanımızda içimizde..
Aile denilen ortamda tek yastık olayı vardı. Karı koca tek yastıkta, tek yatakta yatardı. Bu eşler arasında vazgeçilmez bir alışkanlıktı.
Bu tek tastıkta keramet vardı. Eşler akşam dargın yatsa sabaha bu yastıklar sayesinde sevgi dolu kalkarlardı.
Atalarımızdan bugüne kalan bugün anlamı kalmayan "bir yastıkta kocayın" sözü de atalarımız gibi tarih oldu.
Küstüm yastıkları hayatımıza girdi.
Ardından kadınlar sokağa çağrıldı. Erkek ve kadın arasında, karı ile koca arasında saygı kalmadı. Ailenin ne için kurulduğu unutulmaya başlandı. "Zamanla ikinizde çalışır, gül gibi geçinirsiniz" diyerek maaşlarına göre eşler bir araya geldi. Sonra "senin paran benim param" kavgaları çıktı. "Sen de çalışıyorsun ben de çalışıyorum, bu para nereye gitti" denilmeye başlandı.
Çalışan ailelerin senli benli kavgalarını çalışmayan kadın örnek aldı. Kocasına rest çekti.
Evlenmenin ayında baba evine dönenler çoğalmaya, baba evinde huzur bulamayınca işe girmelere, işe girdikten sonra "benim hayatım" denilerek tek başına yaşama kararları alındı.
İş bulamayan kadınlar kadın evlerine sığındı. kadın evlerinde gözleri açıldı.
Tek başına yaşanmayacağı belli olmasına rağmen, iş yerinde, yolda farklı kadın, farklı erkek imajlı aslında hiç bir değeri olmayan insanlarla sorun yumağına dönecek ilişkiler başladı.
Bu sonradan hayata giren erkekler çocukları dışladı, kadınları sömürdü, cinayetler bile bu nikahsız ilişkiler sonrası çoğaldı.
Tatminsizlik, serbestlik, maddi özgürlük, sosyal medya, farklı bilgiler, önü alınmayan alışverişler, kolay para kazanımları, pazarlamalar ayyuka çıktı.
Nikahlı erkek ya da kadın göstere göstere zina yapmaya başladı. Kimse ne oluyor diyemedi. kanun suç saymıyordu. Oysa din yasaklıyordu. Büyük günah diyordu. Ama aldırış eden olmuyordu.
Nikahsız beraberlikler, zina çocukları arttıkça artıyordu. Hatta doğan bebeler acımasızca çöplüklere, tuvalet deliklerinde, klozetlerde, bodrumlarda, inşaatların kalıntıları arasında ölüme terk edilmeye başlandı, acımasızca..
Asgari ücretle çalışmak istenmeyen kadınlar kolay para için sosyal medyadan iğrenç görüntü pazarlayarak müşteri avına çıktı.
Art niyetli kadınlar bir kaç gün sonra maraza çıkararak nafaka almak için mahkemeler koştu. Yıllarca nafaka verilmesine mahkum edilen erkekler ne yapacaklarını şaşırırken bu kez evden uzaklaştırma kanunu çıktı
Kadının beyanı esas alındı karıları kocalarını, bu yetmezmiş gibi kız evlatlar babalarını asıllı / asılsız suçlayarak hapislere attırdı, evden uzaklaştırıp sokakta yaşamaya itti.
Sadece bu mu ?
Bir de evli kadınların, kendileriyle yatmakisteyen kocaları için "bana tecavüz ediyor" diyerek yargı makamlarına şikayete gitmesine ne dersiniz.
Bir kadın, kocasını nasıl olur da "tecavüz ediyor" suçlamasıyla şikayet eder. Bu da kanun önünde suç sayılır.
Evliliğin nedenlerinden biri kara kaşa kara göze değildir. İnsanın ihtiyacı olan cinselliğin haram olmayan yoldan sağlanmasıdır. Cinsel hayatın gereği olan nikahlı evliliklerde erkek, karısıyla tabi ki yatmak, insani ihtiyacını en helal yoldan gidermek isteyecektir.
İnsan karşı cinsle yatmak isteyecektir.
Kadın ne yapıyor, şahitli, düğünlü, nikahlı olan kocası kendisiyle yatmak isteyince "tecavüz ediyor" diye feryat edecek.
Şikayetçi olacak.
Savcının emri ile, hakimin kararı ile koca sadece karısı kendisi ile yatmak istedi diye evden uzaklaştırılacak.
Bu nasıl evliliktir. Bu nasıl beraberliktir. Bir de ayrılmaya kalksa bitmeyen nafaka ödemeye mahkum edilecek.
Aileler yıkılıyor. Sebebi...
Adı 6284 sayılı kanun.
Bir kanun aileyi yıkar mı ? Yıkar. Rezil ederek yıkar.
"Şimdi eve giremiyoruz" diyen babalar bunu gurur meselesi yapınca şiddetin dozu artıyor tabi.. Kinleniyor, ister istemez. Adam aylarca sokaklarda kalıyor. Temizlenmiyor, karını doyuramıyor, orada burada sığıntı gibi olunca ne olacak..Kinleniyor,
Hele bazı kadınların, kocalarını uzaklaştırdıktan sonra yabancı erkeklerle kocasının evinde aşk denilen iğrenç ilişkiyi yaşadığı da biline biline..
Ahlaksızlığı getiren yasalar olur mu, olmaz. Olmamalı..Ama oldu..
Ne yazalım diyoruz. Allah kanun koyuculara hidayet versin.
Erol Kara - 28.03.2022