İstanbul’un fethinden sonra İstanbul’a yerleşen evliyanın büyüklerinden Vefa Baba, İstanbul’un şimdiki Vefa semtine yerleşir ve o semte de onun adı verilir.Vefa babanın çok afacan bir oğlu vardı ki mahalleye gelen su satıcısı sakanın su kırbalarını çuvaldız ile delik deşik ederek kaçardı. O zamanki su kırbaları malum sığır derisinden yapıldığı için bir daha tamiri de mümkün değildi. Saka Vefa Babaya hürmeten bu duruma sesini çıkarmaz olup bitenleri hep sineye çekerdi.
Günlerden bir gün artık bu duruma tahammül edemeyip çocuğu Vefa Babaya şikayet etti. Vefa Baba durumu sükûnetle karşılayıp sakanın zararını hemen ödedi. Ancak onun kafasına takılan şey başkaydı. Zira ona göre bu çocuğun bu yaramazlığı yapması sebepsiz değildi. hemen hanımını çağırdı:
-” Hanım sen bu oğlana hamileyken herhangi bir haram lokma yedin mi ? Zira bu çocuk her gün sakanın su kırbalarını delmekteymiş. Bu çocuk mutlaka bir haram lokma yemiş olmalı ki bu işi yapmakta.” dedi .
Vefa Babanın hanımı biraz düşündükten sonra:
-” Hayır efendi. Ben öyle bir şey yaptığımı hatırlamıyorum ama bir de siz düşünün.” dedi.
Vefa Baba:
-” Hanım ben çok düşündüm ama boğazımdan hiç haram lokma geçmedi sen bir kez daha düşün.” dedi.
Hanımı tekrar düşündükten sonra :
-” Buldum Efendi. Ben bu çocuğa hamileyken komşuya gitmiştim. Tabağın üzerinde portakallar gördüm. Canım çekti ama isteyemedim de. Malum hamile canının istediğini yiyemezse göğsü şişermiş derler. Ben de buna istinaden evin sahibesinden su istedim . O su almaya gidince yakamdaki iğneyi çıkardım portakal sapladım ve onun suyunu ağzıma dokundurdum.” dedi.
Vefa Baba:
-” Hanım; komşunun portakalının suyu çoğaldı sakanın su kırbası oldu. O çuvaldız da bizim oğlanın elinde bir suç aleti olup sakanın su kırbalarını delmeye başladı desene” dedi.
Vefa semti ve Ebul Vefa hazretleri hakkında hakkında detaylı bilgilere buradan ulaşabilirsiniz
Derleme @erolkaranet - 19.02.2022