@erolkaranet'te Aradığınız Kelime veya Konuyu Buraya yazınız!

erolkarasiteleri

                                                                                                   "

Banner

Velayetin Değiştirilme Davası, Çocuk Teslimi ve Yeni Uygulamalar




Merhabalar 8 yaşında bı kız çocuğum var babası ile 2016 da boşandık maddi ve zorlu bir süreçten geçiyordum kızımın velayetini vermezsem bosanmiyacagini söyledi ve vermek zorunda kaldım 2 sene oldu tekrar evlendim 2 senedir evlendiğim için beni cezalandırıyor ve kızımı yalnızca iki kez gorebildim icra yolu ile alma hakkım var iki kez uyguladım ve iki kez de kızımı kacirdilar bı şekilde rapor sundular ne yapsam bir yol bulamadım ikinci kez geçen hafta geldiğinde kızım gitmek istemesi 5 6 aydır babasida evlendi beni çok özlediğini benimle olmak istediğini söyleyerek beraber çok ağladık ağlayarak gönderdim şimdi velayet davası açmaya hazırlanıyorum ama sence alabilirmiyim şansım varmı oda evli bende evlendim çocuk beni istediğini söylüyor baba düzenli bir şekilde göstermiyor icra yolu ile çocuk alma kalkıyormu birde bilginz varmi bana ne önerebilirsin teşekkür ederim iyi günle
Sayın okurumuz..
  • Bugün 8 yaşında olduğunu sandığımız, yaşı itibarıyla boşandığınız dönemde küçük olan çocuğun velayeti rahatlıkla size verilebilirdi. 
  • Yazdığınız gibi nedenlerden dolayı vermek zorunda kaldığınız velayet hakkından sonra çocuğu görme hakkınızın engellenmemesi gerektiği mümkün iken ve hatta cezai müeyyide (üç ay hapis )  ile karşılanması mümkün iken, her nedense sunulan rapordan söz ederek yapmanız gereken suç duyurusunu yapmamanız karşı tarafı daha da şımartmış görünüyor.
  • Sizin başkası ile evlenmeniz boşandığınız eşinizi hiç ilgilendirmez. Rahatsız ettiğine dair kanıtlarınız varsa bunun için de suç duyurusunda bulunabilirsiniz.
  • 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu 
MADDE 41/F- (Ek:24/11/2021-7343/44 md.)
(1) Çocuk teslimine dair ilam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesine ilişkin teslim emrine aykırı hareket edenler ile emrin gereğinin yerine getirilmesini engelleyenler, bir ay içinde yapılacak şikâyet üzerine, fiil suç teşkil etse dahi, üç aya kadar disiplin hapsi ile cezalandırılır.
(2) Çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesine ilişkin teslim emrine aykırı hareket edenler ile emrin gereğinin yerine getirilmesini engelleyenler, bir ay içinde yapılacak şikâyet üzerine, üç günden on güne kadar disiplin hapsiyle cezalandırılır.
(3) Kişisel ilişki kurulması için kendisine çocuk teslim edilen hak sahibi, ilam veya tedbir kararında belirtilen sürenin bitiminde çocuğu belirlenen yere getirmezse, bir ay içinde yapılacak şikâyet üzerine, fiil suç teşkil etse dahi, üç aya kadar disiplin hapsi ile cezalandırılır.
(4) Yukarıdaki fıkralar kapsamında şikâyete bakacak görevli ve yetkili mahkeme, işlemi yapan müdürlüğün bulunduğu yer aile mahkemesidir.
  • Eşlerin boşanma sonrası özellikle çocuklar ile ilgili konularda öncelikle çocuğun psikolojisini ve gelişimini düşünerek hareket etmeleri genellikle tavsiye edilen kriterlerdendir. Vereceğimiz cevap sizi üzse de, şunu belirtmek isteriz ki bir kız evladın şartları iyi olduğu sürece, babasının ilgi ve alakası, şefkati, eğitimi, yaşam şekli ile bir kız evladın aradığı imkanlardan ise kendi babasının yanında yetişmesi, el adamının yanında yaşamasından daha iyi olur kanaatindeyiz. Bu düşüncemiz şahsi olup, sadece kız çocuklarının kendi babalarının yanında güvenli olacağını düşündüğümüzdendir. 
  • Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır. Çocuğun bu konulardaki üstün yararını belirlerken; çocuk yetişkin biri olmuş olsaydı, kendisini ilgilendiren bir olayda, kendi yararı için ne gibi bir karar verebilecekti ise, çocuk için karar verme makamındaki kişinin de aynı yönde vermesi gereken karar; yani çocuğun farazi düşüncesi esas alınacaktır. 
İCRADAN ÇOCUK TESLİMİ KALKTI.. İŞTE YENİ UYGULAMA
  • İcra yoluyla çocuk teslimine son veren düzenlemenin de içinde yer aldığı 5'inci yargı paketi, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. 
24/11/2021 tarihli yeni düzenleme ile ÇOCUK KORUMA KANUNU’nun DÖRDÜNCÜ KISMI’nda  “Çocuk Teslimi ve Çocukla Kişisel İlişki Kurulması” başlığı altında değişiklikler açıklanmıştır.

-Görevli birim; Adalet Bakanlığınca kurulan adli destek ve mağdur hizmetleri müdürlüklerince” yerine getirilecektir. Müdür, yeteri kadar müdür yardımcısı ve personel ile psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı görevlendirilecektir. Eğer müdürlük olmayan bir yer ise Adalet Bakanlığı tarafından belirlenecek olan hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğü tarafından yerine getirilecektir.

-Yetkili birim; Çocuğun yerleşim yerindeki müdürlük tarafından yerine getirilecektir.

-Görevlendirilecek kişiler; Mahkemenin verdiği ara kararla kurulan tedbir ya da kesinleşen hüküm müdür tarafından görevlendirilen “psikolog”, “pedagog”, “sosyal çalışmacı”, “çocuk gelişimci” ve “rehber öğretmen” gibi uzmanlar, uzman bulunmaz ise öğretmenle yerine getirilecektir. Müdürlük talep sunacak, talep sonucu valilikler tarafından kamu kurum ve kuruluşlarında görevli ve belirtilen uzmanların yer aldığı görevli listesi oluşturulacaktır. Uzman ve öğretmenlerin görev yapacakları yer ve tarihler müdürlükler tarafından belirlenecektir.

-Teslime dair süreç; Mahkeme kararını yerine getirilmediğinden hak sahibi müdürlüğe başvuruda bulunacaktır. Başvuruyu alan müdürlük, müdürlük tarafından gün ve saatte çocuğun teslim edilmesi için belirlenen yere getirilmesi bildirilecek, bildirimin yapılması halinde tutanak tutulacaktır. Kişiye ulaşım sağlanamaz ve bildirim yapılamazsa da tutanağa yazılacaktır.

-Teslim emri gönderilmesi; Yükümlülüğü yerine getirecek anne ya da babaya müdürlük ulaşamaz ya da ulaştığı vakit çocuğu getirmeyeceğini bildirir veya çocuğu belirlenen yere getirmez ise yükümlüye çocuk “teslim emri” gönderecektir.

-Teslim emri içeriği; müdürlüğün belirlediği gün ve saat, belirlenen yere getirmek zorunda olduğu, belirtilen yere getirilmesine engel teşkil edecek derecede haklı mazereti varsa çocuğun müdürlükçe alınmasını talep etmesi gerektiğini teslim gününden önce söyleyeceği, çocuğu getirmediği ya da haklı mazeret olmadan müdürlükçe alınmasını talep etmezse uzman veya öğretmen ya da gerekli görülür ise kolluk eşliğinde zorla alınacağı, teslim emrini yerine getirmediği vakit disiplin hapsiyle cezalandırılacağı, müdürlüğün yaptığı işlemlere karşı ya da öğrenme veya tebliğden itibaren 1 hafta içinde müdürlüğün bulunduğu aile mahkemesine şikayet edilebilecektir.

-Çocuk teslim edilmediğinde; çocuk nerede bulunursa bulunsun müdürlük tarafından alınarak diğer ebeveyne teslim edilecektir. Gerekli görülür ise kolluktan yardım istenilebilecektir. Teslim edilen çocuğu haklı sebep olmaksızın geri alırsa ya da yeni bir hükme, teslim emrine gerek kalmaksızın müdürlük ya da gerekli görülür ise kolluk eşliğinde hak sahibine teslim edilecektir.

Çocukla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Kararın Yerine Getirilmesi Nasıl Olacak?

-Teslimin gerçekleşmesi adına hak sahibi müdürlüğe başvuruda bulunacak,

-Müdürlük her türlü iletişim vasıtası kullanarak yükümlüyle irtibata geçecek, gün ve saat belirtilerek çocuğun teslimini derhal bildirecektir. Bildirimde bulunması ya da bulunamaması halinde tutanak altına yazılacak,

-Yükümlü ile irtibat kurulamaz ya da kurulduğunda çocuğu getirmeyeceğini beyan eder ise teslim emri gönderilecektir.

-Teslim emrinde; gün ve saat belirtildiği, teslimin yerine getirilmemesi halinde disiplin cezası ile cezalandırılacağı, suç duyurusunda bulunulacağı bildirilecek,

-Kişisel ilişki kurulma sonrasında teslim edecek olan anne ya da baba yükümlüye teslim edemez ise çocuk hak sahibinde bırakılacaktır, mümkün olmaz ise geçici olarak barınması adına tedbirler alınacaktır.

-Hak sahibi, yükümlüye teslim emrinin tebliğinden sonra teslimden en az 48 saat önce çocuğu teslim almaya geleceğini müdürlüğe yazılı olarak bildirmek zorundadır. Bildirimde bulunmaz ya da gelemeyeceğini bildirir ise yükümlüye bildirimde bulunarak getirme zorunluluğu olmadığı belirtilecektir.

-Müdürlük önerisi üzerine çocuğun üstün yararını koruma amacıyla aile mahkemesi, çocuk, hak sahibi ya da yükümlü hakkında “danışmanlık tedbiri” uygulanmasına karar verilebilecektir. Teslim etmekle yükümlü olan kişi, teslime aykırı ilk davranışında danışmanlık tedbiri alınması için müdürlük tarafından aile mahkemesine bildirimde bulunulacaktır.

-Mahkeme kararını rızasıyla yerine getirdiğini belirten yükümlü, yapılan bildirim ya da bildirim yapılamamış ise teslim emrinin haksız olduğunu süresi içerisinde şikayet yoluna başvurabilecektir.

-Çocuğun yerleşim yeri değişmiş ise desen ilgili yer müdürlüğüne gönderilecek, işlemlere kaldığı yerden devam edilecektir.

-Teslim emrinin tebliğ sonrasında teslim saatinden en az 48 saat önce çocuğu teslim almaya geleceğini müdürlüğe bildirmesine rağmen mazeret olmaksızın üst üste 2 ya da bir yıl da 3 kez gelmez ise müdürlük, dosyayı işlemden kaldıracak, teslim emrini hükümsüz hale getirecektir. Ayrıca teslim emrinin tebliğ sonrasında en az 1 yıl boyunca emrin gereğini usulüne uygun yerine getirir ve mahkeme kararına uygun davranacağını taahhüt eder ise dosyanın işlemden kaldırılması, teslim emrinin hükümsüz hale gelmesine karar verilebilecektir.
  • Teslim Mekanları Neresi Olacak?
Müdürlük tarafından belirlenen teslim yerlerinde gerçekleştirilecektir. Teslim işlemi adına valilik ve belediyeler tarafından araç tahsisi, sürücü görevlendirilmesi gerçekleştirilecektir.

Çocuk Teslimi Gerçekleşmemesi halinde 1 ay içerisinde yapılacak şikayet üzerine, fiil suç teşkil etse de 3 aya kadar disiplin hapsi alacaktır.

Çocukla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Kararın Yerine Getirilmesine Muhalefet halinde ise 1 ay içerisinde yapılan şikayet ile 3 günden 10 güne kadar disiplin hapsiyle cezalandırılacaktır.
  • Velayetin Değiştirilmesinde Dikkat Edilecekler
Velayet çocuğun korunması ve temsil edilmesi için öngörülmüş hukuksal haktır. 
Velayetin değiştirilmesi davası, çocuğun velayeti kendisinde olmayan eşin ya da kişinin velayet hakkını elinde bulunduran eş ya da kişiye karşı açtığı bir aile hukuku davasıdır. Boşanma davası neticesinde verilen velayet kararı değişen olguların zorunlu kılması halinde anne veya baba (bazı durumlarda diğer kişiler), çocuğun menfaatine aykırı durumların geliştiği gerekçesine dayanarak, velayetin değiştirilmesini talep edebilir ya da hakim kendiliğinden değişen şartlara göre velayetin değiştirilmesine karar verebilir.
Durumun değişmesi ifadesinden anlaşılması gereken; çocukla kişisel ilişki kurulmasının engellenmesi, çocuğun fiilen velayet hakkı olmayan annede ya da babada bırakılması veyahut çocuğun üçüncü kişinin yanında bırakılması, çocuğun menfaatinin gerektirdiği nedenler (örneğin sağlık, eğitim, ahlâk, güvenlik), velayeti kendisinde bulunan annenin ya da babanın yeniden evlenmesi, velayet hakkı kendisine verilen tarafın bir başka yere gitmesi, ölüm veya velayet görevinin kullanılmasının engellenmesi velayetin değiştirilmesi gibi sebeplerdir.
Yukarıda sayılan nedenlerin hiçbiri tek başına velayetin değiştirilmesi için yeterli olmayıp hâkimin somut olayın özelliklerine göre değerlendirme yapması gerekir. 
  • Velayet davasında çocuğun mahkeme huzurunda dinlenmesi zorunlu değildir: Yargıtay kararlarına göre çocuğun idrak yaşı 8 olarak belirlenmiştir. Çocuğun idrak yaşından sonra görüşü alınmaksızın velayetin değiştirilmesi kararı mümkün değildir.
  • Aylık geliri olmayana/daha az olana velayet verilmez: Velayet davalarında belirleyici olan unsur, çocuğun menfaatleridir. Ebeveynin çalışmıyor olması sebebiyle gelirinin olmaması veya az olması çocuğun velayetini alamayacağı anlamına gelmez. Hâkim gerekli incelemeleri ve araştırmaları yaparak hangi ebeveyn ile yaşamasının çocuk için daha olumlu olduğuna karar vererek çocuğun velayetini o kişiye verir.
  • Velayet hakkı kendisinde olan eş yeniden evlenirse velayet hakkı değiştirilir: Ancak, salt eski eşin evlenmesi bu davanın açılabilmesi için yeterli değildir. Bu evliliğin çocuğun menfaatine aykırı olduğu ispat edilmelidir.
Görüldüğü gibi velayetin değiştirilmesi davalarına ilişkin olarak her türlü ihtimal ayrı ayrı değerlendirilmektedir. Ayrıca aile mahkemesi hâkimlerinin konu ile ilgili geniş bir takdir yetkisi bulunduğundan ileri sürülecek her iddianın tarafların değil çocuğun üstün menfaatine yönelik olarak ileri sürülmesi gerekmektedir.

Derlemedir erolkaranet - 31.01.2022

Not : @erolkaranet tarafından yayınlanan bu yazı tavsiye niteliğinde olup yargısal faaliyetlerde kullanılmasında herhangi bir hak ve sorumluluk kabul etmemektedir
#Yargı, #Magazin, #Hastalık, #Gezi, #Dini, #Kamuda

Yorum Gönder

0 Yorumlar
*Asılsız yorum yapmayınız. Mesajlar Yönetici tarafından denetleniyor.