Tebligat, hukuki bir işlemin (genellikle kamu dairelerinin ve yargının ) ilgili kimsenin bilgisine sunulması için yetkili makamın, kanunun öngördüğü usul ve esaslara uygun bir şekilde yaptığı belgeleme işlemidir. Bir hukuki işlemin sonuç doğurması için tebliğ edilmesi gerekir. Tebligat usulüne uygun yapılmaz ise o tebligata bağlı işlemler geçerli olmaz.
Hemen hemen herkesin duyduğu, bildiği tebligat kendi adını taşıyan kanunla belirli şartlara bağlanmıştır. Tebligat Kanunu dediğimiz kanun, tebligatın kimler tarafından, kimlere, hangi yollarla ne şekilde çıkartılması gerektiğini ve buna bağlı yaptırımları içerir.
Değişik başlıklarla erolkara.net sitesi içinde tebligat konusunu içeren yazılarımıza ilaveten bu araştırmamızda Tebligat Suçları konusunu herkesin anlayacağı şekilde yer vermeye çalışacağız.
Tebligat işleminin önemi, Anayasa madde 36 ile güvence altına alınmış olan savunma hakkından doğmaktadır. Dava ya da icra takibinde tarafların iddia ve savunma sebeplerini ileri sürebilmeleri için tebligat işleminin gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
Tebligat suçları deyince, kabaca tebligatı çıkartanların (mesela ayargı, kamu dairesi, avukat, arabulucu,uzlaştırmacı, vergi dairesi, belediye vs) yapanların (mesela tebliğ memurları, resmi postacılar ), alanların (muhatabın kendisi, yakını,komşusu , mahalle muhtarı ,şirket sekreteri, vs) alıp da muhatabına iletmeyenler) ve almayanların (muhatap) işleyebilecekleri halleri vardır. Bunlar gerekli şartlar ihlal edildiğinde suç olarak muhatabını ilgilendirir.
Tebligat işleminin emredici ve sıkı şartlara bağlı olması tebliğ evrakının resmi evrak niteliğinde olması, tebligatı gerçekleştirenlerin ve tebliğ evrakını teslim alanların bazı fiil ve işlemlerinin suç olarak düzenlenmesi gerekmiştir.
Tebligat Kanunu’nun 52-56 maddelerinde, Tebligat Kanunu’nun uygulamasından doğan suçlara ilişkin cezai hükümler yer almaktadır. Bunlar, yanlış adres bildirilmesi (TebK m. 53), kendisine yapılması gereken tebligatı almamak (TebK m. 54/2), muhatap adına tebligat yapılan kimselerin, tebligat evrakını muhataba vermemesi (TebK m. 54/2), yalan beyan (TebK m. 55), tebliğ evrakının asılmasına ilişkin suçlar (TebK m. 56).
Sözü edilen maddelerin Tebligat Kanununu'da yer alan şekli şu şekildedir
ÜÇÜNCÜ BAP
Cezai Hükümler Kanunu tatbik ile mükellef olanların işliyecekleri suçlar:
Madde 52 – (Değişik birinci fıkra : 23/1/2008-5728/251 md.)
Bu Kanunun tatbikinde vazifeli bulunan memur ve hizmetliler ile mahalle, köy muhtar ve ihtiyar heyeti ve meclisi azaları işledikleri suçlar ile kendilerine karşı işlenen suçlardan dolayı, Türk Ceza Kanununun kamu görevlisine ilişkin hükümlerine göre cezalandırılır.
Yukardaki fıkra hükmüne göre yapılacak takibat inzıbati ceza tatbikına mani değildir.
Yanlış adres bildirmek:
Madde 53 – (Değişik : 23/1/2008-5728/252 md.) Bu Kanun mucibince tebligat yapılması gereken hallerde bir kimse kendisine veya başkasına ait isim veya adresi yanlış olarak bildirir ise fail hakkında altı aydan iki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Tebliğ evrakının muhatabına verilmemesi ve tebligatı kabulden kaçınma:
Madde 54 – (Değişik birinci fıkra: 23/1/2008-5728/253 md.) Muhatap namına kendilerine tebligat yapılan kimseler tebliğ evrakını muhataplarına en kısa zamanda vermedikleri ve bundan gecikme veya zarar vukua geldiği takdirde bir yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır. Kendisine yapılması gereken tebligatı almayan muhatap ile muhatap adına tebligatı kabule mecbur olup da tebligatı kabul etmeyenler hakkında da yukarıda belirtilen cezalar uygulanır.
Yalan beyan:
Madde 55 – (Değişik birinci fıkra : 23/1/2008-5728/254 md.)
Daha ağır bir cezayı gerektirmediği takdirde;
a) Kendisi hakkında tebliğ memuruna yalan beyanda bulunan muhatap,
b) Muhatap namına kendisine tebligat yapılabilecek olup da, bu Kanunun tatbiki dolayısıyla tebliğ memuruna muhatap hakkında yalan beyanda bulunan kişi,
c) Muhatap olmadığı veya muhatap namına tebellüğ etmeye yetkisi bulunmadığı halde tebliğ memuruna hüviyet ve sıfatı hakkında yalan beyanda bulunarak tebliğ evrakını alan kimse, her bir bentte tanımlanan fiil dolayısıyla bir yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.
Yukarıki bentlerde yazılı hallerde bir gecikme veya umumi veyahut hususi bir zarar husule gelirse fail hakkında ayrıca (a) ve (b) bentlerindeki fiiller için üç aydan bir yıla ve (c) bendindeki fiil için bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası hükmolunur.
Tebliğ evrakının taliki ile ilgili suçlar:
Madde 56 – (Değişik : 23/1/2008-5728/255 md.) Bu Kanun hükümlerine göre tebliğ evrakının veya ihbarnamenin talikine karşı koyanlar ile talik edilen bu kabil evrakı bulunduğu yerden koparan, imha eden veya okunamaz hale getirenler hakkında, üç aydan bir yıla kadar hapis ve yirmibeş günden yüzelli güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. Tebliğ memurları aleyhine işlenen suçlar:
Madde 57 – (Mülga : 23/1/2008-5728/578 md.)
****
Yanlış adres bildirmenin gerçekleştiği durumlarda, yargılamanın yenilenmesi sebeplerinden biri olup, bilerek ve isteyerek hasmın adresinin yanlış bildirilmesi ve bu biçimde kararın kesinleştirilmesi yoluyla tebligat hilesi yapılması da bu kapsam içinde değerlendirilir. Bu halde yargılamanın yenilenmesini isteme süresi, hilenin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay olup, hilenin bir ceza mahkemesin kararı ile tespiti gerekmez.
Hile iddiası, yargılamayı yapacak mahkemeye bildirilip, o mahkemece bakılır.
Karşı tarafın hükme etkili olabilecek, kendisinden kaynaklanan bir hilenin mevut bulunmaması halinde ise; usulsüz tebliğ ile ilgili Teb. K. m. 32 uyarınca hareket edilerek öğrenme günü tebliğ tarihi kabul edilip bu tarihten itibaren süresi içinde kanun yoluna başvurulabilir ise de yargılamanın yenilenmesi yoluna girilemez.
Derleme @erolkaranet - 17.01.2022