İslam Tarihi ile bağdaşmayan bir tarihte İslam Tarihi'nin en şerefli bir gününü kendilerine alet eden, halktan çeşitli adlarla para toplayarak sözde yardım kuruluşu olan bir vakfın lokomotif olduğu bu saçma kutlamaların temelinde yatan Noelcilerin Yılbaşı kutlamasıdır.
Her yıl dini çevrelerce Müslümanların yılbaşı kutlamalarının aleyhine olan söylemleri yüzünden muhafazakar çevrelerin kutlamakla kutlamamak arasında bocaladığı, ne var ki işyerleri dahil çarşı pazarın, medyanın ilgisiyle akıntıya kapılarak 31 Aralık gecesi en yoksulu bile televizyon ile geceyi yaşarken, 1 Ocak'ta zoraki tatil yapılmaktadır.
Her Müslüman evinde özgürdür. Dört duvara sahip olunan evlerinde dilediğini yapma imkanı bulan bu insanları temcit pilavı gibi her yıl uyararak, Müslüman Yılbaşını kutlamaz, Müslüman Noeli kutlamaz, Müslüman Yılbaşı gecesi eğlenmez diye yırtınanların bir sonuca ulaşamadıkları da besbellidir.
Bugüne kadar Noeli kutlayan bir Müslüman görmemiş olan , Yeni bir yılın gelmesini, bir takvim yılının ilk gecesini küçüklü büyüklü imkanı dahilinde eğlenmenin keyfini yaşayan çok ama çok Müslüman gördüm.
Müslümanlar Miladi yılın gelmesini kutlayabilir. MÜMİNLER HİCRİ YILIN GELMESİNİ kutlayabilir. Ne var ki, bir kaç ay önce gelip geçen 1478. Hicri Yılbaşısını kaç kişi kutladı. Kimler kampanya yaptı. Kimler hatırladı, kimler tebrik mesajları gönderdi, kimler gösteri, program, eğlence hazırladı. Tartışılır.
Kendi yılbaşını kutlamayan, Cumhuriyetle birlikte kendine dayatılan Miladi Yılbaşını kutlayan bir Müslümana hayrola denilmesi gerekir, 31 Aralık'la ilgisi olmayan Mekke'nin Fethi'ni kutlayana da hayrola denilir.
"Yılbaşı kutlanmaz, gayrimüslimlerin yıl sonu eğlenceleri gibi eğlenmeyin, programlar yapmayın, o gece adına yiyecek bile almayın" feryatlarını yaparak Müslümanlara bir yandan doğru uyarıda bulunan rantiyeci Müslüman çevrelerin aynı gece hiç ilgisi olmadığı halde alternatif yılbaşı gecesi program yaparak iki yüzlülüklerini teşhir ettikleri programların amacının salaklığı kimbilir daha kaç yıl sonu yazılır, bilinmez ama Müslümanların bu oyuna gelmeyerek bu tür programlara gitmemesi en güzel hareket olacaktır.
"Yılbaşı kutlamayın" diye boğazlarını yırtarcasına bağıranların yılbaşı akşamı ilahi koroları, semazen gösterileri, ilahi şarkıcılarını büyük salon ve futbol sahalarında yüz binlerce kadınlı erkekli insanlara sözde fetih programı diye yutturmaların mantıksızlığını düşünen insanlar çok çabuk fark edecektir. Zira ,Yılbaşı gecesi sözde dini ezgi dinleyenle bu ülkenin insanının gönlünden kopup gelen bir türkü ya da şarkıyı dinleyenin arasında hiç fark yoktur.
Sahnede çok meşhur bir şarkıcıyı dinlemekle, ilahi okuyan bir insanın sahneye fırlayıp coşku ile alkışlanması, kadınlı erkekli insanların ellerinde çakmak ya da telefon ışıkları ve bağırışları asla farklı değildir. Her ikisi de birbirine benzemektedir.
Hatta, bazı din tüccarlarının tavsiye ettiği "bu gece onlara inat Kuran okuyun, mevlit okuyun, Şu kadar rekat namaz kılın" sözlerini dahi yerine getirmeyin.
Her gece ne yapıyorsanız bu gece de öyle davranın.
Şeytanın kandırdığı Müslüman geçinen din tacirlerinin oyununa gelmeyin.
Soruyoruz
Dini günleri kendilerine göre ayarlayan günümüz insanı ile, cahiliye döneminde takvimlerle oynayan müşrikler arasında ne fark vardır.?
Miladi 11 Ocak'ta , Hicri yıla göre Ramazan ayının 20. günününe denk gelen Mekke'nin Fethini 31 Aralık gecesine çekenler için Allah-u Teala'nın bu hususta Tevbe Suresi - 36-37 . Ayetlerinde yaptığı uyarıyı dile getirmek zorunda kalacağız.
"Doğrusu Allah’a göre ayların sayısı, Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısına uygun olarak on ikidir; bunlardan dördü haram aylardır.
İşte doğru olan hesap budur. O aylarda kendinize zulmetmeyin, müşrikler sizinle topyekün savaştıkları gibi siz de onlarla topyekün savaşın.
Bilin ki Allah buyruklarına karşı gelmekten sakınanlarla beraberdir. "
"Aylara ek yapmak, inkârcılığı artırmaktan başka bir şey değildir, inkârcıların daha da sapmasına yol açmaktadır.
Onlar (ayların sayısını) Allah’ın yasakladığı aylara uyarlamak üzere, bu eklemeyi bir yıl helâl bir yıl haram sayıyorlar ki, böylece Allah’ın haram kıldıklarını meşrû hale getirsinler. Bu yaptıkları kötü işler kendilerine güzel görünüyor. Allah inkârcılar topluluğunu doğru yola iletmez."
( Diyanet Tefsiri)
Erol Kara - 29.12.2021