@erolkaranet'te Aradığınız Kelime veya Konuyu Buraya yazınız!

Banner


erolkaranet

Rüya Gibi Bir Gezi İyi Bir Rehber İle Olur - Gap Turu 2021



Yurt dışı olsun yurt içinde olsun kafile ile birlikte bir gezi turuna çıkıyorsanız rehberinizin de çok önemli olduğunu asla unutmayın. 

Özetle diyebiliriz ki, rüya gibi bir gezi iyi bir rehberle mümkündür. Tabii, rehber seçme şansınız zor olabilir. Firmalar, hiçbir zaman rehber konusunda müşteriye danışmaz ve kendi seçtikleri rehberlere de sizi feda edebilirler. Çözüm noktası, yine firmalarda bitiyor ki, müşterilerinin rehber konusunda fikirlerini alarak iyileştirme yoluna gidebilirler. 

Ülkemizde rehberlerin bağlı olduğu bir kurumları var ve bunların fiyatları da bellidir. Ancak, her lisan bileni biraz gezmiş tozmuş kültürel bilgilere sahip olanlar bir şekilde rehberlik kokartını alsa da tur boyunca insanlara ne verdiğini kimse sormaz, sorgulamaz. Kimse, rehberler hakkında anket düzenlemez.Bugün, bir kargo taşımacılığı yapan kurye için sorgulama yapanlar bir firmada rehber olarak görev yapanları asla sorgulama gereği duymaz. Zira, onlara göre gezi biter sorun biter. Ne yolculuk sonrası memnuniyet anketi yapılır, ne rehber hakkında sizin düşüncenizi alan olur ne de otobüs şoför ve hosteslerini merak eden olur. Firmalar, paralarını alır, götürdü, getirdi. Bir de kaza falan olmamış ise gezi mükemmel geçmiştir. Bir de işin memnuniyet kısmı vardır. Ki, "bir müşteri 10 müşteri getirir ya da götürür" düşüncesi asla ve asla tur firmalarında olmaz. Kendilerini düzeltme yoluna gitmezler. Çünkü, yolcu çoktur. "Beğenmeyen gelmese de olur", derler. Bugün tur firmalarının sosyal medyada paylaştıkları gezilere baktığınızda çoğunun yorum kısımları kapalıdır veyahut kötü yorumlar asla yoktur.

Yurt dışına çıktığım bir çok kez farklı rehberlerle gezdim. yaptığım 10 gezinin 10 rehberinden ikisi iyi çıktı, diyebilirim. Bunun dışındakileri de hatırlamak bile istemem. Bilhassa rehberlerin içerisinde gittiğiniz yerin esnaflarıyla haşır neşir olmuş olanları ya da rant elde edebilmek için, komisyon alabilmek için, hanut denilen ekstra para veya hediye kazanma düşüncesine sahip olmak isteyenlerin art niyetleri yüzünden alışveriş yaptığınız yerden hüsrana uğramamanız nadirdir.

Zaten, gittiğiniz ülke ya da şehirde sizin alışveriş ettiğiniz işyerleri sizin bir daha geleceğinizi asla ihtimal vermeyeceği gibi aptalca bir düşünce içine girdiğinden size pahalı ama kalitesiz bir ürünü rahatlıkla satabilir. Bilhassa ön ikram olarak size sunulan ürünün paketlerdeki gibi olmadığını söyleyebiliriz. Rehber, daha önce kafilenin geleceğini bildirdiği için fiyatlar da gelen kafileye göre değiştirilir. Müşteri geldiğinde otomatikman fiyatları size sözlü olarak normal düzeye ççekerler ve "sizin için ikram yapıyoruz" bilmem ne firması sevdiğimiz firmadır, bu yüzden siz müşterilerimiz de değerlidir. Fiyatları indirdik" ağız kalabalığı yaparlar ki, inanmayın.

Rehberin menfaati ise, siz görmeden otobüse gönderilir ya da kargoyla adresine.. Artık, bu "avanta" olayını pek çok kimse bildiği için onlar da uyandı (!) artık kafilenin yanında paket almıyorlar.

Seçtikleri lokantalarda seçkin ve pahalı olanlardır. Neticede para vermeyecekleri için sizi en lüks bir lokantaya götürebilirler. Kendileri ayrı bir masada , kafilenin göremeyeceği bir köşeye çekilirler. Hatta, grubu uzun bir masaya sıkıştırırlar, kendileri o masaya girmezler. Sanki, sınıf farkını oluşturan kimseler gibidirler. Sizlerle bir masaya oturmazlar. En pahalı yiyeceği yerler. Sizin cebinizde ne var ne yok, cüzdan durumunuz nedir diye düşünmez. Umurunda olmazsınız. E, grupla giriyorsunuz ayrı durmak da olmaz diyorsunuz. Neyse ki, kredi kartları var da biraz rahatlıyorsunuz. 

Mesela genellikle, öğle yemekleri tur fiyatları dışında olur. Yine de sizi öğle yemeği için serbest bırakmazlar, önceden bildikleri lokantalara sokarlar. Küçük öğrencilere gibi oturacağınız yere müdahale ederler. Toplu olarak oturup kalkmanızı isterler. Oysa, yemek parası cebinizden çıkacaktır. Serbest olmalısınız. Belki yiyeceğinizi, bir başkasının görmesini istemezsiniz. Belki onlardan daha pahalı ya da daha ucuz bir şeyler yiyeceksiniz. Herkes aynı menüyü istese sorun yok ama.. Cebinizdeki, paraya göre istediğini yiyecekseniz, buna müdahale şansı olmamalıdır. Kendi keyfinize göre bir masada oturursanız, rehberin size müdahale şansı yok ama kendini bilmezse gelir sizi oradan kaldırmaya çalışır. Kendi paramla istediğim yerde yerim sözünüz üzerine homurdanır. Oysa, ona ne..  

Bir de lokantayı kendi keyifleri ve beğenileri doğrultusunda seçtikleri için gruptakilere perhiz sahibi olup olmadığını, diyet yapıp yapmadıklarını öğrenme gereği duymazlar. Herkesi aynı lokantaya sokarlar ve bundan garip bir haz duyarlar. Beş altı yıl önce, Bursa gezimiz sırasında Bursa'lı rehberin götürmüş olduğu lokantada alelacele değiştirilen fiyatlar menü tablosunda besbelli idi. Bunun yanı sıra "Bursa'ya gelmişken iskender yiyelim" diyenlerin tamamı iskenderlerin yarısından fazlasını tabaka bırakmak zorunda kalmıştı.Ve inanın, o günden bu yana İskernder yiyemiyorum. 

Sadece alışveriş ya da yemek olayı değil. Gezeceğiniz yerlerde durma süreniz kendi keyiflerine kalıyor. Ya da sevmedikleri bir yer ise, ancak listede varsa sizi kendi başınıza bırakıyor. Anlatmıyor. Bakın, ben buradayım, sizi bekliyorum diyerek araziye karışıyorlar 

Mesela, son GAP turumuzda rehberimiz kiliselerden uzak durmayı tercih etti. Mardin Midyat'ta gezeceğimiz, listede olan MorGabriel kilisesi sözde görülecek bir yer değil diye götürmeyen rehberimiz yüzünden burayı göremedik. Oysa, burası tüm gezi planlarında övgüyle, görülmesi gereken yer olarak belirtiliyor. Rehberimizin, gayrimüslim  bayanla yaşadığı sonu hüsranla biten evliliğinin etkisiyle papaz görmek istememesi bir çok kiliseyi görmemize engel oldu. Bilmem şu papaza gıcığım, bilmem o papaz şöyledir diyerek bizlerin kiliseleri görmemiz engel oldu.  Mardin'deki Deyrulzafaran Manastırına da bir kısım müşteri girdi. Rehberimiz girmedi. Girmek isteyenler ise rehbersiz turladı, geldi. Antipropaganda ile kafilenin bir çoğu girmedi.

Bu tür kaprisli rehberlere denk geleceğiniz gibi gittiği yerin ilgi çekecek yerlerinin bilgisi olmayan rehberlerde size fazla bir yer veremez. Mesela Gaziantep Şahinbey'de aynı yerde bulunan bir çok müze ve ören yerini görmeden dönebilirsiniz. Mesela Diyarbakır'da ulu camiyi görürsünüz de dört ayaklı minareyi (araları 100 metre) göremezsiniz. Sahabeleri göremezsiniz. Bir kaç gezmeniz gereken hanı gezmeden mahrum kalabilir belki de çok arzuladığınız bir Diyarbakır damak tadından mahrum kalabilirsiniz. 

Mardin Ulu Caminin avlusunda durur, anlatır ama cami içine girmezler. Oysa cami içinde de tarih vardır. Anlatılacak ilgi çeken bir çok efsane  ya da sanat eseri vardır Bilmeden dönersiniz. Mesela, Bursa Ulu Camim her metresi ayrı bir olayı anlatır. Camiden saatlerce çıkamazsınız. Bir rehber burayı size bir namaz kılacak kadar vakitle çıkıp gitmenizi sağlayabilir. Eğer, inanç turundaysanız maneviyatı ve camileri seven biri olmazsa, bir önceki GAP turundaki gibi biri size denk gelirse bir şey anlayamazsınız. 

Listede olan bir türbenin kapısından vakit yok diye size Fatiha okutturur ama akabinde az sonra gördüğü bir çay ocağında yarım saat sizi sebepsiz oturtabilir. Şanlıurfa'da Halil İbrahim yerleşkesinde balıklı gölü gösterir ama kalenin üstünde olan direklerin mancınık olarak kullanıldığını bilemez, sorsanız, karıştırma onu diye tersler. Ha, bu arada rehberlerin bir kısmı sizi kafile dışında kimseyle görüşmenize, diyalog kurmanıza da müdahale edebilir. Sanki, onun kölesi gibisinizdir. Özgürlüğünüzü kısıtlar. Yanlış bir bilgi verdiği zaman müdahale edip, sadece ve sessizce ona doğrusunu anlatsanız bile sizden soğur. Çok bilenlere asla tahammülleri yoktur. Oysa, iyi bir rehber, kendine güvenen bir rehber bilmediği bir bilgi verene müteşekkir kalmalıdır.

Müze girişlerinde de garip bir durum var ki, her zaman rehberlerin son kişi girene kadar turnikenin önünde beklemesi gerekirken rehberlerin bir kaç kişi ile birlikte önden girmesi de kaçınılmaz bir sorun teşkil ediyor. Belki rehber bir çok kere girdiği müzeye alışmıştır, neyin ne olduğunu bilir ama, gruptan en az bir kaç kişinin belki de çoğunun ilk kez geldiği, göreceği müzeye girişte ne ile nasıl ve ne şekilde girme zorluğu çekeceği asla düşünülmez. 

Ancak kendileri genellikle GAP Turunda karşımıza çıkan ve her seferinde noktasına virgülüne aynı şeyleri ezberledikleri için su gibi anlatan vesikasız rehberlere sizi teslim etmekten de geri kalmazlar. Tabii, bunun  peşinden sizden bu yaşları 7 - 20 arası değişen insanlar için para toplanmasına da ön ayak olurlar. Sizden ekstra bir rehber parası çıkmasına hiç aldırmazlar. Bazen de şoför ve hosteslere para toplayanları bile vardır. 

Eğer biraz itiraz edecek olsanız kafilede sizi dışlarlar, bir de bir kaç koyun (!)  bulursa onların da desteğini alabilir İstenmeyen yolcu, arzu edilmeyen müşteri olarak gezi boyu arkanızdan dedikodu eder, ettirir ve dışlarlar. Hatta, her eyleminizin komik duruma düşmesi için ellerinden geleni ardlarına koymazlar.

Ve hiç bir rehber şunu düşünmez. Geziye katılan insanlar olmazsa onları rehberliği kaç para eder.. Ayrıca, bugün teknoloji var. Google sayesinde gittiğiniz, gideceğiniz her yer hakkında daha fazla mükemmel bilgilere, en ucuz en pahalı, en iyi en kötü yerler hakkında bilgi sahibi olabiliyorsunuz. Mesela, Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanmış uygulama ile bir müzeye girdiğinizde her eser hakkında cep telefonunuzdan rehberlerin dahi bilemediği bilgilere ulaşabiliyorsunuz. 

Rehberlerin bir çoğunun kendini yenilemesi, nerede durmaları gerektiği, tura katılanlara nasıl bir rehber olarak faydalı olacaklarını bilmelerinde, yenilemelerinde, kendi sevdiği insanları gezdirircesine hoşgörü, sevgi ve saygı içinde ve tam donanımlı olarak, kişisel sorun ve duygularını katmaksızın, yalana, dalavereye girmeden vazifelerini yapmaları gerekiyor. Dinlenmek, yeni yerler görmek, sorunlardan kurtulmak için geziye katılanlara kendi kişisel sorunlarını anlatarak dert sahibi yapmak , dertlerine ortak etmek hiç şık durmuyor, olmuyor ve doğru değil..

Üyesi oldukları kurumlarında IRO; TUREB, IZRO; ANRO vs... gibi dernek ya da odaların bu konuda "müşterilere karşı daha iyi nasıl olunur" konusunda pencereden dışarı bakmaları gerekecektir.

Hazır, rehberlerden bahsetmişken tur düzenleyen kurum / kuruluş her neyse şirketlerin  de gezi planlarına riayet etmeleri yağmur, çamur, sıcak soğuk gibi, vakit yetti yetmedi gibi bahanelere sığınılmaması konusunda yoğun bir performans göstermeleri gerektiğini düşünüyoruz.. İlla ki, insanlardan haklarını bilenlerin Kültür ve Turizm Bakanlığı'na şikayet etme yolunu seçme şansı bırakmamaları daha önemlidir. Marka iseniz Markanızın namusunu korumasını, markanızın arkasında durmayı hedef bilmelisiniz. Unutmayın, kimse aptal değildir. Sadece efendiliklerini bozmuyor, olabilirler.

Her turum arkasından şeffaf bir araştırma, raporlama, yorumlama yapınız. Rehber bulunur ama müşteri bulunmaz. Ha, bu arada bir marka kapanıp bir marka açılıyor. Kimse fark etmiyor demeyin. Ayıp, fazla sürmez..

Yazımın son cümlesi olarak, gerçekten işini bilen, helal süt emmiş rehberlerimizi tenzih ediyorum. Sayıları da giderek azalsa da bu güzel insanlarla karşılaşırım diye gezilere devam edeceğim.

Şimdilik aklıma gelenler bunlar.. Diğer yazılarımda da ara ara aksaklıklardan söz edebilirim.

Konu hakkında düşünceleri olanalrı da sayfamızda görmek isterim. Yorum bölümünden duygu ve düşüncelerinizi, yaşasıkalrınızı paylaşarak pek çok kimseye faydalı olabileceğinizi asla unutmayın. Belki, böylesine aktara aktara mükemmel tur hizmeti biz alamasak bile yarınlarımızın almasını sağlarız.

Erol Kara - @erolkaranet - 10.11.2021

Rüya Gibi Bir Gezi İyi Bir Rehber İle Olur

#gezi #tur #gapturu #IRO #TUREB #IZRO #ANRO #rehber #gezirehberi #turistrehberi #lokanta #hanut #alışveriş #hizmet #kültür #turizm #seyahat #yolculuk #rehberlerodası #rehberler #rehberlerderneği #turizm #turist
Hukuk, Yaşam, Din, Sağlık, Magazin, Turizm

Yorum Gönder

0 Yorumlar
*Asılsız yorum yapmayınız. Mesajlar Yönetici tarafından denetleniyor.