
2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu 1934 kökenli bir kanundur. Yani 87 yıllık bir kanun. Köhnemiş, miadını doldurmuş kısaca yenilenmesi gereken bir kanun.. Günümüz şartlarına göre komple elden geçirilmesi gereken kanun üzerinde tam teşekküllü bir çalışma bugüne kadar yapılmamıştır. Yapılması düşünülse de bu çalışmayı yapacak bir girişimde bulunulmamıştır.
4 Temmuz 1934 tarihinde yürürlüğe giren kanunda sadece bazı maddeler de 2002 / 2004 / 2005 / 2006 ve en son 2007 tarihinde değişikliklere gidilmiştir.. Ne var ki, kanunun komple elden geçmesi gerekir.
4 Temmuz 1934 tarihinde yürürlüğe giren kanunda sadece bazı maddeler de 2002 / 2004 / 2005 / 2006 ve en son 2007 tarihinde değişikliklere gidilmiştir.. Ne var ki, kanunun komple elden geçmesi gerekir.
Buraya neden geldik..
Bilindiği gibi geçtiğimiz 17 Ekim 2021 günü, Komiser yardımcılığına geçmek isteyen polislerin sınavları 11 şehirde yapıldı.
Halihazırda meslekte olan polislerin arasından müracaat eden ve meslekte ilerlemek isteyen memurların girdiği sınav sonrası bir çok web sitesinde ve sosyal medya sitelerinde onu ile ilgili haberi yapmak için araştırma yaparken, sınavlardaki soruların zorluğundan, karamsar bir tablonun varlığından ve "başaramadık, çok zordu, bu nasıl sınav, sınavın polislikle ilgisi yok" gibi düşüncelerin yer aldığını gördük.
Evet, sorulan 100 soru üzerine düşüncelerini paylaşanlar böyle bir sınavın "sanki kimse kazanmasın" diye yapıldığını iddia ediyorlardı.
Polis Akademisi Başkanlığı ve Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü arasında imzalanan "Polis Amirleri Eğitimi Merkezi (PAEM) İlk Derece Amirlik Eğitimi (Emniyet Mensubu) Öğrenci Adayı Yazılı Sınavı Yapılmasına İlişkin İş Birliği Protokolü" çerçevesinde gerçekleştirilen yazılı sınav AÜ tarafından yapılmıştı.
Ne var ki, mesleğe yıllarını vermiş, polis olmanın gururunu taşıyan, yaşamlarının en azından üçte birini polis olarak canı gönülden yaşayan mesleğin bu güzide insanları sorulan soruların polislikle ilgisi olmadığını adeta iddia ediyorlardı.
Oysaki günlerce, bir yandan görevlerini yapan bir yandan da ders çalışmak için sayısız kaynak, deneme soruları içeren kitapları satın alarak gece gündüz çalışmışlardı.. Ve gün geldi, Polis Meslek mevzuatı, Ceza muhakemesi hukuku, Ceza hukuku, Anayasa hukuku, İdare hukuku, Atatürk ilkeleri ve inkılap tarihi, İnsan hakları ve Genel kültür kategorilerinde sınava girdiler. Bilhassa Polis Meslek Mevzuatı içerisinde yer alan onlarca farklı kaynakla birlikte diğer kategorilerdeki sayısız kitabı yoğun çalışma saatlerine rağmen öğrenmeye çalıştılar
Ve yıllarını polis memur olarak geçiren, polisliği artık yutmuş. Neyin, nasıl, ne şekilde olacağını damarlarına kadar işlemiş bu memurların sadece mesleklerinde yükselebilmek için, komiser yardımcısı olabilmek için girdikleri bu sınav sonrası tüm omuzlarının çöktüğünü, hayallerinin yıkıldığını, morallerinin konuşulmayacak kadar bozuk olduğunu sosyal medyadan öğrendiğimizde çok üzüldük.
Bu yıl alınan kararla barajın 60'dan 70'e çıkartılması bir yana, (bunu daha iyiyi seçmenin barajı olarak düşünsek de) yazılanlara baktığımızda sorulan soruların meslekle ilgisi olmadığı belirtiliyordu.
En büyük memur portalı olan memurlar.net'teki ( Bakınız 1 - 2 ) forum alanında paylaşılan bilgiler olsun facebook'ta olsun veya diğer yerlerde yapılan paylaşımlar bu sınavın girenler açısından büyük bir darbe olduğunu, beklenmedik şekilde duvara toslamış insan gibi yıkıldıklarını gördük.
120 dakikada cevaplandırılacak olan 100 sorunun sorulduğu sınavla ilgili paylaşılan bilgilerden gördüğümüz bazı sorular var ki, gerçekten yok artık dedirten cinstendi.
Örneğin; Virginya bildirgesinin 16 maddesi, Magna Cartanin maddeleri, Fransız yurttaşlar bildirgesi, 1967 senesinde hakemlik lisansi almis kadının kim olduğu gibi vs...
Buraya kadar ifade etmeye çalıştığımız mesleğin artık kurdu olmuş bu memurların sadece meslekte yükselmek için girdiği sınavda meslek dışı ve "bilse ne olur bilmese ne olur, bu bilgi bir polise ne kazandırır, bu bilginin mesleğe ne faydası olur.. vs" cinsinden sorulan soruların hazırlanış mantığının arkasında, "kimse kazanmasın" mantığı mı yatıyor diye soranların pek de haksız olmadığını gördük.
***
Diğer yandan geçen yıla kadar kadar mesleğe alınan 4 yıllık lisans mezunu ve polisliğin P'sini bilmeyenlerin komiser yardımcısı yapılmasındaki aşamalara baktığımızdaki çelişki..
Şimdi sıkı durun acemiler nasıl komiser yardımcısı oluyor, birlikte bakalım..
Öncelikle, Polis Akademisi Başkanlığına bağlı Polis Amirleri Eğitimi Merkezi (PAEM) Müdürlüğüne 2019-2020 eğitim - öğretim yılı için Emniyet mensubu olmayan lisans mezunları veya bunlara denkliği Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilen yurtdışındaki yükseköğretim kurumlarından mezun olanlardan komiser yardımcısı olmak isteyenlerden aranan özelliklere bakalım.
Müracaat edenler için gerekli şartlara baktığımızda,
- Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak,
- Lisans mezunu veya denkliği Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilen yurtdışındaki yükseköğretim kurumlarından mezun olmak,
- KPSS’de Bakanlıkça belirlenecek puan türünden taban puan veya üzerinde puan almış olmak, (2018 veya 2019 yılı KPSS lisans P3 puan türünden (70,000) taban puan veya üzerinde puan almış olmak)
( Bakınız )
( Bakınız )
Polisliği bilmeyenlerin komiser yardımcısı olmak için Sınav adı altında girecekleri seçme aşamaları olarak ise "ön sağlık kontrolü, fiziki yeterlilik sınavı ve mülakat/sözlü sınavı şeklinde yapılır." ibaresinin yeterli olduğu görülmektedir.
Yani, sağlık, fiziki yeterlik ve mülakat ...
Bu kadar. Komiser yardımcısı olmak için bu kadarı yeterli bulunuyor.
Bunlardan başarılı olanlar komiser yardımcısı olarak atanacaklar.
Bunlardan başarılı olanlar komiser yardımcısı olarak atanacaklar.
Bu kadar basit.
Bu insanlar kısa bir eğitim sonrası emektar polislere amir olacaklar. Yaşları 18 -25 yaş bilemedin azami yaşı 30 olan gençler, saçlarına ak düşmüş, saçları stresten dökülmüş yılların polisine amir olurken mesleğin piri olmuşları yokuşa sürmek ..
Bu şekilde amir olanların mesleğe ne kadar zarar verdiğine, vereceğine de değinmiyorum.
İşte anlayamadığımız çelişki burada..
Yıllarını polisliğe vermiş, polisliği adeta yutmuş ve mesleğin kurdu olmuş polis memurlarına bir başarı , bir taltif , bir ödül, bir takdir olarak komiser yardımcılığı hak olarak verilmesi gerekirken onları zorlu bir sınava ve arkasından 6 ay kadar sürecek sıkı eğitime sokmak...
Anlamsız gelmiyor mu ?
Mantık ve aklın cevap veremeyeceği soru işaretleri...
Diğer yandan, polisliği dışarıdan görmüş, polisliğin ne olduğunu bilmeyenleri ise en kolay imkanlarla amir durumuna çıkartmak bir garip olay değil midir?
Sizce hangi taraf komiser yardımcılığını hak ediyor.
Bir gariplik var değil mi ?
Çözemedik..
İnşaallah , bizden daha iyi düşünen büyüklerimizden biri çıkar da bu haksızlığı giderecek köklü kararlara imza atar.
Dışarıdan polis olmak için mesleğe insanlar kazandırılır ama mevki, makam sahibi yapmak için mesleğin içinden mesleğin piri olmuş, yıllarını, ömrünü, gecesini gündüzünü polis olmanın gururunu yaşayanlara kariyer yapma şansını ve imkanını vermek gerekmez mi ?
Tüm insan kaynakları uzmanlarına soruyoruz.
Tüm işyeri sahiplerine, yöneticilerine soruyoruz.
Tüm işyeri sahiplerine, yöneticilerine soruyoruz.
Siz olsanız, yönetici olarak kimi tercih edersiniz.
Liyakat, işin erbabı olmak vs..gibi özellikleri olana mı...
Cahil, cühela, iş bilmez, kifayetsiz olana mı ?
Bizce de "ehil olana görev verilmesi esas alınır", ama diğerini tercih edenlerin "şirket ya da kurumun intiharını istiyorum" düşüncesinde olduğunu kabullenmesi gerekir.
Çok önemli bir kuruma amir almak için yapılan bu uygulamayı biz de anlamadık.
Dileriz, aklıselim bir kararla bundan böyle "liyakat ve ehil olanlar" tercih edilir.
2016 yılında yazdığımız "Acemi Amirler EGM İçin Ne Kadar Faydalı." yazımızı da okumanızı da tavsiye ederiz.
Erol Kara - 20.10.2021