
Avukatlar hemen hemen her sorunu çözmeye endekslidir. Çözülemeyen sorunların odak noktasındadırlar. Vatandaş, sorunu olduğunda avukata gider. Bir vekalet verir ve müvekkilin mutlu sona ulaşarak sorunlardan kurtulması için geceli gündüzlü çalışır.
Kapıları açar. Sorar, sorgular ve öyle ya da böyle bir çıkış noktası bulmaya çalışır.
Avukat sorun çözer ama çözemediği kişisel bir sorunu vardır ki, bu bir türlü çözülemez.
Yıllarca yıl bu sorun avukattan avukata ücretsiz, vekaletsiz devrolur.
Her avukat bu sorunu çözmek için ter döker, açmadığı kapı kalmaz.
Gece gündüz kanun araştırır, karar araştırır, şikayet eder,.
Yazar yazar ve sonunda bu sorunun çözümü hiç fark edilmeden, hissedilmeden, kağıtsız, kanıtsız bir başka avukatın masasına düşer.
Aşağıda bir haberin 9 yıl önceki başlığını görüyorsunuz.. Haberi okumak için tıklayabilirsiniz

Aslında sorun bundan da eskidir.
Sürer gider.
Bu sorun aslında herkesin eşit şekilde paylaşma hakkına sahip olduğu, kamu binalarındaki asansör ve tuvaletlerin kullanımı ile ilgilidir.
İlgilidir ama sahiplenme duyguları, düşünceleri ağır basınca görünmeyen, görünen bir çatışmaya döner.
Aslında bu sorun tüm kamu binalarında, hastaneler, vergi daireleri, okullar hepsinde vardır ama adliyelerde daha çok gündem olur.
En acımasızı asansör ve tuvaletlerin sade vatandaşlara hemen her yerde kapalı olması.. Ancak vatandaş buna asla ses çıkartmaz.
Vatandaş çıkartmaz da adliyede avukatların ses çıkartması da işe yaramaz.
Oysa o tuvaleti kullanan hakim, savcı, avukat aynı okul mezunudur. Belki aynı sırada 4 yıl, aynı adliyede 6 ay stajı beraber görmüşlerdir. Belki aynı avukatın yanında staj bile göreni vardır.
Hakim, savcı devlet adına çalışır. Avukat serbest çalışır.
Ama memur olunca avukata bazı tuvaletler yasak edilir, vatandaşa edildiği gibi.
Aşağıda görüldüğü gibi.

Tuvaletler.. Adliye tuvaletleri kimin, kimlerin, kimler girer, kimler giremez.
Asansörler kimin, kimlerin..
Otoparklar ,
Kapı girişi aramalar vs vs.
Ve aslında çözülecek denilip de kimsenin sorgulamadığı avukat ve savcıların duruşma salonunda duracakları yer..
Lafı uzatmadan yıllar önce başlayan sorunun bugün halen değişmediğini, değişme ihtimalinin olmadığını internetten sağladığımız bilgilerle bir kez daha gündeme getirelim.



Aslında tüm kamu binaları halkındır. Vatandaşındır. Hiç bir sınıf ve zünmreye ait değildir. Hal böyle olsa da bir vatandaş hizmet almak için geldiği kamu binalarında asansörlerden, tuvaletlerden faydalanamaz. Avukatların adliyelerde yaşadıkları sıkıntıların daha fazlası vatandaşların yaşadığı ancak kabullendiği bir durum.
Oysa sıkışık bir halde olabilirsiniz, mideniz bozulabilir, protatsanız gdiferilmesi gereken bir durum hasıl olmaktadır, hanımlar regl ( ay hali ) yaşayabilir. Ve daha nice örnekler..
O nedenle kamu binalarında ( adliyeler, hastaneler, vergi daireleri, okullar gibi) halkın yoğun kullandığı alanlarda tuvalet ve asansörler kapatılmamalıdır.
Avukatların da bu tür sorunları asla yaşamaması gerekir ki, davasını aldıkları konulara daha fazla eğilebilme, daha sağlıklı işler yürütebilmeli. Asansör ve tuvaletle meşgul olunca duruşmaya stres içinde girmeleri belki onulmayacak sorunlara kapı açacaktır.
Erol Kara - @erolkaranet - 05.10.2021