
Hatay'ın Belen ilçesinde devasa bir cami var. Belen Bakraş Mahallesi İbrahim Dönmez Sokak üzerinde devasa bir cami. Camiyi görenler hayır sahiplerinin cömertliğine şahit olabilmektedir..
Gerçekten hemen yanından binlerce aracın transit geçtiği yol kenarında duran bu camiye hayranlıkla bakılmaktadır..
Hatta namaz için yoldan geçen yabancıların dahi durup tercih ettiği bir yer..
Adı Tosyalı Cami..
Edindiğimiz bilgilere göre, Tosyalı Holding tarafından yapılıp Belen'e armağan edilen cami 2014 yılında ibadete açılmış.
Kısacası yeni bir cami..
Bilgilerinde, mimari özelliği bakımından Osmanlı mimarisi esas alınarak projelendirilmiş olup gerek revakları gerek kubbe, minare yapısı gerekse iç mimarisi ile bölge için örnek bir cami niteliğinde olduğu belirtiliyor..
Toplam inşaat alanı 1.530 m² olup, bodrum katı, ana cami katı ve mahvel katından oluşmuş ve toplamda 19 adet revakla çerçevelenmiş. 40 metre uzunluğunda çift minareye sahip. Ana kubbe çapı 18 metre.
Bodrum katta 4 adet sınıf, 1 adet öğretmen odası ve abdest alma alanları bulunmaktadır. Caminin giriş katında ise imam odası, son cemaat, bayan cemaat alanları mevcuttur. Bu yapısı ile revaklar da dahil olmak üzere 1.200 kişiye hitap etmektedir.
Cami alanının dışındaki alan içerisinde 4 m çapında cami mimarisine paralel bir şadırvan bulunmaktadır. Bodrum kat çevresi peyzaj çalışması ile yeşil alan olarak kullanılmaktadır.
Kısacası güzel bir ibadethane insanlığa,
Müslümanlara bir ibadethane olarak açılmış
Yolumuz buraya düştü. Yaklaşık 45 kişilik bir grupla bir vakit namazı eda etmek için durduğumuz bu camide İslam'ın temizlik ilkesine aykırı bir bakımsızlık gördük.
Susuzluk gördük ve hatta "başka kapıya" der tarzında bir cami imamına yakışmayan ifade tarzı gördük.
Anlatıyorum
30 Ağustos 2021 saat 13 civarı.
Adana'ya doğru yola çıkmak için Belen'den geçerken öğle namazını eda etmek amacıyla bu caminin önünde durduk.
Trafik akışının yoğun olduğu yoldan geçerek camiye geldiğimizde kadınlı erkekli grup lavabolara yöneldi.
Şadırvana yöneldi.
Ne yazık ki şadırvan çerçöp içinde bakımsızlığa itilmiş, susuzluktan kupkuru kalmış:
Tuvalet kapısı kilitli önü pislikten basılmayacak durumda.Bayanlardan bir kaç kişi erkeklerden 3-5 kişi cami içinde namaz kılmak için yönelirken, tuvalete gidenlerden biri imam odası olduğu yerde oturan iki kişin bulunduğu yere davrandı.
Tuvalet ve abdesthane soruldu.
Bir yandan telefonla konuşan diğer yandan soruya cevap vermeye çalışan, kendisinin sonradan cami imamı olduğunu öğrendiğimiz şahsa abdest ve taharet almak istediklerini tekrar söylediler.
Nerede abdest alınır. Tuvaletle açılır mı ?

Masadaki yerinden kalkmadan yanındaki şahsa, "git aşağıları kilitle" emrini verdi.
Topluluk taharet ve abdest için imkan beklerken alınan cevap "bugün sular akmıyor, abdest alamazsınız, Tuvaletler kapalı" oldu.
Böylesine büyük bir cani, büyük bir yapıda su nasıl olmaz..
"Bugün sular akmadı" diye tekrarladı. "Yukarı merkez camine gidin" adresini de vermeyi ihmal etmedi.
Yani, başka kapıya...
Tam geri dönerken, cami duyuru panosunda eskimeye yüz tutmuş uzun süre asıl olduğu solgun yazıyı görünce tekrar döndük ve "herhalde sular aylardır akmıyor. Baksanıza duyuru panosundaki yazı bile eskimiş " deyince "sana mı soracağız" cevabı aldık.

Bu adam bir imam. Adını da sonradan öğrendik. Ama yazmayacağız. Bilen bilir.
Bu kişi, özde camiye gelenlere kolaylık, hoşgörü, insanlık ve misyonunu üstlendiği peygamberin vekili olarak görevlendirilmiş bir din görevlisi.
Bir Diyanet çalışanı
Namaz memuru..
Elinden düşürmediği ve konuşmaya başladığı telefon elinde iken sordum
"Bu camiye cemaat gelmiyor mu ? Namaz kılanları başka yerlere mi gönderiyorsunuz" sözümüze
"Ne o hacdan mı geliyorsunuz" diye yanıt verdi.
"Nereden geliyorsak geliyoruz. Sorumuza cevap bu değil. Cami neden abdesthanesiz, susuz, onu söyleyin" deyince. 25 tonluk bir depodan söz etti. Evet, 25 tonluk bir deposu olduğu söylenen topu topu 7 yıllık bir camiden bahsediyoruz.

Nerede abdest alınır. Tuvaletle açılır mı ?

Masadaki yerinden kalkmadan yanındaki şahsa, "git aşağıları kilitle" emrini verdi.
Topluluk taharet ve abdest için imkan beklerken alınan cevap "bugün sular akmıyor, abdest alamazsınız, Tuvaletler kapalı" oldu.
Böylesine büyük bir cani, büyük bir yapıda su nasıl olmaz..
"Bugün sular akmadı" diye tekrarladı. "Yukarı merkez camine gidin" adresini de vermeyi ihmal etmedi.
Yani, başka kapıya...
Tam geri dönerken, cami duyuru panosunda eskimeye yüz tutmuş uzun süre asıl olduğu solgun yazıyı görünce tekrar döndük ve "herhalde sular aylardır akmıyor. Baksanıza duyuru panosundaki yazı bile eskimiş " deyince "sana mı soracağız" cevabı aldık.

Bu adam bir imam. Adını da sonradan öğrendik. Ama yazmayacağız. Bilen bilir.
Bu kişi, özde camiye gelenlere kolaylık, hoşgörü, insanlık ve misyonunu üstlendiği peygamberin vekili olarak görevlendirilmiş bir din görevlisi.
Bir Diyanet çalışanı
Namaz memuru..
Elinden düşürmediği ve konuşmaya başladığı telefon elinde iken sordum
"Bu camiye cemaat gelmiyor mu ? Namaz kılanları başka yerlere mi gönderiyorsunuz" sözümüze
"Ne o hacdan mı geliyorsunuz" diye yanıt verdi.
"Nereden geliyorsak geliyoruz. Sorumuza cevap bu değil. Cami neden abdesthanesiz, susuz, onu söyleyin" deyince. 25 tonluk bir depodan söz etti. Evet, 25 tonluk bir deposu olduğu söylenen topu topu 7 yıllık bir camiden bahsediyoruz.

Ara sıra kaymakamından, müftüsünden vs den ödül almış bir diyanet memurunun ağzından.
O ödüller nasıl neden verildi bilinmez ancak davranış şekli çok yanlış.
Misafire kapı kapanmaz.
Cami susuz kalmaz.
Gelen başka yönlendirilmez.
"Şikayet edeceğim", dedim.
"Bildiğin yere kadar" cevabını aldık.
Tabii, yıllanmış ve şımarmış her cami görevlisi gibi kimbilir o da kaç müftü eskitmiştir.
Her müftü gider, cami görevlileri çakılı kalır.
Cami memurlarının en azından beş yılda bir rotasyona, atamalara uğramamasının neticesi böylesine sorumsuz, lakayt kişilerin varlığının çoğalması demektir.
Biz, ilk şikayet merci olarak Belen ilçe Müftüsüne ve Hatay il Müftüsüne buradan konuyu iletiyoruz.
O camiye gelmek için oturan en azından kendi sakinleriniz için bir üst geçit yapınız. Bu olmuyorsa trafik ışığı koydurunuz..
Yoksa namaza diye mezara gidecek çok Belenli...
Sadece yaya çizgisi çizmekle olmuyor.
Işık koyun, geçit yapın da insanlar camiye rahatça geçebilsin.
Birde cami deposunu suyla doldurun.
Müslümanlık temizlik ister. Taharetsiz namaz kılınmaz. Kimbilir kaç kişi taharet almadan. sizlerin yüzünden sıkışık halde camiye girip namaz kılıyor.
Kimbilir kaç kişi merkez camine yönlendiriliyor
Kimbilir kaç kişi geldiğine geleceğine pişman oluyor.
Deniz kenarında suyu olmayan cami.
Sürekli ödül verilmeye çalışılan bir memur.
Camileri denetlemeyen müftüler.
Koltuklar geçicidir.
Allahın misafirlerine saygınız olsun.
En azından Tosyalı Holding'e karşı bir utanmanız olsun.
O ödüller nasıl neden verildi bilinmez ancak davranış şekli çok yanlış.
Misafire kapı kapanmaz.
Cami susuz kalmaz.
Gelen başka yönlendirilmez.
"Şikayet edeceğim", dedim.
"Bildiğin yere kadar" cevabını aldık.
Tabii, yıllanmış ve şımarmış her cami görevlisi gibi kimbilir o da kaç müftü eskitmiştir.
Her müftü gider, cami görevlileri çakılı kalır.
Cami memurlarının en azından beş yılda bir rotasyona, atamalara uğramamasının neticesi böylesine sorumsuz, lakayt kişilerin varlığının çoğalması demektir.
Biz, ilk şikayet merci olarak Belen ilçe Müftüsüne ve Hatay il Müftüsüne buradan konuyu iletiyoruz.
***
O camiye gelmek için oturan en azından kendi sakinleriniz için bir üst geçit yapınız. Bu olmuyorsa trafik ışığı koydurunuz..
Yoksa namaza diye mezara gidecek çok Belenli...
Sadece yaya çizgisi çizmekle olmuyor.
Işık koyun, geçit yapın da insanlar camiye rahatça geçebilsin.
Birde cami deposunu suyla doldurun.
Müslümanlık temizlik ister. Taharetsiz namaz kılınmaz. Kimbilir kaç kişi taharet almadan. sizlerin yüzünden sıkışık halde camiye girip namaz kılıyor.
Kimbilir kaç kişi merkez camine yönlendiriliyor
Kimbilir kaç kişi geldiğine geleceğine pişman oluyor.
Deniz kenarında suyu olmayan cami.
Sürekli ödül verilmeye çalışılan bir memur.
Camileri denetlemeyen müftüler.
Koltuklar geçicidir.
Allahın misafirlerine saygınız olsun.
En azından Tosyalı Holding'e karşı bir utanmanız olsun.
Ve dip not olarak yayınlamak istedik. Aşağıya eklediklerimizi kesinlikle biliyorlardır ama hatırlatalım istedik..
Cami hakkında ayet ve hadisler..
- “Allah’ın mescitlerini ancak Allah’a ve ahiret gününe inanan, namazı kılan, zekatı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar ederler. İşte hidayet üzere oldukları umulanlar bunlardır.” (Tevbe 18)
- “Allah’ın mescitleri içinde, Allah’ın isminin anılmasını men eden ve o mescitlerin harap olmasına çalışandan daha zalim kim vardır ? işte o zalimler yok mu, onların bu mescitlere korka korka girmekten başka hakları yoktur. Bunları yapan o zalimlere, dünyada büyük bir felaket ve mahrumiyet, ahirette de büyük bir azap vardır.” (Bakara 114)
- “Kim Allah için bir ev inşa ederse (mescit yaparsa) Allah’ta cennet’te onun için bir ev yapar.” (Buhari, Salat 65, Müslim, Mesacid 4)
- “Bir kimse evine gelene nasıl ikramda bulunursa, Allah’ta evine (camiye) gelene özel ikramda bulunur. (Sahih-i Buhari Cilt 2, sayfa 625)
- “Mescidler yeryüzünde Allah’ın evleridir. Gökteki yıldızların yer ehlini aydınlattıkları gibi, onlarda gök ehlini aydınlatırlar. (Heysemi, Mecmeuz-Zevaid 117)
@erolkaranet -02.09.2021