@erolkaranet'te Aradığınız Kelime veya Konuyu Buraya yazınız!

Banner


erolkaranet

Ahmed Arif Edebiyat Müze Kütüphanesi




Asıl adı Ahmet Hamdi Önal olan Ahmed Arif, 23 Nisan 1927'de Diyarbakır'da doğdu.
Ahmed Arif, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Felsefe Bölümü'nden mezun olduktan sonra 1940 - 1955 yılları arasında çeşitli dergilerde yayınladığı şiirlerinde kullandığı kendine has lirizmi ve hayal gücüyle Türk edebiyatındaki yerini aldı.

Ahmed Arif'in şiirlerinin toplandığı kitabı 'Hasretinden Prangalar Eskittim' 1968'de yayımlanırken Türkiye'de en çok basılan kitaplar listesinde yer aldı. Arif'in birçok şiiri bestelenerek şarkı haline getirildi. Ahmed Arif, 2 Haziran 1991'de Ankara'da geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti.

Diyarbakır’ın ünlü şairlerinden Ahmed Arif’e ithaf edilen yaklaşık 120 yıllık konak, 2011 yılı itibariyle Ahmed Arif Edebiyat Muze Kutuphanesi olarak hizmete girmiştir. 

Cahit Sıtkı Tarancı Evi’ne komşu olan müze, Diyarbakır evlerinin özelliklerini en özgün biçimde muhafaza eden ve en güzel örneklerdendir.

Kütüphanede ise çok sayıda tarih, edebiyat ve birçok alanda kitaplarla okuyucularını beklemektedir

Ahmed Arif Edebiyat Müzesi’nde Şair Ahmed Arif’in kişisel eşyaları, el yazısıyla yazdığı şiirleri ve Güneydoğu’da yetişmişmiş birçok şairin fotoğrafları sergilenmektedir. 

Recep Tayyip Erdoğan'ın  Diyarbakır'daki ziyareti sırasında ''Seni baharmışsın gibi düşünüyorum. Seni, Diyarbekir gibi'' dizeleriyle andığı, ''Hasretinden Prangalar Eskittim'' dizelerinin ünlü şairi Ahmet Arif, adına ithaf edilen ''Ahmet Arif Müze Kütüphane''yle bir kez daha ölümsüzleşti.



HASRETİNDEN PRANGALAR ESKİTTİM

Seni, anlatabilmek seni.
İyi çocuklara, kahramanlara.
Seni anlatabilmek seni,
Namussuza, halden bilmeze,
Kahpe yalana.

Ard-arda kaç zemheri,
Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu.
Dışarda gürül-gürül akan bir dünya...
Bir ben uyumadım,
Kaç leylim bahar,
Hasretinden prangalar eskittim.
Saçlarına kan gülleri takayım,
Bir o yana
Bir bu yana...

Seni bağırabilsem seni,
Dipsiz kuyulara,
Akan yıldıza,
Bir kibrit çöpüne varana,
Okyanusun en ıssız dalgasına
Düşmüş bir kibrit çöpüne.

Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,
Yitirmiş öpücükleri,
Payı yok, apansız inen akşamdan,
Bir kadeh, bir cigara, dalıp gidene,
Seni anlatabilsem seni...
Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır
Üşüyorum, kapama gözlerini...

@erolkaranet - Gap Turu - 26.08.2021

Hukuk, Yaşam, Din, Sağlık, Magazin, Turizm

Yorum Gönder

0 Yorumlar
*Asılsız yorum yapmayınız. Mesajlar Yönetici tarafından denetleniyor.