28 Temmuz 2023 günü mübarek Aşure günü. nasip olursa bir kaç gün sonra idrak edeceğiz... Acısı ve tatlısıyla tüm Müslümanlar için önemli bir gündür. Ne yazıktır ki, Muharrem ayına sünni Müslümanlar aşure dağıtmak ya da Resullulah aleyhisselam'ın emirleri gereği isterlerse iki gün oruç tutarak iştirak ederler.
Bunun dışında sünni Müslümanların herhangi bir çabası, gayreti olmaz.
Oysa 10 peygambere 10 ihsanda bulunan ve tevbesi kabul edilen toplumlar için önemli gündür.
Cenabı Allah bugünü kıymetlendirmiştir.
Her ne kadar Aleviler, Caferiler ve Şialar bugünü yas ilan ederek Hazreti Hüseyin ( Allah ondan razı olsun) ve ona sadık 70 kişinin Halife Yezid'in emri ile yapılan savaşta Kufe'de şehit edilmesi üzerine yas günü ilan ederek değişik ritüellerle ansalar da İslam aleminin bilhassa sünnilerin bugüne Şiilerden, Alevilerden çok daha fazla önem vermesi gerekir.
Muharrem ayının 10. günü Şiilerden, Alevilerden ziyade sünni Müslümanların hakkıdır.
Nasıl ki, peygamber efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa (selam ona ve ailesine olsun) Mekke'den Medine'ye göç ettiğinde Yahudilerin oruç tuttuklarını görüp sebebini öğrendikten sonra söylemiş olduğu "Biz, Hazreti Musa peygamber'in (selam onun üzerine olsun) ‘sünnetini ihyâya sizden daha ziyâde haklıyız’ sözü ((bk. Buhârî, "Ṣavm", 69; Müsned, II, 359-360)) ne kadar geçerli ise Müminlerin de bu günleri ihyası o denli önemlidir.
İşte bu sözün üzerine başkaca bir söz söylenemeyeceğine göre herşeyden evvel 10 peygambere verilen lütuflar üzerine bugünü değerlendirmek, bilhassa Nuh peygamber'in (selam onun üzerine olsun) tufan sonrası bugünü oruçlu geçirmesivle bu adetin daha sonraki Müslümanlar tarafından Nuh peygamberin sünneti olarak devam ettirilmesi bugün de ehli sünnet üzere yaşayanların da vazifesidir
Hazreti Adem aleyhisselam ve ondan sonra gelen tüm peygamberlerin İslam fıtratı üzerinde olmaları ve hepsinin Müslüman olması nedeniyle başta ümmeti olmaktan şeref duyduğumuz Hz. Muhammed aleyhisselam'a kadar tüm peygamberlerin emir ve yasakları, tavsiyeleri Allah-u Teala'nın buyruğu ile olduğuna göre onların sünnetlerini devam ettirmekte Müslümanlara düşer.
Bunun en önemli ispatı ise Bakara süresinin son ayetlerinde yer alan "peygamberlerine iman edenlerden" olduğumuzu ikrar edişimizdir. Ve bunun dışında Amentü esaslarında tüm peygamberlere iman ve itaat etme zorunluluğumuzdur.
Nasıl ki, Hazreti Muhammed aleyhisselam "sünnetini ihyâya biz layıkız" diyerek hazreti Musa peygambere sahip çıktıysa aşure günü oruç tutulması, ikramda bulunulması, daha fazla ibadet ederek bu güne değer verilmesi Şiilerden, Alevilerden batıl din sahibi sayılan uyduruk ve tahrif edilmiş dine sahip olan Yahudiler, Hristiyanlar gibi dünya dini sahiplerine ve sözde İslam adı altında bidat ehli mezheplerin ötesinde bugünlere değer vermek sünnilerin vazifesidir.
Bu vesile ile bir Müslüman, Hz. Musa’nın denizi yarması üzerine Firavun ile ordusu sulara gömülmesi, Cudi Dağı’nın üzerine Hz. Nuh gemisini demirlemesi, Hz. Yunus, balığın karnından bu günde kurtulması, Hz. Âdem’in, Hz. Davud’un tövbesinin kabul edilmesi, Hz. İsa dünyaya gelmesi ve o gün semaya yükselmesi, Hz. Yusuf'un kuyudan kurtulması, Hz. İsmail'in doğması, Hz. yakub'un gözlerinin açılması ve Hz. Eyyub'un şifaya kavuşması nedeniyle dahi bugünü kutlasak yine de bir anlam ifade eder.
Bunun yanında böylesine mutlu ve hayırlı olaylara sebep olan günün Hz. Hüseyin'in şehit edilmesi nedeniyle kara bir gün olarak anılması her ne kadar tartışılsa da savaşan tarafların Müslüman olmaları ve her iki tarafın da kendince haklı/haksız oluşu üzerine söz söylenmesinin doğru olmayacağı belirtiliyorsa bugünü yas olarak anmak da yanlıştır. Hele hele dinimizde olmayan ve insana emanet olarak verilmi vücudun işkenceye tabi tutulması da yanlıştır. Ramazan'da oruç tutmayarak Allah'ın emrine muhalif olan Alevilerin suyu kendilerine haram etmesi de yaradanın emrine muhalif olduğu için doğru değildir.
Allah-u Teala'nın emir ve yasaklarına aykırı davranan Alevilerin bu davranışları ne kadar yanlışsa Muharrem ayının 10. gününe sahip çıkmaları ya da bir çok insanın bugünü Alevilerin günü olarak anlamaları doğru değildir.
Aşure günü ikramda bulunmak, ibadet etmek, 9 -10 ya da 10-11. günlerini oruçlu geçirmek farz değilse bile peygamberlerin sünneti olduğu için sünnilerin yerine getirmeleri gereken ve yaşaması gereken günlerdir.
Yukarıda, alevilerin Ramazan orucu tutmadıklarını, muharrem orucu ile bir takım nimetleri kendilerine haram ettiklerini belirttiğimiz gibi yine alevi olup da Ramazan ayında oruç tutan, muharrem ayında oruç tutmayan alevilerin olması da bu inanç sahiplerinin kendi içlerinde bile doğru olmayan/doğru olan kuralları yaşadıklarını da söyleyebiliriz.
Derleme @erolkaranet -