@erolkaranet'te Aradığınız Kelime veya Konuyu Buraya yazınız!

erolkarasiteleri

                                                                                                   "

Banner

Adile Sultan Sıbyan Mektebi ve Çeşmesi



Adile Sultan Sıbyan Mektebi ve Çeşmesi, İstanbul Fatih İlçesinde Balat KüçükMustafaPaşa semtinde Yavuz Sultan Selim, Vakıf Mektebi Sokakta bulunmaktadır. 

 Semte bulunan Gül Camine doğru döndüğümüzde sol tarafımızda Osmanlı dönemi çeşme mimarisinin güzel bir örneğini görmekteyiz. Şadırvanın hemen arkasında II. Mahmud'un kızı Adile Sultanın 1868 yılında kagir, iki katlı yaptırdığı Adile Sultan Sıbyan Mektebi durmaktadır, Daha sonraları muhtarlık ve ilkokul olarak kullanılmıştır

Hazret-i Adile Sultân-ı mekârim-i pîrâ
Kârgir eyledi bu mektebi tecdîd ü binâ
Mükessib-i ‘ilm ü kemâl oldu içinde etfâl
Eylesün kesb-i ‘ulûm etmeğe say’-ı evfâ
Eyleye nice ücûr ü hasenâta mazhar

Zevc-i merhûmu Mehmed Ali Paşa’yı hüdâ
Zât-ı pür-‘ismet hem duhter-i iffet-eseri
Bulalar afiyet ü ‘ömr ile ikbâl ü safâ
Düştü bir mısra’ zeylin ile tarihi Senih
Mektebi kıldı bu yıl Adile Sultan inşâ
1285 (M. 1868)

Adile Sultan’ın Gül Cami karşısında yenileyerek inşa ettirdiği sıbyan mektebinin  12.yıl önceki hali..


Çeşme üstünde ,
Hayru’l-mâl mâ ünfika fâ sebîlillâh (Malın en hayırlısı Allah yolunda harcananıdır)
İşbu çeşme-i latîfin bu kere tamirine bâ‘is olan ihrâmcı el-Hâc Muhammed Sâdık Efendi’nin ve ta‘allukâtının hayrâtıdır
Fî 5 Ş sene 1307 (27 Mart 1890)

yazısı bulunmakatdır.

Adile Sultan Kimdir

Adile Sultan (1826-1898): Osmanlı Hanedanından Dîvân tertip eden tek kadın şairi
Sultan II. Mahmud ve Zernigâr Hanım’ın kızıdır. Babası “Adlî” unvanına telmihen kendisine bu ismi koymuştur. Annesini küçük yaşta kaybetmiş, tahsil ve terbiyesiyle Sultan Abdülmecid ilgilenmiştir. 1845 yılında Tophane Müşîri (daha sonradan Kapudân-ı Deryâ ve Sadrazam) Mehmed Ali Paşa ile dillere destan olacak bir düğünle evlenmiş, bu evliliğinden Sıdıka, Aliye, İsmail ve Hayriye adlı dört çocuğu olmuştur. İlk üç çocuğu küçük yaşta ölmüş, kalan tek evladı Hayriye Sultan’ı 1866’da İşkodralı Mustafa Şerifî Paşazâde Rıza Bey ile evlendirmiştir. Ancak 1868’de eşi Mehmed Ali Paşa’yı, bir yıl sonra da henüz 26 yaşındaki kızı Hayriye Sultan’ı kaybetmiştir. Üst üste yaşadığı elim hadiselerden sonra Adile Sultan, kalan ömrünü hayır işlerine vakfetmiş, 1898 yılındaki vefatına kadar İstanbul’da çok sayıda eser bırakmıştır. Bunlar arasında Ümraniye’deki Adile Sultan Çeşmesi, Üsküdar’daki Adile Sultan Kasrı, Galata Mevlevihanesi’ndeki Adile Sultan Sarnıcı ve Şadırvanı, Kandilli’deki Adile Sultan Sarayı, Eyüpsultan’daki Adile Sultan İtikâf Odası, Silivrikapı’daki Bâlâ Camii (tamiren inşa), Zeytinburnu’ndaki Seyitnizam Tekkesi’nin avlusundaki kuyu gibi önemli eserler bulunmaktadır.

Zamanın Râbiatü’l Adeviyye’si Âdile Sultan (*)

Beş padişah devri görmüş, hâliyle, ahlakıyla ve giyimiyle örnek bir Osmanlı hanımefendisi olmuş, dindarlığı, asaleti ve yardım perverliği ile hürmet görmüş, vakıflarıyla ve divanıyla tanınan Âdile Sultan…
İkinci Mahmut ve Zernigar Kadınefendi’nin 1826 senesi mayıs ayının yirmi üçüncü günü doğan kız evlatları, yaşadığı uzun ömrüne sığdırdığı şairliği ve hayırseverliği ile dikkat çeken Âdile Sultan, dört yaşındayken annesini kaybetmiş, II. Mahmut tarafından onu öz evladı gibi büyüten Nevfidan Kadın’a teslim edilmiştir.
Âdile Sultan sarayda özel hocalardan Kuran-ı Kerim, Arapça, Farsça, musiki ve hat dersleri alarak yetişmiştir.¹ Bu eğitim onun edebiyata ve şiire olan merakını artırmış, naif kişiliği ile birlikte ona şiirler yazdırmıştır. Küçük yaşta annesini kaybeden Âdile Sultan, onu derinden üzen bu duygularını divanında şöyle dile getirmiştir:
“Validem sevgili canım Zernigâr/ Hal u ahlâkı güzel takva şiar Gitti dünyadan beni koydu yetim/ Meskenin ya Rabbi kıl dârü’n-naim Esma Sultan hâletim cennet-mekân/ Ya’ni kim hemşire-i Mahmud Hân Etmiş ihdâ dâder-i âlisine/ Hidmetinde bulunub hayli sene Gonca ruhsârın hazân-ı mevt âh/ Soldurub cismin dahi etdi tebâh
Âdile Sultan şiirlerinin çoğunu dini-tasavvufi bir mahiyette yazmış, bunun dışında babası İkinci Mahmud, annesi Zernigâr Sultan, kardeşleri Abdülaziz ve Abdülmecid Han, eşi, kız kardeşleri, halası ve kızları olmak üzere birçok aile yakınına yazdığı şiirleri divanında yer almaktadır. Bazı şiirleri farklı makamlarda bestelenmiştir. Onuncu kuşaktan dedesi olan Kanuni Sultan Süleyman’ın şiirlerinden oluşan Muhibbi Divanı’nı ilk defa Âdile Sultan bastırmıştır.
Âdile Sultan on üç yaşına geldiğinde babası İkinci Mahmut da vefat etmiş, narin ve asil Sultan hem öksüz hem yetim kalmıştır. Tahta çıkan ağabeyi Abdülmecid’in himayesine alınan Âdile Sultan 20 yaşına geldiğinde önceden Sultan Mahmud’un güvendiği mâbeyncisi ve sonra Tophane Müşhiri olan Mehmet Ali Paşa ile bir hafta süren gösterişli bir düğünle evlendiler. Rahiplerden imamlara, devlet erkanından askeri erkana kadar çok sayıda davetlinin katıldığı düğün Haydarpaşa civarında yapılmış ve yedi gün sürmüştür. Eşini çok seven Âdile Sultan, mesud bir hayat geçirdiği Paşayı evliliklerinin 24’üncü yılında 27 Temmuz 1868 tarihinde kaybetmiştir.
Hayatı boyunca büyük kayıplar yaşayan Âdile Sultan, kızının ve eşinin vefatından sonra şehir gezilerini bırakmış, kendini ibadete, hayır ve hasenata vermiştir. Her sene Ramazan ayında îtikafa çekilir, sık sık türbe ziyaretleri yapar, Muharrem ayında kazanlarla halk için aşûreler kaynattırır, ziyaretleri esnasında karşılaştığı ihtiyaç sahiplerine önceden hazırlattığı çıkınlarda sadakalar dağıtırdı.
Sarayını ve köşkünü açtığı halkı özellikle hanımları dinler ve onlara yardım ederdi. Hastalara ulaşır, genç kızları evlendirir, çocuklara mektep yardımı yapar, kuyular kazdırır, çeşmeleri suyla buluşturur, ihtiyacı olan herkese adeta yetişirdi.
Âdile Sultan zamanının Râbiat-ül Adeviyyesi kabul edilmiş, birçok menkul, gayri menkul ve nakit vakfetmiş, mektep, sarnıç, çeşme, kuyu, dergâh, türbe gibi yapıların da vakfedilmesi dışında bakımı, onarımı ve eksikleri için fonlar ayırmıştır.
Hayırsever kişiliğiyle daime hürmet gören Âdile Sultan’ın hem sağlığında hem de vefatından sonra insanlara faydalı olan 14 vakfiyesi bulunmaktadır. Nitekim “Benim kimsem kalmadı, benden sonra mallarım hazineye girip çürüyeceğine satılsın fukaramız mahzun olmasın. Bu servet milletin sayesindedir. Fıkaraya elimizden geldiğince bakmak da boynumuzun borcudur.” dediği rivâyet edilir.² Külliye tarzında büyük eserler yaptırmamış ancak birçok yerde hayır kurumları kurmuş, var olanlara destek olmuştur.³ Sultan’ın hayratlarından bazılarına yazımızın devamında yer vermeye çalıştık.
-Beylerbeyi Bedevî dergâhındaki sarnıç annesi Zernigar Kadınefendi ruhuna ve Arap camii avlusunda bulunan sarnıç eşi Mehmed Ali Paşa ruhuna Âdile Sultan tarafından yaptırılmış, ayrıca, vakfiyede bahsedilmediği halde, Galata Mevlevîhânesi avlusunda yer alan büyük bir sarnıç 1263/1847 yılında yapılmıştır.
-Silivrikapı dışında bulunan, harab durumdaki Seyyid Nizâmeddin dergahı aslına uygun olarak Âdile Sultan tarafından yeniden yaptırılmıştır. Türbede yerinden alınarak Türk-İslam Eserleri Müzesi’ne, oradan da Divan Edebiyatı Müzesi’ne nakledilen Adile Sultana ait bir levha şöyledir:
“ Bâbına Seyyid Nizâmeddin’in itdim ilticâ / Cedd-i pâkine tavassutdur ümîdim mutlakâ / Çün yiğirmi dokuzuncu batnda bulur vusul / Fahr-i Âlem Hazret-i Ahmed Muhammed Mustafâ/Merkad-i pür-nûrunun pervânesidir âşıkân / Dergeh-i iclâlin hep bendesi ehl-i safâ/Âl ü evlâda muhabbet farzdır ümmet içün / Duymayan bu bûy-ı pâki bulamaz fevz ü rehâ/İlticâdan maksadım ancak budur kim Âdile / Rûz-ı mahşerde şefâ‘at ide ol cedd-i alâ”
- Kızıltoprak’ta, kızı Hayriye Hanım Sultan ruhu için Üsküdar, Validebağı Asâkir-i Şâhâne karakolhânesi yakınında ve Haydarpaşa’da Yeldeğirmeni'nde birer kuyu açtırmıştır.
- Âdile Sultan tarafından yeniden yaptırılan Dudullu’daki Hâfız Abdülkerim Ağa’nın çeşmesinin arkasındaki ve Kadıköy, Altûnizâde’de İsmâil Paşa mahallesindeki bugün binaların istila ettiği korulukta yer alan namazgahı yaptırmıştır.
- Küçük Mustafa Paşa’da Vakıf Mektebi sokağında, Gül Camii karşısında bugün “Âdile Sultan Çocuk ve Halk Kütüphânesi” olarak kullanılan “Âdile Sultan Sıbyan Mektebi” Âdile Sultan’ın yaptırdığı mekteblerden biridir. Muhtarlık, ilkokul ve son olarak kütüphane olarak kullanılan ve iki esas, bir bodrum katından oluşan binanın tabelâsının altında, madalyonun içinde Sultan Abdülaziz’in tuğrası bulunmaktadır.
Maalesef günümüze ulaşamamış olan Galata Arap Camii Mektebi ve adı yalnızca vakfiyede geçen Anadoluhisarı Mektebi de yine Âdile Sultan’ın yaptırdığı mektepler arasındadır.
-Âdile Sultan, Surre-i Hümâyûn alaylarına da büyük önem verir, Peygamber Efendimizin türbesine mevlid zamanlarında kullanılmak üzere çeşitli değerli hediyeler ve para gönderirdi.
Vakıf gelirlerinden bazı görevlilerin maaşlarının ödendiği ve belirli gün ve yerlerde mevlid okumaları için kullanıldığı vakfiyede görülebilmektedir.
Medine’de Sebilhane Vakfı ile açtırdığı kuyular ile bölgenin su ihtiyacını büyük oranda karşılamış, muhtaç kişilerin birçok ihtiyacına yardımda bulunmuş, çaresiz ve kimsesiz kadınlar için haneler vakfetmiştir.
-Senenin belirli günlerinde, belirtilen yerlerde, mevlid okunması ve ardından isimleri verilenler için dua edilmesi için tahsisat ayrılması, yine bu vakıflar aracılığıyla sürdürülmüştür. Seyyid Nizâmeddin dergahında her hafta aile efradı için dua edilmesi, Bâlâ dergahında, Galata Mevlevîhânesi’nde, Ravza-i Mutahhara’da, Eyüb Sultan Camii’nde Sultanlar, Peygamber Efendimiz (s.a.v), ashâb-ı güzîn, aşere-i mübeşşere, Bedir ve Uhud şehitleri için dualar edilmesi bu tahsisattandır.
İkinci Abdülhamid döneminde bir nizamnâmeyle kamuoyuna tanıtılan ve sadece kadınlara verilmeye başlanan “şefkat nişanı”, devletine ve milletine önemli hizmetlerde bulunan  Âdile Sultan’a da verilmişti.
Nazik, asil, dindar, hayırsever ve şaire Sultan 73 yaşında, 1898 senesi Ocak ayının, bir bayram sabahı vefat etmiş, naaşı kalabalık bir cemaat eşliğinde büyük üzüntüyle kaldırılmış ve Eyüp Sultan’daki Hüsrev Paşa türbesine defnedilmiştir.
Bugün, hanedanın tek kadın şairi ve divan sahibi olması yanında yardımseverliği, hayır, hasenatları ve vakıflarıyla unutulmaması gereken Âdile Sultan’ı ve onun, günümüze örnek olabilecek Osmanlı hanımefendiliğini bu yazımızla birlikte yad ediyoruz.
Kaynakça:
1) Kolay, Arif. (2017).Hayırsever, Dindar, Nazik ve Şâire Bir Padişah Kızı: Âdile Sultan, Akademik İncelemeler Dergisi, Cilt: 12, Sayı: 2, (1-33)
2) Âdile Sultan’ın Üsküdar’da Yaşadığı Mekânlar, Vakıfları ve Bugünkü Durumları. (2003). Üsküdar Sempozyumu, Cilt 2
3) Vakıf Kuran Kadınlar (2018), Vakıflar Genel Müdürlüğü & Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi, Bildiriler.


@erolkaranet - 25.08.2021
#Yargı, #Magazin, #Hastalık, #Gezi, #Dini, #Kamuda

Yorum Gönder

0 Yorumlar
*Asılsız yorum yapmayınız. Mesajlar Yönetici tarafından denetleniyor.