@erolkaranet'te Aradığınız Kelime veya Konuyu Buraya yazınız!

Banner


erolkaranet

Cemaatin Cumadan Nasiplenmesi İmamın Görevidir




Cuma namazı Allah-u Teala'nın en fazla önem verdiği vakit namazlarından biridir. Kuranı Kerim'de de özellikle "hayırlı bir vakit ve hayırlı bir namaz" olarak bildirilen cuma namazında yıllar önce cuma camileri vardı.
Cuma günü olunca bayram havasında en temiz, en güzel elbiseleri giyip köyünden, bucağından kalkıp kimi yürüme ile kimi binek üzerinde "cuma namazı" için yola düşüp saatlerce sonra "cuma camine" kavuşmanın heyecanını yaşayan eskiler farkın farkında idi.
Ne yazık ki bugün öyle değil.
Dini kendimize uydurma yarışında nerede olursa olsun cuma namazını eda etmeye çalışıyoruz.
Ya da lütfen cuma namazı kılıyoruz.
Cuma namazı manasal olarak değerini korusa da şekil şartlarında icabet şeklinde, mekanda, namazın şartlarında uygunsuz davranışlarımızda çoğalmaya başladı. 
Her yer cuma camisi oldu.
Selatin camilerden , sokak aralarındaki mescitlere, apartmanların bodrum katlarından işyerlerinn üst katlarındaki ucube yerlere kadar cuma namazı kılınır oldu.
Cuma camileri unutuldu gitti.
Neyse, söylesekte nafile. Zira dini otoriteler böylesini uygun gördü, "kılınmayana kılınır" dedi.
Halk şımardı.
Zaten cumaya göstermelik gider olduk. Cumaya giderken bir ara gazete, kitap götürülmeye başlanmıştı, çimdi cep telefonlarıyla hutbelere iştirak eder olduk.
Gelelim, bu sitemler sonrası geçtiğimiz haftalarda icabet ettiğimiz cuma namazından bahsetmeye..
Yer İstanbul Fatih Kocamustafapaşa semtindeki Sümbülefendi Camii'ne..
Niyetlendik, yola çıktık. Ve cuma namazını eda etmek için rabbimizin izniyle bu camide cuma namazını eda etmeye..
Cuma namazını müjdeleyen selasnın eşliğinde Sümbülefendi hazretlerinin ve Hazreti Hüseyin (rah)'ın torunlarının da ebedi istirahatgahlarının olduğu avluya girmiş bulunduk.
Yakın bir zamanda restoreden çıkmış cami temiz, ön saflarda her mahallede olan cami müdavimleri gibi burada da semtin müdavimleri yerini almış
Kürsü yerine mihraba yakın yerde küçük bir masa da vaazına başlayan genç din görevlisi yerini almış ve ezana bir hayli vakit vardı. Kısa bir Kuran-ı Kerim tilavetinin arkasından salavatı şerife ve ardından konuya geçildi.
Konu, bir kaç haftadır devam eden seri bir konuyu devam ettiriyordu. Adını daha sonra Ahmet Özkarataşlıoğlu olduğunu öğrendiğimiz din görevlisi olmanın yanı sıra din gönüllüsü gencin cenaze imam hatibi oluşunu öğrendik. Buna rağmen çok mükemmel bir vaiz duruşu, bu güzelliğine gururdan çok ilmin insanlara aktarılmasında nasıl bir gönül çağlayanı içinde bir ilim hizmetkarı olduğunu da ve bununla geleceğe ışık tutacak bir kürsü hizmetlisi olduğunu gördük.
Özkarataşlıoğlu hoca efendinin "Cennete Giden Yol" konu başlıklı sohbeti ile camiye misafir olduk. 
Hitabı, sözün tane tane çıkması ve cızırtısız bir ses sistemi birlikteliğinde güzel bir sohbeti dinleyerek cumaya ruhen hazırlanmış olduk.
Ardından iç ezanın gönül telimizi titretmesiyle minberde yer alan imamın "Rahmanın misafirleri" sözü ile başlamış olması, kime hitap ettiğini açıkça ifa etmesi, cemaatine verdiği değerini ve Allah'ın selamı ile başladığı giriş gayet güzeldi. Mutlu olmuştuk. 
Bazıları gibi, "bitse de gitsek" tarzı ve "nerden geldi bu insanlar" nazarının gözlerine yansımadığını, gelenlere "iyi ki gelmişsiniz, iyi ki varsınız, iyi ki buradasınız. Bir sonra ki vakte, bir sonraki cumaya daha çok geliniz" bakışı görünce biz de " iyi ki gelmişiz " sözünü içimizden geçirdik.
Hele hele hutbesinde, yaz kuran kursu için çocukların camiye gönderilmesinde kullandığı "yalvarıyorum sizlere, ne olur çocuklarınızı Kurana gönderin" dediğinde yüreğimin lif lif utanç ve heyecan karmaşasındaki duygu sarmalında "işte cami, işte imam" diyesimiz geldi.
Neden mi, anlatıyorum.
Ve ardından Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 81 ile ve ilçedeki tüm camilere gönderdiği ve okunması zorunlu olan hutbenin içerdiği kağıdı önünde bulunan minik sehpaya koyunca umutsuzluğa düştüm. Yine donuk, soyut, kalıplaşmış ve 657'e tabi bir memur çalımıyla işini yapacak izlenimi ile dinlemeye başladık.
Oysa bu düşüncemizle kendi kalemize gol atmışız da farkına varmamışız.
İbrahim Yıldız. Kurra Hafız.. Cami imam Hatibi.
Elinde tuttuğu Diyanet'in hutbesini o denli cemaatine güzel sundu ki, sunuşundaki ruhu ifade edemem. Konuyu öylesine güzel bir şekilde harmanlayıp, üzerine gönlünden akan güzel düşünceleri, cemaatini kırmadan eleştiri malzemelerinden bir tutam ekleyerek hayatın gerçeğini öylesi güzel harmanlayıp önümüze koydu ki, hutbenin bittiğini okunan kametle anlamış oluyordum.
Ve istenirse oluyor dedim.
İmamın önüne un, yağ, şeker verildiği zaman bunu ikram edilecek olan cemaate sunuş şekline güzellikle, gönülden gelen görev aşkının sorumluluğunda nasıl sunulması gerektiğini öğrenmiş oluyorduk.
Ve huzurla camiden çıktık.
Gönlümüzde ruhumuzda bir cumanın huzurunu yaşamış olmanı  keyfi ile içinde yola koyulduk
Ve dedik ki, cuma hutbesi nasıl verilir, gidin Sümbül Efendi Cami İmamından öğrenin.
Ve hatta diyoruz ki, cumayı 10 rekat kıldırır kıldırmaz mikrofonu eline alıp, "camiyi hemen boşaltın" der demez, cemaat çıkmadan cami mihrabından öte camiyi terk etmeye koşan şipşakçı imamlar.
Siz de aynı maaşı alıyorsunuz.
Sümbülefendi Camiindeki gönüllü din hizmetkarları da.
Onlar da 657'ye tabi.. Sizin gibi.
Hanginiz helal ediyor. Hanginizin sözü kaç akçe ediyor. hesaba bugün koyun.
Yarın mahşerde önünüze konulunca "zoraki dua ettirdiğiniz cemaatte sizi kurtarmaz"
Gelin öğrenin.
Biz bu imamlara dua ediyoruz. Bunları din gönüllüsü kabul ediyoruz. Dinin hizmetkarı bunlardır, diyoruz.
"Ya Rab, senin dini için hizmeti asla geri bırakmayan, dininin yücelmesi için gayret gösteren Sümbülefendinin bu güzel mirasçılarını nefislerine uydurma, hizmet yolunda oldukça ilimlerini razı olduğun şekilde artır ve rahmetini eksik etme."
Bugün yapmakla yükümlü oldukları cami görevlerini yoldan geçenlere bırakan, cübbeyi, sarığı liyakatsız kimselere terk eden, çoluk çocuğa camileri terk eden, ezan okumayı, namaz kıldırmayı, camiye gelmeyi kendine zul kabul eden sözde kadrolu Diyanet çalışanlarını da Allah'a havale ediyoruz.

Erol Kara - 16.07.2021 
Hukuk, Yaşam, Din, Sağlık, Magazin, Turizm

Yorum Gönder

0 Yorumlar
*Asılsız yorum yapmayınız. Mesajlar Yönetici tarafından denetleniyor.