Yapımı 1914'te başlayıp 8 ay içinde "Haliç-Karadeniz Sahra Hattı" adıyla hizmete giren ve 1950'lerin başında sessiz sedasız kayıplara karışan halk arasında "Kağıthane Treni" olarak bilinen trenin, işgal yıllarında Anadolu'ya silah ve cephane taşınmasında da görev yaptığı ortaya çıkarıldı
İlk yapıldığı dönemde “Haliç – Karadeniz Sahra Hattı” olarak anılan tramvay hattı, 1914 yılında İstanbul’da faaliyet gösteren Silahtarağa Elektrik Santrali’yle şehrin kuzeyindeki linyit ocakları arasında kurulan demiryolu hattıdır. Faaliyete geçtiği ilk dönemlerde Zonguldak’tan çıkartılarak denizyoluyla İstanbul’a getirilen kömürü kullanan Silahtarağa Santrali, birinci dünya savaşı yıllarında kömür temininde sıkıntı yaşamaya başlamıştır. Bu sebeple, işletmeci kuruluş olan Osmanlı Anonim Elektrik Şirketi en ucuz ve kısa yoldan kömür bulmak için birtakım çözüm önerileri geliştirmiştir. Sonuç olarak günümüzde Eyüp ilçesi sınırları içinde kalan Ağaçlı köyündeki linyit ocaklarından çıkartılan kömürün yeni ihdas edilecek bir dekovil hattıyla santrale getirilmesi yönünde karar alınmıştır. 1 Şubat 1915 tarihinde hattın ilk ayağı olan Silahtarağa – Ağaçlı arası dekovil hattının inşasına başlanmış ve ilk etabı kısa bir sürede tamamlanıp Temmuz 1915’te hizmete alınmıştır.
"Kitaba konu olan demiryolu hattı, 1914'de yapımına başlanan ve 1915'de hizmet vermeye başlayan tarihi Kağıthane demiryolu Santral İstanbul kömürsüz kaldığında, İstanbul elektriksiz kalmasın diye ağaçlı alanlardan kömür taşıması için hızlıca oluşturulmuş bir hattır. Çünkü o yıllarda İstanbul işgal altındaydı. Hem İngiltere'den Santral İstanbul'a kömür getirilmesi mümkün değildi hem de Zonguldak'tan getirilmesi engellenmekteydi. Böylece bir çözüm üretilmişti. Aynı zamanda bu dönem içerisinde farklı bir görev üstlendi bu demiryolu, silahların Kağıthane'deki silah deposundan Anadolu'ya ulaştırılmasında farklı bir görev daha yürütmüş oldu."

Silahtarağa’dan başlayıp, Karadeniz kıyısındaki Ağaçlı’ya kadar ulaşan ‘Haliç - Karadeniz Sahra Hattı’ yeniden canlandırılabilecek. 43 kilometrelik yol üzerinde su kemerlerinden, tarihi ağaçların arasından, köylerden geçilerek Karadeniz’e nostaljik bir yolculuk yapılabilecek.