Televizyon dizileri, sosyal medya aile hayatımıza bomba gibi düşerek parçalamaya devam ediyor. Ve son bir örnek ATV'de yayınlanan Kardeşlerim adlı dizi oldu.Dizilerin aile hayatını parça parça etmesine de ne yazık ki müdahale edilmiyor.
Sözde kadın programları diye yayınlanan çarpık ilişkilerin , parçalanmış ailelerinin kayıp evlatlarının feryatları, çocuklarını inkar eden anne babaların varlığı, evli olduğu halde ve zina sayılan ilişkiler içine koşarak giden kadınların, para karşılığı defalarca evlenip sözde yuva kurmak amaçlı dolandırıcılık yapanların gözler önüne serildiği programlar.
Bunların üstüne tüm aile bireylerinin aynı saatlerde bir araya geldiği akşam ve gece saatlerinde oynatılan dizi filmlerdeki çarpık ilişkilerin yayınlandığı ve buna paralel ailenin ahlak sınırlarını yerle bir etmeye var güçleriyle çalışan senaristlerin, yapımcıların çılgınca takdir edildiği bir düzen içinde yapılan filmlerdeki diyaloglar karşısında "sen anlamasın" ya da " artık zaman bu " denilerek susturulan yaşı geçmiş büyüklerin suskunluğu.
Din ve maneviyatımızın zarar görmemesi için çalışan ancak siyaseten pek çok durumda susan kurum ve kuruluşların varlığı.
Taciz edilen çocuklar, kadınlar ve erkekler..
Ahlak erozyonu son sürat devam ederken diplerde seyir eden maneviyatımız kat be kat yerini İslamın çok uzaklarında yaşanmasına neden oluyor.
Oysa dinimiz anne babaya, evli kadına, aileye, çocuklara karşı davranılması konusunda derin ve kararlı çizgiler koymuştur.
Söylediği sözler ve bu sözlere gençlere verilen mesajlar
"Senden utanıyorum" (babasına)
"Aşık olmakla utanılacak bir şey yapmadım" (Anne ve Babasına)
"Canıma okuyorsunuz" (Anne ve Babasına)
"Hayat benim hayatım"
Bu bir kaç cümleden gençler ne anlar, derseniz.
İzliyoruz