Onu "kohlrabi" olarak isimlendirenlerin yanı sıra "cehennem topuzu" ve en kolay şekli ile "alabaş"olarak söyleyenlerin sayısı da az değil .. Birçok yerde de "yer lahanası" ve "şalgam lahanası" adları ile bilinen bu sebzenin şifa deposu olduğunu söylersek abartmış olmayız. Hele hele c vitamini bombası desek de yeridir.
Bugünlerde pazar tezgahlarını doldurmaya başlayan alabaş, insan sağlığı için oldukça önemli faydalar getiren değerli bir bitki.. Mutfaklarımızda tatlısı hariç her türlü şekilde değerlendirebilirsiniz. Bu sebzenin abonesi olan Almanların bunu sabah öğle ve akşam yemeklerinde sofralarından eksik etmediklerini bilmenizi isteriz.
Alabaşı tanıyalım
Şalgam ve lahanaya benzemesi ile beraber Alabaş, turpgiller grubuna ait bir bitki türüdür. Brokoli, karnabahar, lahana, karalahana, ve brüksel lahanası ailesinden gelir. Soluk yeşil ve daha az yaygın olan mor/pembe olmak üzere iki renkte bulunabilir. Farklı şekillerde hem yumru kısmı hem de yapraklarının tüketildiği bu özel bitkinin çeriğinde insan sağlığı için önemli olan lifler, vitamin ve mineraller ile beraber çok önemli bir yapıya sahiptir. Özellikle kanser gibi daha pek çok farklı hastalık için güçlü bir direnç oluşturduğunu dile getirmek mümkün. Alabaş C vitamini açısından çok önemli bir sebzedir. Alabaşın bir gramının içinde bir portakalda olduğu kadar C vitamini vardır. C vitamini eksikliği çekenler için önemli bir sebze... Tam bir C vitamini deposu olan alabaş diyetisyenlerin de sıkça tavsiye ettiği sağlıklı besinler listesinde.. İlkbahardan itibaren tezgahlardan yer almaya başlayan alabaş, lahana ve kereviz gibi tüketilir. "Cennet topuzu" olarak da bilinen alabaş, A, C, B vitaminlerinin yanı sıra kalsiyum, potasyum, fosfor ve demir gibi mineraller bakımından oldukça zengindir. Yapılan bazı araştırmalarda alabaş sebzesinin kanser hücrelerini yok etmede etkili olduğu tespit edilmiştir. Yıl boyunca yetişme özelliğine sahip olan alabaş insan sağlığına birçok fayda sağlar.
Almanların 'şalgam lahanası' olarak tanıdığı bu sebze hafif, tatlı, gevrek bir dokuya sahip şalgam ile su kestanesi arasında bir damak tadına sahiptir.
- Alabaş otunun vitamin, mineral ve lif içeriği zengindir. Lif içeriği ile tok tutucu özelliğe sahiptir. Aynı zamanda kalorisi de çok düşüktür. Zayıflamak isteyen veya formunu korumak isteyen kişiler için iyi bir alternatiftir.
- İçerisindeki potasyum sayesinde tansiyonu dengeler.
- Kalp ve damar hastalıklarında yakalanma riskini minimum seviyeye indirir.
- Kansızlık problemi ile mücadele edenler adına zengin demir içeriğine sahiptir.
- Vücuda nüfuz eden serbest radikallere karşı önemli bir antioksidan içerir.
- Sinir harbi, stres ve yorgunluk gibi durumlardan kurtulmak adına önemli mineral ve vitamin kaynakları içerir.
- A, B1, B2, B3, B6, C vitamini ve kalsiyum, potasyum, fosfor, demir mineralinin kaynağıdır.
- Göz sağlığında en yaygın olan rahatsızlık kataraktır. Katarak oluşumuna neden olan durum ise göz içerisindeki A vitaminin azalmasıdır. A vitamini bakımından zengin olan alabaş bu durumun yaşanmasını önler.
- C vitamini içeriği yüksektir. Sigara içenlerin, grip veya nezle olanların, bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek isteyenlerin tüketmesi gereken bir sebzedir.
- Böbrek sağlığını korur ve aynı zamanda iyileşmesini olanak verir.
- Üst solunum yolu enfeksiyonları, grip ve soğuk algınlığına iyi gelir.
- Yumru kısmındaki su kullanılarak öksürükten kurtulmak mümkündür.
- Özellikle düşük kaloriye sahip olduğu için kilo verme noktasında dengeli bir zayıflama imkanı sağlar.
- Bağışıklığı güçlendiren alabaş, vücutta biriken toksinleri atarak adete vücudu yeniler. Bu faydası da en çok cilde yarar. Hem dış etmenlerden hem de iç rahatsızlıklardan sıklıkla etkilenen cilt alabaş sayesinde yağ dengesini düzenleyerek akne ve sivilce oluşumunu engeller.
- Kansere karşı koruyucudur.Antioksidan kapasitesi çok yüksek olan bu ot özellikle akciğer ve kalın bağırsak kanserine karşı koruyucu etki gösterir.
- Katarakt ve felç oluşumunu önemli ölçüde azaltır.
- Kalp, dolaşım sistemi ve sinir hastalıklarına iyi gelir.
- Hipertansiyona iyi gelir. Yüksek tansiyonu olan kişiler tedavi amaçlı tüketebilir.
- Astım ve bronşite karşı dirençlidir.
- Hemoroit önleyicidir; bağırsakların yumuşamasına yardımcı olan alabaş her 10 kişiden 8’inde görülen hemoroitten korunmanıza yardımcıdır.
- İçerisinde hem A vitamini hem B vitamini hem de C vitamini barındıran alabaş, şeker hastaları için oldukça önemli bir sebzedir.
- Böbrek taşlarına çözüm üretir.
- Emziren anneler için süt arttırıcı bir etki yaratır. Süt yapmaktadır; hamile ya da yeni anne olmuş kadınlar için de vazgeçilmez bir besindir. Alabaş, anne sütünün artmasına yardımcıdır.
- Zekayı geliştirir.
- Romatizma ve sivilce gibi sorunlardan kurtulma imkanı verir. Kalsiyum minerali kas ve kemiklerin güçlenmesini sağlar. Bu sayede ileri yaşlarda görülme ihtimali olan romatizma ve kemik erimesi gibi hastalıklar önlenmiş olur. Doğada düt kalsiyum bakımından en zengin besin olmasına rağmen, alabaşta süt kadar zengindir.
- Uyku problemi çekiyorsanız, kronik bir uyku sorununuz varsa alabaş tüketimi sizi oldukça rahatlatacaktır.
- Yumru kısmı turp gibi dilimlemek suretiyle limon sıkılarak harika bir salata haline getirilebilir.
- Aynı zamanda rendeden geçirerek hazırladığınız salatanın üzerine kullanabilirsiniz.
- Et yemeklerinin içine ekleyebilir, haşlama yapabilir ya da fırında kullanabilirsiniz.
- Yumru kısmından salatasını, çorbasını veya yemeğini yapabileceğiniz gibi yapraklarından da sarmasını yapabilirsiniz. Sarmasını yaparken pirinç yerine bulgur veya siyez bulguru kullanırsanız daha sağlıklı ve tok tutan bir öğün yapmış olursunuz.
- Turp gibi alabaşta kuru öksürük ve solunum hastalıklarında olumlu etkiye sahiptir. Kaynatılıp suyu tüketildiğinde özellikle mevsim geçişlerinde yaşanan enfeksiyona bağlı gelişen göğüs ağrısı ve kuru öksürüğü keser.