Tarihi eserlere sahip çıkmadığımız bir gerçek. Tarihi eserlere kıymet vermediğimiz bir gerçek. Tarihi eserlere restorasyon adı altında aslında uzaklaştırılacak şekilde bozulup, aslından uzaklaştırma çalışmaları yapmak da bir gerçek.
Cümle gerçeklerin yanı sıra bunlara sahip çıkması gereken kurumların da ne kadar sorumluluk sahibi olduğunu sorgulamakta bir o kadar gerçek.
Tarihi eserlere sahip çıkan kurumlara bakalım. Kültür Bakanlığı, Turizm Bakanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Müzeler Müdürlüğü, Diyanet İşleri Başkanlığı ve her ilin belediye kültür müdürlükleri:
İşte sorumsuzluğun bir örneği daha Kastamonu şehrimizden çıktı.
Kastamonu Kırkçeşme mahallesi Ahmet Siyahi Efendi Türbesi ve tekkesi yanında bulunan Ahmet Dede caminde yapılan restorasyon sırasında caminin çatısından çıkan ecdadın yegane hatıralarından ve her birine paha biçilemeyecek değerde olan levhaları sorumsuz ve cahil insanlar eliyle bu şekilde çöpe atılmış.
2020 yılında verilen ihale sonrası Kastamonu Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından restorasyonu yaptırılan ve geçtiğimiz yıl çalışmalarına başlanılan Ahmet Dede Camisinin çatısından tarih çıkmış. Birbirinden emsalsiz ve her bir ayrı bir değerde olan onlarca hat levhası sahipsizlikten çürümüş, kırılmış, bozulmuş bir halde ortaya çıkıyor.
Toplamda 50 adet olduğu söylenen levhaların sokağa atılmış hali ehli vicdan sahibi, duyarlı, temiz süt emmiş vatanperver ve tarihsever kişi ya da kişilerce sosyal medyada yayınlanınca uykuda olan onca yetkili uyanıverniş.
Rahat koltuklarından rahatsız edilen yetkililer her ne kadar homurdanarak bunu ortaya çıkaranların kulağını çınlatsa da el mahkum bulunan 14 adet cihar yar-ı güzin levha ile 36 adet hat levha kayıt altına almışlar ve bi zahmet te yine sosyal medyadan açıklama yapmışlar.
Bu levhalardan yukarıda saydıklarımız her ne kadar sorumlu olsa da, bu camiden nafakasını sağlayan Diyanet'in pek kıymetli memurları, imamı ve müezzinleri, cami dernek görevlileri neredeydi, bunlardan haberleri yok muydu diye sorgunun başına alınmalı değil midir. ?
Ya vakıf eserlerine sahip çıkması gereken kurum ve kuruluşların Kastamonu'da görev yapan "salla başını al maaşını" prensibiyle görevlerini başarıyla (!) yapan sorumsuzlarından hesabı sorulmayacak mı ?
Neden hesap sorulmayacak mı, diye merak ediyorsanız iddiaya göre yüklenici firma görevlilerince çatıdan alınan hat levhalar, tutanak karşılığında Ahmet Dede Cami görevlilerine teslim edilmiş. Ancak ne odluysa oldu bir süre sonra vatandaşlar, hat levhaların sokağa atıldığını gördü. Sosyal medyada paylaştı.
Tepkiler üzerine Vakıflar Bölge Müdürlüğü görevlileri, toplam 50 adet olan hat levhalarını muhafaza altına almış oldu.
. Koruma altına alınan hat levhalarının sanatsal açıdan değerlendirmesinin tamamlanması için çalışmaların başlatıldığı öğrenildi. Gelen tepkiler üzerine sosyal medya üzerinden açıklama yapan Kastamonu Vakıflar Bölge Müdürlüğü, 14 adet cihar yar-ı güzin levha ve 36 adet hat levha olmak üzere toplam 50 adet levhanın koruma altına alındığını ve sanatsal açıdan değerlendirme işlemine ivedilikle başlanıldığını duyurdu.
Kstamonu Vakıflar Bölge Müdürlüğü konu hakkında sosyal medyadan şu açıklamayı yapmış.
Ahmet Dede Camii Tanıyalım.
Kırkçeşme Mahallesi, Tekke Sokak’tadır. Dikdörtgen planlı cami, kargir duvarlı ve ahşap tavanlıdır. Çatısı kiremit örtülüdür. Buraya ilk mescidin 1300 yılında Ahmed Dede tarafından yaptırıldığı söylenmekte, Ahmed Ziyaüddin Efendi’nin 1860 tarihli vakfiyesinde, bitişiğine inşa edilen dergah binaları bağlamında camiden söz edilmektedir. 1986 tarihinde minaresi yıldırım düşmesiyle hasar görmüştür.Zamanla yıpranmasından dolayı geçtiğimiz yıl restorasyon çalışmalarına başlanılmıştı.
Fotoğraflar Vakıflar Bölge Müdürlüğü , Kastamonu Gündem Haber Sitesi, Twitter Tasvir Sanatları
Derleme @erolkaranet - 23.04.2021