"Dijital terazi çıktı ticaret ahlakı bozuldu" bir de "Küstüm yastığı çıktı evlilikler bozuldu" her ne kadar farklı olaylara işaret etse de temelde aynı öze işaret etmektedir. Modernleşme, çağdaşlama bir çok manevi değerleri bozdu.
Ticaret ahlakını bir kenara bırakalım küstüm yastıklarını evlilik hayatında neleri yerle bir ettiğine bakalım.
En tepeden söyleyelim. Bu küstüm yastıkları çıktı çıkalı bir çok kavram da değerini kaybetti. Nedir onlar derseniz “Bir yastıkta kocayın” “Bir yastığa baş koymak” "Bir yastıkta 40 yıl"
Evlilik akdi, yıllarca birlikteliğin saygı, özveri, fedakarlık ve alçakgönüllülük üzerinde yıllarca sürecek bir yaşamın başlangıcıdır. Bu aktin başlamasıyla "bir yastıkta kocama" dilekleri herkesin dilinden dökülür. İyi dileklerdir. Kutlu dileklerdir.
Eskiden hiç kimse, bugün olduğu gibi bir evli kadına kötü gözle bakamazdı. Bakanlar olsa da, bunlar dışlanmış, ayıplanmış, toplumdan soyutlanarak dışlanmıştır. Bu dışlanma öylesine insanının gönlüne dokunur ki, "ayıp" kelimesi dahi hafif kalırdı. Hatta, zamanın yasaları buna asla izin vermez bilhassa evli insanların gayrimeşru ilişkileri uzun süren hapislere sebep olurdu.
Bir yastıkta kocayan çiftler hiç mi kavga etmezlerdi. Hiç mi zor günler yaşamazdı. Tabii ki bugünkü gibi sıkıntı çekerlerdi. Şiddet o zaman da vardı. Ancak tüm olaylar "dört duvar" arasında kalır ve her zaman dört duvarın dışına çıkmazdı. Zira evlerin dört duvar olarak yapılmasının sebebi de budur, denirdi.
Bugün çoğu insanın eskilerin upuzun yıllar evli kalmasına imrenerek her fırsatta onların nice yıllar birlikte yaşamasının sırrını araştırmaya kalması dahi zaman zaman gündemde dile gelmektedir.
Uzun yıllar evli kalmanın sırlarından birisi karı kocanın tek bir yastıkla yaşamalarıdır. Kavga etseler de aynı yatağa girme, aynı yatakta geceyi geçirme sırt sırta başlasa bile sabah uyandığında ne edilen kavgadan ne söylenen kaba sözlerden eser kalmamıştır. Zira uykunun kerametiyle gece yatışlarında sarmaş dolaş olma, nefeslerin karışması tüm öfkeyi alır götürürdü.
Ve bir gün aileler küçülmeye başladı. Her evlenen çift ayrı eve çıkmaya başladı. Evde büyük kalmayınca eşler arasında saygı da kalmadı. Önce yastıklar ayrıldı. Adı küstüm yastığı denen yastıklar çoğalmaya, oda sayısına paralel artmaya başladı. Her kavgada diğer odalarda yaşayan olmayınca kavga eden çiftler odaları değiştirdi. Ayrı yatanlar sabah uyandığında birbirine "allahaısmarladık" demeden işlerine gitmeye, birbirinin yüzüne bakmadan kapıları kapatmaya başladı.
Bundan sonrası malum, boşanmalar çoğaldı. Herkes kendi yastığını alıp arkasını döndü.
@erolkaranet / 13.03.2021 - Güncelleme - 29.01.2023
