Adam İmam. "Hafız İmam"
Kasım ayı içerisinde Diyanet İşleri Başkanlığı isabetli karar verir. Uygulamaya başlar. Olumlu tepkiler kadar olumsuz tepkiler gelir. Bir de olumsuz tepkisini kamuya açık bir alanda yırtına yırtına bağıranlar da vardır.
Adam "Hafızlık Muhafaza Kursu" açılacak duyurusu sonrası çılgına dönüyor. Önce eş dost ardından hemen klavyeye sarılıp ülkenin en büyük memur portalında utanmadan sıkılmadan "Sanane benim hafızlığımdan" diye bas bas bağırıyor.
Kime Bağırıyor
Ekmek kapısına. Yıllardır ekmeğini yediği kapıya bağırıyor. Ne diyor biliyor musunuz ?
"- Hafızlığımı Diyanet'e ispat etmek zorundamıyım !"
Anladınız..
Ekmeğini yediği, hizmet ettiği, bir çok imkanından faydalandığı kuruma Diyanet İşleri Başkanlığı.
Sen kimsin cesaretinde bulunan bir din görevlisi.
"Hafız"mış. Yıllar önce Kur'an-ı kerim'i ezberlediği için sınav tabi tutulmuş. Artık geröekten hafız mı değil mi Allah bilir, mülakatlar nasıldı, kimler vardı, kimler buna hafızlık diplomasını hangi şartlar altında verdi, bilemeyiz lakin "Hafız" olarak görev almış kişiye, patronu, işvereni diyor ki..Kur'an-ı kerim bütünüyle halen hafızans mı, bir bakalım deyince...
Yırtınmaya başlamış.
Sana ne benim hafızlığımdan, diyerek tepiniyor.
Usta diye işe girdiği bir işletmede yıllar sonra patronu gel bakalım usta, halen bu işi yapabiliyor musun" diye sorsa, o da "sane benim ustalığımdan, şirketinde çalışıyorun ya "dese anında kapının önünde..
Burada durum farklı kapının önüne konulmak biraz zor ya.. Ondan cesaret alıyor.
Ne diyor bu hafız efendi
"Diyanetin hafız imamlara karşı saçma bir uygulaması resmen okuyunca şok oldum diğer düz lise imamları yatacak ben hafızlığa diyanet istiyor diye yeniden başlayacağım benim hafızlığımı diyanete ispat etmek zorunda mıyım bütün hafta hatta hafta sonu da olsun istiyor buna bütün hafız imamlar karşı çıkmalı biz öğrenciliğimizi kuran kursunda yaptık diyerek resmen rezillik"
Demek ki, bu şahsın hafızlığı tırışka ki, hemen korkmuş,ürkmüş, tepki gösterip kurumuna kafa tutuyor.
Ne kadar ayıp, ne kadar yanlış ne kadar ukala bir tavır.
Neyse ki, bu zavallı metruk kişiye meslektaşları karşı gelmişte, gönlümüz rahatladı. Allah'tan herkes o garip kişi gibi düşünmüyor.
Lakin Diyanet'in getirdiği bu mükemmel uygulamayı takdir edenler de var.
Onlar uygulamanın faydasından, hafızlık gibi müessesenin devamı için bir gereklilik olduğunu vurguladılar da gönlümüze su serpildi.
Derler ki
- "Müktesebte hafız yazıldığı için o puanı sınavlarda çatır çatır kullanıyorsun ama? Ya da hafız olma şartı getirilen sınavlara başvuru hakkını elde edebiliyorsun hatta derecen kademen ona göre veriliyor ama oku bakalım şu sayfayı dendiğinde okuyamıyorsan kusura bakma sen hafız değilsin. Zamanında hafızlık yapmış ve onu unutmuş birisin. Ben bu kararı destekliyorum. Nice hafız olduğunu söyleyen hocalar şimdi bir çoğunu unutmuş durumda
- Madem hafızlığına güveniyorsun açılacak olan bu kurstan korkma kardeş
- Hafızlığı 13 yaşında taş gibi ezberleyip 28 yaşına kadar neredeyse hiç tekrar etmeyip tamamen unutmuş. 28 yaşında yeniden sağlamlaştırmaya başlayıp ezbere mukabele okuyacak şekilde sağlamlaştırmış biri olarak yıllarca hayal ettiğim sonunda gerçekleşecek olan , inşallah ilerki zamanlarda dahada güzel olacak bi sistem . Eğer hafızlığı dünyevi bir makamı elde etmek için yaptıysa bir kişi zaten ona yazıklar olsun . Yok işin içinde Allah rızasıda varsa o zaman , önce ezberleyip istediğin yerlere gel , sonra işin bittimi unut gitsin olmaz öyle . Hatta diyaneti bu konuda geç kalmış diye eleştirmek bile istiyorum.
- İnşallah duyum değil gerçektir. İnşallah böyle bir şey gerçekleşir . Hafız olup imam olan bir kişi nasıl bir kafayla böyle bir programdan şikayetçi olur zerre kadar aklım almıyor. Yani bunda şikayetçi olan kişi, kimse bana karışmasın hafızlığım zayıf olarak kabre girmek istiyorum mu diyor acaba ... Vesselam
- inşallah olur.buna çok ihtiyacımız var
- Hafızları kıskanan meğer ne kadar da çok din görevlisi !!! varmış.
- Evet müftülük whatsaptan yazı gönderdiğine göre gerçek olduğu kesinleşti. İnşallah bütün hafız personele zorunlu olarak uygulanır inşallah , bende dahil olmak üzere .
- Harika bi haber bu . Sonuna kadar destekliyorum . Dört gözle programın başlamasını bekliyorum
- Yani gerçekten şu önyargılı ve art niyetli yoruma şaşıyorum. Şi,mdi Allah rızası için doğru söyle, Allahın adını verdim bak, Hafızlık müktesebi olan Din görevlilerinin %'de kaçı Hafızlığını %100 oranında korumuş durumda.
- Ben sana sadece etrafımda bildiğim arkadaşlardan örnek vereyim. 7 Tane hafız arkadaşım var İmam ve müezzin görevi olan. Ve bunlardan sadece 1 tanesi hergün tekrar yaptığı için hafızlığın %90 dan fazlasını muhafaza etmiş durumda. Diğerlerinin hafızlığı hak getire.
- Şimdi Müktesepte 8 puan fark olacak, Kademe imkanı verecek, Aşere takrip tayyibe, ihtisas, Dini musiki kurslarında, Yurt dışı, ihtisas vs. sınavlarda avantaj sağlayacak bir imkana sahip olacak, Ondan sonra Başkanlık bu imkanları verdiği adamların Hafızlıklarını sağlamlaştırmak istemesi, Hafızlıklarından emin olmak istemesi yanlış mı oluyor. Haksızlık mı oluyor.
- Hem ekmeğini yiyeceksin, hem nimetlerinden faydalanacaksın, hemde hafızlık belgesini aldıktan sonra ezberini unutup, hafızlığını kaybedip, tüm imkanlardan hafızmışsın gibi yararlanmaya devam edeceksin. İşin uhrevi boyutunu sormuyorum bile. Bunun hesabını kitabını Allah bilir. Onu siz düşüneceksiniz. Ama burada ben hafızım ispat etmek zorundamıyım anlayışı saçma sapan bir alayış. Ayrıca Düz lise imamları tabiri nedir kardeşim. Ne diye aşağılar şekilde konuşuyorsun. Kim oluyorsun da kendini üstün görüp Lise mezunu hafız olmayan imamlara laf atıyorsun."İnne ekramekum indellahi etkakum" ayeti senin hafızandan silinmiş bell ki. Haddini bileceksin. Eğer Diyanet işleri başkanlığında Din hizmetleri sınıfında Din görevlisi olarak Hafızlık belgesinin sağladığı imkanlardan yararlanıp, Hafızlığının iyi olup olmadının kontrol edilmesinden rahatsız oluyorsan, Müftülüğe gidersin, İKYS de bilgilerinde yazılı olan "HAFIZ" İbaresini sildirirsin, sonra konuşursun.
- Hafız olmayan biri olarak Tüm personelin ezberi sağlamlaştırılır ve yeni ezber yaptırılır inşallah.
Neyse ki bu konuşmalara baktığımızda her din görevlisinin aynı düşüncede olmadığını hatta ve en önemlisi HAFIZ KADROSUNDA BULUNANLARIN ÇOĞUNUN HAFIZLIKLA İLGİSİ OLMADIĞI DA ORTAYA ÇIKMIŞ OLUYOR
Yukarıda söylenen sözlerden biri olan "Hafızlığın yoksa ne kendini ne Diyaneti kandır, İKYS'den bu unvanını sildir" ki aldığın maaş helal olsun. Zira 657 sayılı devlet memurluğu adı altında çalışanların aldığı maaşda "sütü bitmemiş yetimin hakkı" olduğu her zaman söylenmektedir.
Daha fazla haram yeme..
Hele i,nsanalrı haramlardan uzak durun diye uyarann bir makam / mevki de olanın yediği içtiği herşeye dikkat etmesinden öte ne olabilir ki..
* Kaynak : Memurlar.net
Erol Kara - 06.01.2020