Yargıtay 12. Ceza Dairesi, kavşakta yasak olmasına rağmen aracıyla “U dönüşü yapılamaz” denilen yerlerde U dönüşü yaparak kaza yapan ya da kaza sırasında canlıların mağduriyetlerine sebep olanlar hakkında bilinçli taksir hükümlerinin uygulanmasına karar vermektedir.
İşte Örnek Kararlar
12. Ceza Dairesi 2019/6650 E. , 2020/4485 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/4, 62/1, 52/2-4, 53/6. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre sanığın bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın idaresindeki araç ile gece vakti, aydınlatmalı yolda, meskun mahalde seyir halinde iken, olay yeri kontrolsüz kavşağa geldiğinde, kavşak aralığındaki “U dönüşü yapılamaz” trafik işaret levhasına rağmen U dönüşü yapmak istediği sırada, seyrine göre sağ taraftan kavşağa giren katılan idaresindeki motosiklet ile kavşak içinde çarpıştığı ve şikayetçi olan bir kişinin nitelikli, bir kişinin ise basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanmasına asli kusurlu olarak neden olduğu olayda; idaresindeki otomobille seyir halindeyken, trafik kurallarını dikkate almayarak, yasak levhasına rağmen U dönüşü yaparak kazaya neden olan sanık hakkında bilinçli taksir koşullarının oluştuğu ve bu nedenle cezasında TCK'nın 22/3. maddesi gereğince arttırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi;
Kanuna aykırı olup, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, ceza miktarı yönünden CMUK 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına 14.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
****
12. Ceza Dairesi 2019/6974 E. , 2020/4407 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/4, 22/3, 50/1-a, 52/2-4, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
TCK'nın 50/4. maddesine göre, taksirli suçlardan dolayı hükmolunan hapis cezasının uzun süreli olsa bile diğer koşulların varlığı halinde adli para cezasına çevrilebileceği, ancak bu hükmün, bilinçli taksir halinde uygulanmayacağı belirtilmiş olmasına rağmen meydana gelen olayda bilinçli taksirin koşullarının oluştuğu mahkemece de kabul edilen sanık hakkında tayin edilen uzun süreli hapis cezasının paraya çevrilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Olay günü saat 21:30 sıralarında sanığın sevk ve idaresindeki otomobili ile meskun mahal dışında, bölünmüş, iki şeritli, dört yönlü, düz, eğimsiz, kuru yolda seyir halinde iken ışıklı kavşağa geldiğinde sola doğru U dönüşü yapmak istediği esnada istikametine göre yolun karşısından seyreden katılan ...’nın sevk ve idaresindeki otomobile çarptığı, ... ile yolcu koltuğunda bulunan katılan ...’nin basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde, diğer yolcular katılan ...'nın vücudunda 2. derece kemik kırığı oluşacak şekilde , katılan ...'nin vücudunda 2. derece kemik kırığı oluşacak ve yüzünde sabit iz oluşacak şekilde yaralandığı, kırmızı ışık ihlali yapan sanığın asli ve tam kusurlu olduğunun anlaşıldığı olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın kusura, lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine ve sair nedenlere ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 08/09/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
******
12. Ceza Dairesi 2019/6624 E. , 2020/4248 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/4, 62/1, 51/1-3-6-7-8. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında iddianameyle talep edilmesine karşın TCK'nın 53/6. maddesi uyarınca sürücü belgesinin geri alınması konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş ise de, bu husus mahkemenin takdirinde olup, takdirin bu yönde kullanıldığı kabul edildiğinden tebliğnamedeki bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafinin bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanığın idaresindeki araç ile gündüz vakti, meskun mahalde seyir halinde iken, ışık kontrollü kavşağa geldiğinde, kavşak aralığındaki “U dönüşü yapılamaz” trafik işaret levhasına rağmen U dönüşü yapmak istediği sırada, yeşil ışık yanması ile kavşağa giren katılan idaresindeki otomobil ile kavşak içinde çarpıştığı olayda; taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK'nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, tamamen kusurlu olarak meydana getirdiği kaza sonucu şikayetçi olan iki kişinin nitelikli, iki kişinin ise basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanmasına neden olan sanık hakkında, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde alt sınırdan hüküm kurularak sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması,
2-İdaresindeki otomobille seyir halindeyken, trafik kurallarını dikkate almayarak, yasak levhasına rağmen U dönüşü yaparak kazaya neden olan sanık hakkında bilinçli taksir koşullarının oluştuğu ve bu nedenle cezasında TCK'nın 22/3. maddesi gereğince arttırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi;
3-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07.07.2009 tarih ve 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK'nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan "failin güttüğü amaç ve saiki" gerekçesine / (b) bendinde yer alan ''suçun işlenmesinde kullanılan araçlar'' gerekçesine / (f) bendinde yer alan ''failin kasta dayalı kusurunun ağırlığı'' gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
4-5237 sayılı TCK'nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarının taksirli suçlarda uygulama olanağı bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında anılan madde ile hak yoksunluğuna hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, ceza miktarı yönünden CMUK 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakkının saklı tutulmasına 07.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
@erolkaranet - 27.12.2020