@erolkaranet'te Aradığınız Kelime veya Konuyu Buraya yazınız!

Reklam


Siz Seccadeleri Ayırsanız Allah'da Safları Ayırır



 

"Safları sıklaştırın, aranızdan şeytan geçmesin!"
Bu sözü hatırladınız mı ? Cemaate camide devam edenelr bilir. İmam her fazr namazı sonrası bunu hatırlatır. Cemaat bunu duyunca şöyle bir sağına soluna bakar, biraz hareketlenir , Bunun hikmetini bilenler sağındaki solundakine dokunmak istse de pek çoğu zaman yanındaki onu dürter. Çatar kaşlarını, neden sıkıştırıyoprsun, diye. Bu arada parantez içi şunu diyelim haddi aşanlar var, safa gireceğim diye sizi safın dışına atmaya çalışır, bir de kıs kıs güler, bu türlerden söz etmek istemiyorum.
Adabınca, usulünce saf tutup safı sıkı tutmanın hikmetini bilenler buna özen gösterir.
Adam camiye gelir, cami adabını bilkmesi bir yana kimin huzuruna geldiğini de pek düşünmez. Palas pandıras dalar içeriye, hele ki namaza durulmuşsa pat küt ayaklarını vura vura safa koşar, araya girmeye çalışır. Çalışır da heyhat, nafile çaba.. Cemaatin de huzurunu bozar.
Allah c.c'nın huzuruna O'nun istediği şekilde tek vücud olarak, bir elin parmakları gibi olduğumuzu göstermek için saf tutmak zorunda olduğumuzu bilmeyiz. Sıkıştırmayı zevkten yaparız sananlar size kızar. Bu zamanla cami halılarına da yansımıştır. Halılar üzerine seccade motifleri işlenip aralıklar bırakılmaya başlanmıştır. 
Bu seccade  desenli halılar giderek yaygınlaştı. Selatin camilere bile serildi. Ve vatandaş camiye geldiğinde bu halılarda seccade motiflerinin üzerinde durarak saf tutmaya başladı. Zira şekiller , cemaati bu şekilde yönlendirmeye, bilinçaltına bu şekilde girilmeye başlandı. Ve cemaat saflarda omuz omuza durmaya değil seccadedeki çizgilere bakarak durmaya başladı. İmamlar sessiz kaldı. Uyaran imamlara "o zaman bunları neden koydunuz" diye sorulunca sustular.
Bir gün eski Diyanet İşleri Balkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Ocak 2013’te Cemil Meriç Kültür Merkezi'nde yaptığı konuşmasında seccade tipi halıların camilerden kaldırılmasını istemişti. Görmez, yapmış olduğu konuşmada namazda insanların omuzlarının birbirine değerek ruhların kaynaşmasıyla ibadet etmesi gereğine işaret etmiş, ''Seccade tipi halı safları kişiselleştirerek aradaki o birliği baltalıyor. Oysa cemaat olmak bedenlerimizin ve ruhlarımızın birlikte olması, kaynaşması ile olur. Seccade tipi halılardan vazgeçmeliyiz. Bizim böyle bir talebimiz olmazsa halı üreticileri de bu tip halıları üretmekten vazgeçerler'' diye sıkıntısını dile getirmişti.
Ne var ki, değişen olmadı, saflar arasında ayrıcalık koyan halılar camilerden kaldırılmadı. 
Saflar arası mesafe arttıkça , Allah'u Teala'nın ve Resulu Hazreti Muhammed aleyhisselamın her fırsatta buyurdukları "saf" önemini kaybedince bu kez araya önce şeytan ardından korona denen virüs girdi.
Kimse farkında olmasa da şeytan aramıza öyle bir girdi ki camilerde rahmet kalmadı. İnsanlar birbirine küs olmaya başladı. Cami huzuru hayal oldu. Fitnelikler, ayrılıklar ayyuka çıktı. Bu öylesine çoğaldı ki, evlerin içinde bile huzur kalmadı.
Sonra Covid19 virüsü ile cami safları mesafelere bölündü. Allah c.c'a itaate tmeyene gönderilen musibet salgın hastalık oldu. Ve en az aranızda 1,5 metre mesafe bırakın diyen dini otorite planlar yaptı. Hatta kış günleri camielre gelmeyin fetvası çıktı.
Musibeti hak ettik mi etmedik mi, siz karar verin.
Bunları hatırlatalım ve yazımızı noktalayalım
Kur'an-ı Kerim
'den
"Allah, kendi yolunda kenetlenmiş bir bina gibi saf bağlayarak kendi yolunda savaşanları sever." (Saff, 61/4)
"Yemin ederim o saf saf dizilenlere!" (Sâffât, 37/1)
"O gün Rûh ve melekler saf saf sıralanır. Rahman'ın izin verdiklerinin dışında asla konuşmazlar. Konuşan da yerli yerinde söz söyler." (Nebe', 78/38)
Hadisi şerifler'den
"Ya saflarınızı düzeltirsiniz ya da (yaptığınız bu işten dolayı) Allah kalplerinize ihtilaf atar." (Buhârî, Ezân 71)
"Safları düzgün tutun, omuzları bir hizaya getirin, boşlukları doldurun, safa girerken kardeşlerinize, ellerinizi hafifçe dokundurun, şeytana açık yerler bırakmayın. Kim safları sık tutarsa Allah onu hayra eriştirir. Kim de saflar arasında boşluk bırakırsa Allah onu hayra eriştirmez." (Müslim, Salât 104; Ebu Davud, Salât 93)
 "Efendimiz (sas), cemaatle namaz kılarken veya kıldırırken, safların mutlaka ve mutlaka kontrolünü yapar, gerekli uyarılarda bulunur ve deyim yerindeyse tıpkı bir komutanın birliğini hizaya geçirmesi gibi onları hizaya geçirir, saflarında gevşeklik göstermelerine, safların bozuk olmasına kesinlikle müsaade etmezdi. Dolayısıyla safların düzgün olması Efendimiz'in azami itina gösterdiği bir uygulamadır, bu yönüyle sünnettir. Efendimiz'in sünnetine uymak da mümin olarak bizlere düşen bir kulluk yükümlülüğüdür."
Peygamber Efendimiz (asm): “Meleklerin Rableri huzurunda saf bağlayıp durdukları gibi saf bağlasanız ya!” buyurmuş. Ashab, “Yâ Resûlallah! Melekler Rablerinin huzurunda nasıl saf bağlayıp dururlar?” diye sorduk. Şöyle buyurdu: “Onlar öndeki safları tamamlayıp birbirine perçinlenmiş gibi bitişik dururlar.” (Müslim, Salât 119; bk. Ebû Dâvûd, Salât 93; Nesâî, İmâmet 28)
“Öne doğru gelin ve bana uyun! Sizden sonrakiler de size uysunlar. Bir topluluk devamlı surette gerilerse, Allah onları geri bırakır.” buyurdu. (Müslim, Salât 130; bk. Ebû Dâvûd, Salât 97; Nesâî, İmâmet 17)
“Saflarınızı düz tutunuz. Zira safların düz olması namazın tamam olmasını sağlayan hususlardan biridir.” (Buhârî, Ezân 74; Müslim, Salât 124)
“Saflarınızı dümdüz tutunuz ve birbirinize sımsıkı yapıştırınız. Zira ben sizi arkamdan da görüyorum.” (Buhârî, Ezân 72; Müslim, Salât 125)
“Saflarınızı düzeltiniz, yoksa Allah Teâlâ’nın aranıza düşmanlık sokacağını iyi biliniz.”(Buhârî, Ezân 71; Müslim, Salât 127)
“İleri geri durmayınız. Sonra kalpleriniz de birbirinden farklı olur. İlk saflarda bulunanlara Allah rahmet, melekler de dua eder.”(Ebû Dâvûd, Salât 93; bk. Nesâî, İmâmet 25)
“Saflarınızı düz tutunuz. Omuzları bir hizaya getiriniz. Aralıkları kapayınız. Saf düzeni için elinizden tutup çeken kardeşlerinize yumuşak davranınız. Şeytanın girebileceği boşluklar bırakmayınız. Allah, safları bitişik tutanların gönlünü hoş eder. Safları bitişik tutmayanlara Allah nimetlerini lutfetmez.”(Ebû Dâvûd, Salât 93, 98)
“Saflarınızı sık tutunuz. Safların arasını yanaştırınız. Boyunlarınızı bir hizâya getiriniz. Canımı elinde tutan Allah’a yemin ederim ki, saffın boş kalmış aralıklarından şeytanın bodur, kılsız siyah koyun gibi girdiğini görüyorum.” (Ebû Dâvûd, Salât 93; bk. Nesâî, İmâmet 28)
“Önce ilk safı tamamlayınız; sonra arkadaki safları doldurunuz. Şayet eksik kalırsa, son…”
“Şüphesiz Allah safların sağ tarafında bulunanlara rahmet eder; melekleri de dua ederler.” (Ebû Dâvûd, Salât 95; bk. İbni Mâce, İkamet 55)
“İmamı ortanıza alınız ve saflardaki boşlukları doldurunuz.” (Ebû Dâvûd, Salât 98)
“Erkeklerin en çok sevap kazanacağı saf ilk saf, en az sevap kazanacakları saf son saftır. Kadınların en çok sevap kazanacağı saf son saf, en az sevap kazanacakları saf ise ön saftır.” (Müslim, Salât 132; bk. Ebû Dâvûd, Salât 97; Tirmizî, Mevâkît 52)

Erol Kara - 31.12.2020

Hukuk, Yaşam, Din, Sağlık, Magazin, Turizm

Yorum Gönder

0 Yorumlar
*Asılsız yorum yapmayınız. Mesajlar Yönetici tarafından denetleniyor.