Peygamberimizin eş seçiminde : “Dindar olanını tercih et ki, mutlu olasın” buyurmasındaki hikmet büyük. Son araştırmalara göre eşlerin mânevi değerlere bağlı olmaları, evliliklerin daha sağlam ve uzun ömürlü, aynı zamanda huzurlu olmalarına neden olduğu ortaya çıkmıştır.
Bugün bunca baskıya rağmen bir çok aile yuvasının ayakta kalması, aile yuvalarını inancın korumasıdır, bunca menfi etkiye rağmen ibadetler, aile yuvalarına mutluluk getiriyor. Sıkıntıları, acıları unutturuyor, direnme gücü veriyor.
Bugünkü ortamda herşey, baştan iyi düşünülmelidir ki, pişmanlık duyulmasın ve aile yuvaları yıkılmasın.
Herşeye, rağmen eş, dinî hayat yaşamıyorsa, koca, eşine tebliğ göreini yapacaktır. Onun okumasını sağlayacaktır. Bazıları bir cemaatin içine giriyor, kısa zamanda eşinin de kendi gibi düşünmesini, yaşamasını istiyor. Ona fırsat vermiyor, boşamaya kalkıyor. Kadın inkâr etmedikten sonra hemen boşanır mı?
İnsan hata eder, günah işleyebilir. Kimin günahı, kimin hatası yok ki, insan hayatta bir çok şeyle imtihan edilir. Bu halde, bir imtihandır. Eş, günah işlerse günaha girer. Ama inkâr ederse, o zaman evliliğin devamı zaten mümkün değildir.
Eşine sabır gösteren kimse, her zaman kazanır. Sevap kazanır, aileyi kurtarır, sabırla eşinin hidayetine sebep olur; hem eşini kazanır, hem de cenneti kazanır.
İbadet etmemenin, örtünmemenin sebebi, yeter ki inkâr olmasın, ortada ahlâksızlık olmasın.
Eğer bir kadın, dini görevlerini yapmamakta direniyor ve bu, inkâr temeline dayanıyorsa, o zaman koca uyarır sonra boşayıp da boşamamakta serbesttir. Boşarsa, kocaya mânevi mesuliyet yoktur. Ailenin devamı için sabır tavsiye edilmiştir. Ayrıca iffetli ve beyine itaat eden, dinini yaşayan kadına cennet vadedilmiştir.
Sonuç olarak ; dinini yaşamayan bir kadının düzelme ihtimali daha fazla olduğundan evde tutulup, iknaya çalışmak daha uygun görülmüştür. Çünkü boşanma kötü şeydir ve boşanmanın ardından bir çok kötülüklerde gelir.
Beylere Allah’ın emri : “Ailene namazı emret; kendine ona sabırla devam et.” (Taha : 132) olmuştur. Peygambere gelen heyet 20 gün kaldı, ayrılırken peygamber onlara :
-“Dönün ailenize, namazı öğretin ve kılmalarını emredin” demiştir.
-Tahrim 6 : “Kendinizi ve çoluk çocuğunuzu yakacağı insanlar ve taşlar olan cehennem ateşinden koruyun.” buyrulur. Hz. Peygamberde :
-“7 yaşında çocuklarınıza namazı emredin. 10 yaşında kılmazlarsa görünün” buyurmuştur.
Mustafa ÖSELMİŞ