@erolkaranet'te Aradığınız Kelime veya Konuyu Buraya yazınız!

Reklam


Özel Güvenlik Görevlileri Ne Zaman Kamu Görevlisi Sayılır ?



Özel Güvenlik Görevlisine karşı işlenen bütün suçlar kamu görevlisine karşı işlenmiş sayılmamaktadır.

Özel Güvenlik Görevlisinin kendisine karşı işlenen suçlarda hangi halde kamu görevlisi sayılabileceği 5188 sayılı Kanunda belirlenmiştir.
1- Özel güvenlik eğitimini başarıyla tamamlamak
2- Valilikten çalışma izni almak

Örnek Kararlar

4. Ceza Dairesi         2013/32736 E.  ,  2015/30209 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 4 - 2012/2397
MAHKEMESİ : Pazar(Rize) 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 14/10/2011
NUMARASI : 2011/142 (E) ve 2011/398 (K)
SUÇ : Tehdit

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanığın, çalıştığı ve lojmanında ikamet ettiği çay fabrikasının nöbetçileri olan mağdurlar Y.. Y.. ve İ.. B..’e “annemi nasıl içeri almazsın kapıda oyalarsın” diye bağırarak bıçakla tehdit ettiği, mağdurların fabrikada bekçi olarak çalıştıklarını ifade ettikleri, duruşmada dinlenmeyen tanık Ş.. B..’in kolluk anlatımından, mağdurların güvenlik görevlisi olabileceklerinin anlaşıldığı, 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun’un 23. maddesindeki “Özel güvenlik görevlilerine karşı görevleri dolayısıyla suç işleyenler kamu görevlisine karşı suç işlemiş gibi cezalandırılır” hükmü gereğince, mağdurların anılan Kanuna tabi güvenlik görevlisi olup olmadıkları Valiliğe sorulup araştırılmadan, eylemin görevleri nedeniyle işlenip işlenmediği tartışılmadan, görevleri nedeniyle işlenmesi halinde TCK’nın 265/1-4, 43. maddelerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, olayın tek tanığı Ş.. B.. dinlenmeden eksik inceleme ile mahkumiyet kararı verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık A.. K..’nun temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki düşüncenin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 01/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

***

3. Ceza Dairesi         2020/3260 E.  ,  2020/6723 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık ...'ın 24.02.2016 havale tarihli dilekçesinin kapsamına ve talebine göre, kendisi hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerini temyiz ettiği kabul edilerek yapılan incelemede;
1) Sanık hakkında katılan ...'ye yönelik kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin yapılan temyiz incelemesinde;
a) 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun'un 10. maddesi uyarınca özel güvenlik eğitimini başarıyla tamamlayan ve 11. maddesi gereğince de Valilikten çalışma izni alan özel güvenlik görevlilerine karşı görevleri nedeniyle işlenen suçların, aynı Kanun'un 23/2. maddesinde yer alan "özel güvenlik görevlilerine karşı görevleri dolayısıyla suç işleyenler kamu görevlisine karşı suç işlemiş gibi cezalandırılır." şeklindeki düzenleme uyarınca, kamu görevlisine karşı işlenmiş olarak kabul edilmesi gerektiği nazara alındığında, olay günü okulda özel güvenlik olarak çalışmakta olan katılanın, sanığın eylemi nedeniyle basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte yaralandığı somut olayda, katılanın kendisine karşı işlenen suç nedeniyle kamu görevlisi sayılma koşullarını taşıyıp taşımadığı araştırıldıktan sonra, taşıması halinde sanığa ek savunma hakkı verilip 5237 sayılı Kanun'un 86/3-c maddesi yönünden hukuki durumun takdir ve tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
b) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas - 367 Karar sayılı kararı ve bu kararla uyumlu Ceza Dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren içtihatlarında benimsendiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediği hallerde, sanık lehine 5237 sayılı TCK'nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari oranda (1/4) uygulanması gerektiği gözetilmeden (1/2) oranında indirim yapılarak, eksik ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerden 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, CMUK'un 326/son maddesi gereğince ceza miktarı açısından sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına,
2) Sanık hakkında katılan ...'ye yönelik kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin yapılan temyiz incelemesinde;
a) Sanık hakkında hüküm kurulurken, TCK'nin 61. maddesindeki sıralama dikkate alınarak 5237 sayılı TCK'nin 29. maddesinin aynı Kanun'un 62. maddesinden önce uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b) Katılan ...'den kaynaklı tahrik oluşturabilecek herhangi bir söz ya da davranış bulunmaması nedeniyle koşulları oluşmadığı halde, sanık hakkında TCK'nin 29. maddesi gereğince (1/2) oranında haksız tahrik indirimi uygulanması suretiyle eksik ceza tayini,
c) Sanık hakkında katılanı yaralama eyleminden dolayı 5237 sayılı TCK'nin 86/1. ve 86/3-c maddeleri uyarınca tayin olunan "1 yıl 6 ay hapis" cezasının TCK'nin 87/3. maddesi uyarınca (1/12) oranında artırılması sırasında " 1 yıl 7 ay 15 gün hapis" cezası yerine hesap hatası yapılarak "1 yıl 8 ay 15 gün hapis" cezası bulunması, TCK'nin 62. maddesi uyarınca (1/6) oranında indirim yapılırken "1 yıl 4 ay 7 gün hapis" cezası yerine " 1 yıl 5 ay 12 gün hapis" cezasına karar verilmesi ve devamında bu ceza miktarı üzerinden TCK'nin 29. maddesi gereği (1/2) indirim yapılarak sonuç cezanın "8 ay 3 gün hapis" cezası yerine "8 ay 21 gün hapis" cezası olarak belirlenmek suretiyle fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerden 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, CMUK'un 326/son maddesi gereğince ceza miktarı açısından sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 15.06.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.

@erolkaranet - 20.11.2020

Hukuk, Yaşam, Din, Sağlık, Magazin, Turizm

Yorum Gönder

0 Yorumlar
*Asılsız yorum yapmayınız. Mesajlar Yönetici tarafından denetleniyor.