
Ve Sıra İstanbul EyüpSultan ilçesinde bulunan Piyer Loti tepesinin isminin değişmesine geldi.
Yaklaşık 13 yıldır tartışılan isim değişikliği her fırsatta Müslümanlara ve peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa aleyhisselam'a iğrenç karikatürlerle saldırılmasına göz yuman Fransızların yaptıkları rezillikler üzerine şart oldu.
Günümüz Ebu Leheplerinden bir vasıf taşıyan Fransız Charlie Hebdo denilen aşağılık insan müsveddesinin, Hz. Muhammed'e hakaret içeren karikatürleri ve son olarak Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı alçakça hedef alan Fransızların rezilliklerine yapılacak misillemelerden birinin de Piyer Loti tepesinin isminin değiştirilmesi olacaktır.
Bir Ayasofya Kebir caminin açılması, bir Kariye Camisinin ibadete hizmet vermesi kadar önem taşıyan ve kamuoyunun da ısrarla arzuladığı değişikliklerden olacak olan İstanbul EyüpSultan ilçesinde bulunan ve adının verildiği 1934 yılından bugüne hemen yanı başında ahiret yurdunun mübarek insanlarının da yer aldığı kabirlerinin yer verildiği tepeye ismi verilmiş olan bu Osmanlı düşmanı sözde Türk dostu Fransız yazarın adının yer alması 86 yıldır vicdanları yaralıyor.
2007 yılında değiştirilmesi için Eyüp Belediyesi’nin Piyerloti Tepesi’ne Eyüp Sultan Tepesi adı verilmesi teklifi İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nde oybirliğiyle reddedilmiş hatta Piyerloti Tepesi’nde düzenlediği basın toplantısında teklifinde ısrarcı olan zamanın Eyüp Belediye Başkanı Ahmet Genç, oylamada karşı oy kullanamamıştı.
Harita Komisyonu ve Eğitim-Kültür-Gençlik ve Spor Komisyonu’nun ortak görüşünde, "Eyüp ilçesi Merkez Mahallesi’nde bulunan Belediye Sosyal Tesisleri’nin ve Teleferik üst ayağının bulunduğu tepeye ’Eyüp Sultan Tepesi’ isminin verilmesi komisyonumuzca uygun görülmemiştir" denilmişti.
Sonuç olarak, mukaddes bir semte adı verilmiş, Medine'de Peygamberim efendimize aleyhisselama evini açmış, Peygamberimizin asm hadisine mazhar olmak amacı ile İstanbul'un surlarına kadar gelmiş, burada vefat etmiş kıymetli zatın isimleri bu tepeye verilmelidir.
Çanakkale'de Türkler'e karşı savaşan ve İstanbul'da yaşadığı yasak ve sapkın aşk'a, sapkın fikirlerini de ekleyerek, meşru göstermeye çalışan ve bunu roman olarak yazan ajan olduğu yönünde ve homoseksüel olduğu resimlerle kanıtlanmaya çalışılan , adı geçen romanda bir "Osmanlı delikanlısı"ndan söz eden örf ve adetlerimizle bağdaşmayan bu kişinin, kahve içmek amacıyla geldiği tepeden sadece söz ediyor diye isminin verilmiş olması batı hayranlığının kör hayranlığından başka bir durum değildir.
Erol Kara - 11.11.2020- @erolkaranet