Cami görevlilerinin önemsemediği, uyarmadığı bu yeni adet yüzünden camide yer kavgaları da baş göstermeye başladı..
Bilhassa mahalle camilerinde daha önce sandalye ve taburelerini saklayan, sandalyesi ile yer tutan zihniyet bu kez seccade saklama ve seccade ile yer tutma huyu edinmeye başladı.
Camiye gidip gelirken seccadeleri taşımaktan üşenenler seccadelerini cami dolaplarına, merdiven, kürsü ve minber altlarına ya da ayakkabılıklara koyarak muhafaza etmeye başlamalarının yanı sıra bir tanıdığına camiye geldiğinde seccadesini de yerine sermesini ve yerine kimseyi oturtmamasını tembih etmeye başladı.Seccadesi olmayanlar da arkadaşlarına kendi yerine oturulmasın diyerek tembihte bulunup, yer ayrılmasını istemektedirler.
Böylece camiye ilk gelen kişi tanıdığı kişilerin seccadelerini sererek, takke koyarak, herhangi bir eşya bulundurarak bir başkasının oraya oturmasına engel olmaya, yer tutmaya başlamaktadır. Camiye gelen biri böylece istediği yere oturamadığı gibi, sert bakışlara, öfkeli bakışlara, "yeri var" sözlerini duymaya başladı.
PEYGAMBER CAMİDE YER TUTMAYI MEN ETMİŞTİR.
Yerini ayırdığı kişinin gelip gelmeyeceğini dahi düşünmek bir yana camide yer ayırmanın ya da aynı yerde namaz kılma alışkanlığının mekruh ( harama yakın) olduğunu bilmeyen bu kişiler kendilerini uyaranları dahi terslemeye başlamaktadır.
Camide yer tartışmalarının başlamasına önayak olan ve dinen mekruh sayılan bu girişimlerin cami görevlilerince önlenmesi konusunda uyarıcı olması gerektiğini söyleyen cami cemaati her gün yeni bir tartışma ile karşılaşmak istemediklerini dile getiriyorlar.
SAF TUTMA SIRASINDA KEYFİ DAVRANIŞ
İlmihal kitaplarında camide namaz için saf tutulması esnasında sıralamanın nasıl olacağına, ön safta ya da imamın arkasından başlanarak kimlerin yer alması gerektiği bildirilmesine rağmen bazı insanlar ön saflara dahi kendi istedikleri kişileri getirme çabası içine düşmeye başladı. Adama seçerek, kendi istedikleri kişilerin ön safta yer almasını sağlayan bu kişilerin öne geçirdikleri kişilerin buna layık olup olmadığını dahi düşünmediklerinden zaman zaman dini zorunluluk olan sıralama da öncelik hakkına da tecavüz edilmektedir.
CAMİDE YER AYIRMANIN DİNDEKİ YERİ
“Hadis-i şerifte peygamber (sallâllahü aleyhi vesellem) namazda üç şeyden men etmiştir.
a-Nakra-i ğurabtan : (karganın yemine gagasını vuracak kadar kısa zaman içinde secdede kalmak demektir ki maksat sür`atli ve tadil-i erkânsız namaz kılmaktan neyhdir.)
b-Tiraş-i sebu`dan (bazen köpeğin ön ayaklarını yere koyarak oturduğu şekilde yabani hayvanın yayılarak oturması gibi oturmaktan)
c-Devenin bir kere beğendiği yeri kendine hep yer olarak seçmesi gibi kişinin mescide kendine bir yer ayırarak hep orada namaz kılmasından (neyhetmiştir.)(1)
KAMU ALANLARINDA DAHİ YER AYRILAMAZ
Konu hakkında görüş aldığımız dini otoriteler yer ayrılma konusunda da şu açıklamayı yaptılar
"Camide namaz kılmak için kendine muayyen, belli bir yer ayırmak mekruhtur. Fakat, dışarı çıkarken, kimse oturmasın diye, yerine ceketini bırakırsa, gelince oraya tekrar oturabilir. Umumi yerlerde, Mina’da, Arafat’ta, vapurda, otobüslerde de böyledir. Yani oturmayı âdet ettiği yere başkası oturmuş ise, kaldıramaz. Kendine, ihtiyacından fazla yer ayırırsa, fazlasını başkası alabilir. Bu yerin fazlasını, iki kişi isterse, hangisine verirse, o oturur. İkisi de istemeden, bu fazla yere biri oturursa, bundan alıp ikincisine veremez. Fakat, burayı, "onun emri ile, onun için ayırdım, kendim için ayırmadım" diye yemin ederse, kaldırabilir. Satıcıların pazar yerinde yerleştikleri yer de böyle olup, önce geleni sonra gelen yerinden kaldıramaz. Bütün bu umumi yerlerde, ilk oturan, herkese zararlı olmuş ise, kaldırılabilir."
Dipnot:
(1) Camius`Sağir`deki (9513) no.lu hadis-i şerif de aynı mealdedir. (mütercim)
Haber : erolkaranet
