@erolkaranet'te Aradığınız Kelime veya Konuyu Buraya yazınız!

Banner


erolkaranet

Ayetler Işığında Kime ve nasıl inanmalıyız





Allah-u Teâlâ Ayet-i kerime'sinde şöyle buyurmaktadır

Aşağıda yer verdiğimiz ayet-i kerimeler Cenab-ı Allah celle celalahu'nun biz kullarına kime ve nasıl inanmamız gerektiğini belirmektedir. Yüce yaratan insanın dünyada ne şekilde ve nasıl yaşaması gerektiğine dair emir ve yasaklarını bildirirken insanın aklında bir şüpheye de yer vermemektedir. Aslında gerçek anlamıyla kuranı anlasaydık hiç bir aldanış hayatımızda yer almayacaktı. Ancak acı olan Allah'ın dinini tam anlayamamamız bir çok insanın ekmeğine yağ sürmüş ve büyük bir çoğunluğu ellerinde oynatarak cehenneme sürüklenmesine sebep olmuşlardır.

İşte ayet-i kerimeler ; düşünesiniz ve akıl edesiniz diye

"Doğrusu Birçokları Bilmeden Heva ve Heveslerine Uyarak Halkı Şaşırtıyorlar." (En'âm: 159)

“Kendilerine Apaçık Deliller Geldikten Sonra,Parçalanıp Ayrılığa Düşenler Gibi Olmayın. Onlar İçin Kıyamet Günü Büyük Bir Azap Vardır.”

(Âl-i imrân: 105)

“Şüphesiz sizin bu ümmetiniz bir tek ümmettir. Ben de sizin Rabbinizim. O halde benden korkun.” (Mü’minun: 52)

“Fırka fırka olup dinlerini parça parça edenlerle, senin hiçbir ilgin yoktur. Onların işi Allah’a kalmıştır. Sonra O, yaptıklarını kendilerine haber verecektir.” (En’am: 159)

“Kur’an kendilerine ilim verilen insanların kâlblerinde parıldayan apaşikâr âyetlerdir.” (Ankebut: 49)

“Allah bir kimsenin kâlbini müslümanlık için açarsa, o Rabbinden verilen bir nûr üzerindedir.” (Zümer: 22)

“Allah hikmeti kime dilerse ona verir. Kime de hikmet verilirse ona muhakkak ki çok hayır verilmiştir. Bunu ancak akl-ı selim sahipleri düşünüp anlar.” (Bakara: 269)

"Yarattıklarımızdan öyle bir topluluk da vardır ki, onlar Hakk'a iletirler ve Hakk ile hüküm verirler." (A'raf: 181)

"Amma ne var ki, insanlar din hususunda kendi aralarında parçalara bölündüler, çeşitli kitaplara ayrıldılar. Her bölük, her parti kendi tuttuğu yoldan memnundur, yanında bulunan (din veya kitapla) sevinmektedir."

(Müminun Suresi, 53. Ayet-i kerime)

"Sana ve senden öncekilere indirilenlere inandıklarını iddia edenleri görmüyor musun? Reddetmeleri emr olunmuşken tağuta muhakeme olmak istiyorlar. Şeytan onları derin bir sapıklığa düşürmek istiyor."

"Görülmeyeni bilen Allah, görülmeyene kimseyi muttali kılmaz. Ancak elçileri (peygamberleri) içinde razı olduğu, seçtiği kimseler başka. Çünkü O, bunun önüne ve arkasına izleyiciler (gözetleyiciler) dizer." (Cin: 26-27)

"Dinde zorlama yoktur. Doğruluk ile sapıklık birbirinden kesinlikle ayrılmıştır. Kim Tağut'u, azgınlığı reddederek Allah'a inanırsa kopması söz konusu olmayan, sapasağlam bir kulpa yapışmıştır. Hiç kuşkusuz Allah her şeyi işitir, her şeyi bilir.

"Ey ademoğlu! Ben size apaçık düşmanınız olan şeytana değil yalnız bana ibadet edin dosdoğru yol budur, diye bildirmedim mi?" (Yasin: 60-61)

"Allah'ın indirdiğiyle hükmetmeyenler kâfirlerin tâ kendileridir." (Maide: 44)

"Bunlar içinde kim "Ben Allah'dan başka bir ilâhım" derse işte onu cehennemle cezalandırırız. Zulmedenlerin cazasını böyle veririz." (Enbiya: 29)

“Eğer sen yeryüzünde bulunanların çoğuna itaat edecek olursan, seni Allah yolundan saptırırlar. (Çünkü) onlar ancak zanna uyarlar ve onlar (hak ve gerçek budur, gibi iddialarda) bulunduklarından, vahy’den uzak (olmaları dolayısıyla) yalan ve iftira edenlerden başka (kimseler) değildirler.” {En’am: 116}

"Heva ve hevesini ilâh edinen, Allah'ın bile bile saptırdığı, kulağını ve kalbini mühürlediği, gözünün üstüne perde çektiği kimseyi gördün mü? Onu Allah'tan başka kim doğru yola eriştirebilir? Hâlâ ibret almayacak mısınız?"

(Câsiye Suresi, 23. Ayet-i kerime)

"Onlar mü'minleri bırakıp kâfirleri dost edinirler. Onların tarafında bir şeref ve kudret mi arıyorlar? Bilsinler ki, şeref ve kudret tamamen Allah'a âittir."

(Nisa Suresi, 139. Ayet-i kerime)
Yusuf Sûresi, Âyet: 40
Mü’minun Sûresi, Âyet: 53
Hicr Sûresi, Âyet: 91-92
Ankebut Sûresi, Âyet: 13
Kasas Sûresi, Âyet: 41-42
Tevbe Sûresi, Âyet: 14
Sebe süresi

“Ey iman edenler! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize kulluk edin. Ki böylece Allah’ın azabından korunmuş olursunuz.” (Bakara: 21)

“Allah’a kulluk edin ve O’na hiç bir şeyi ortak koşmayın.” (Nisa: 36)

“Yoksa (o müşrikler) yerden bir takım ilahlar mı edindiler de (ölüleri) onlar mı diriltecekler? Eğer yerde ve gökte Allah’tan başka ilahlar olsaydı, yer ve gök ifsad olurdu. Demek ki arşın Rabbı olan Allah, onların yakıştırdıkları sıfatlardan münezzehtir. Allah, yaptığından sorumlu tutulmaz, onlar ise sorguya çekileceklerdir. Yoksa O’ndan başka bir takım ilahlar mı edindiler? De ki; Haydi delillerinizi getirin! İşte benimle beraber olanların zikri (Kitabı) ve benden öncekilerin zikri. Hayır, onların çoğu hakkı bilmezler, bu yüzden yüz çevirirler. Senden önce hiç bir Rasul göndermedik ki ona Benden başka ilah yoktur. Şu halde Bana kulluk edin, diye vahyetmiş olmayalım.” (Enbiya: 21-25)

“Siz Allah’ı bırakıp da sizin ve atalarınızın taktığı (bir takım) isimlere tapıyorsunuz. Allah, onlar hakkında herhangi bir delil indirmemiştir. Hüküm Allah’tan başkasının değildir. O da, kendisinden başkasına kulluk etmemenizi emretmiştir. İşte dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.” (Yusuf: 40)

“Yönetim işlerinde onlara danış. Bir kere de azmettin mi (karar verdin mi) Allah’a güvenip dayan. Çünkü Allah, Kendine güvenip dayananları sever.” (Ali İmran: 159)

“Aralarında Allah’ın indirdiği ile hükmet (yönet) ve onların arzularına (iradelerine-hükümlerine) uyma. Allah’ın sana indirdiği hükümlerin bir kısmından da olsa seni saptırmalarından sakın. Eğer (Allah’ın hükmünden) yüz çevirirlerse, bil ki (bununla) Allah ancak günahlarının bir kısmını onların başına belâ etmek ister. İnsanların bir çoğu zaten fasıktırlar.. Yoksa onlar cahiliyye (İslâm dışı) yönetim mi istiyorlar? İyi anlayan bir toplum için Allah’ın hükmünden (Allah’tan gelen yönetim tarzından) daha güzel yönetim sahibi kim vardır?” (Maide: 49-50)

“De ki; Ben ancak bana Rabbim’den vahy olunana uyarım.” (A’raf: 203)

“Allah’ın sana gösterdiği biçimde insanlar arasında hükmedesin-yönetesin diye sana Kitab’ı hak ile indirdik, hainlerden taraf olma!” (Nisa: 105)

“Sözlerini bozmaları sebebi ile onları lânetledik ve kalplerini katılaştırdık. Onlar kendilerine zikredilen ahkâmın önemli bir bölümünü unutarak kelimelerin yerlerini (manalarını) tahrif ederler (değiştirirler).” (Maide: 13)

“Şimdi de onların size inanacaklarını mı sanıyorsunuz? Gerçek şu ki; onlardan bir zümre vardır ki, Allah’ın kelâmını işitirler sonra onu iyice anlamalarına müteakip bile bile tahrif ederlerdi.” (Bakara: 75)

“Ayetlerimizi az bir karşılık ile satmayın. Yalnız Ben’den korkun. Hakkı batıl ile karıştırmayın, bildiğiniz halde Hakkı gizlemeyin.” (Bakara: 41-42)

“Vay haline o kimselerin ki, kitabı elleriyle yazarlar sonra o yazdıkları şeyi az bir para karşılığında satmak için ‘Bu Allah katındandır’ derler. Ellerinin yazdıklarından ötürü vay haline onların! Yine kazandıklarından ötürü vay haline onların!” (Bakara: 79)

O din, her şey için bir açıklama getirmiştir. (Nahl: 89) Ve hayatın tamamını kuşatan bir kemaletle tamamlanmıştır. (Maide: 3)

“Görmedin mi Allah nasıl bir misal getirdi? Güzel bir kelimeyi (kelime-i tevhidi), kökü yerde sabit dalları gökte olan güzel bir ağaca benzetti. O ağaç, Rabbinin izni ile her zaman yemişini verir. Öğüt alsınlar diye Allah insanlara misaller getirir. Pis bir kelimenin (küfür kelimesinin) misali, gövdesi yerden koparılmış, o yüzden ayakta durma imkânı olmayan pis bir ağaca benzer.” (İbrahim: 24-26)

“(Allah) kâfirlerin kelimesini (inanç ve düşüncelerini) alçak kıldı. Allah’ın kelimesi ise (zaten) yücedir. Çünkü Allah daima üstündür, hikmet sahibidir.” (Tevbe: 40)

“Kim izzet ve şeref istiyorsa, bilsin ki izzet ve şerefin hepsi Allah’a aittir. O’na ancak güzel kelime (kelime-i tevhid) yükselir. Onu da Allah’a salih amel ulaştırır. Kötülükleri tuzak yapanlara gelince, onlar için çetin bir azap vardır. Ve onların tuzağı bozulur. (Fatır: 10)

“Kendilerine Kitap’tan nasip verilenlere baksana! Sapıklığı satın alıyorlar ve sizin de yoldan çıkmanızı istiyorlar!” (Nisa: 44)

“De ki; İşte benim yolum budur. Ben ve bana uyanlarla birlikte basiret üzere Allah’a (sadece Allah’a kulluğa) davet ediyorum. Allah’ı (ortaklardan) tenzih ederim. Ve ben müşriklerden değilim.” (Yusuf: 108)
Hukuk, Yaşam, Din, Sağlık, Magazin, Turizm

Yorum Gönder

0 Yorumlar
*Asılsız yorum yapmayınız. Mesajlar Yönetici tarafından denetleniyor.

Reklam

Reklam

İlginç Bilgiler

Reklam