1 Nisan Batının uydurması mıdır. Müslümanlar 1 Nisan Kutlar mı. 1 Nisanda Müslümanların katledildiği doğru mudur. 1 Nisan nedir
1 Nisan Şaka Günü, her yılın 1 Nisan günü kutlanır. Genelde şaka gününde insanların birbirine şaka yapması gelenek haline gelmiştir.
Nisan 1 şakası hakkında farklı kültür, inanç ve dillerde efsaneler bulunmaktadır.
1 Nisan; hile günü ya da haçlıların Müslümanları katlettiği gün müdür.
Batının uydurması mıdır. Dünya milletleri bugüne nasıl bakıyor. 1 Nisanda neler olmuştur.
Tıpkı tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de özellikle ergenlik dönemindeki gençlerin okul maceralarında önemli bir yeri olan Nisan 1 şakaları, yaşlı genç her insanın yüzünde tebessüm oluşturan türlü türlü muzipliklerin yapıldığı bir şaka günüdür. Ancak insanlar doğduklarından beri 1 Nisan tarihinde herkesin birbirine şaka yaptığını biliyor olmasına rağmen bu adetin nereden çıktığını bilmezler. Peki gerçekten de nereden çıktı bu Nisan 1 şakası? İnsanlar neden bu tarihte birbirlerine şaka yapıyor ? Neden başka tarih değilde bu tarih ? İnternet'te dolaşan 1 Nisan bilgileri ne kadar doğru ?
İşte bu soruları aydınlatacak olan Nisan 1 şakasının nasıl ortaya çıktığını sizler için araştırdık.
"Nisan 1" şakası hakkında farklı kültür, inanç ve dillerde efsaneler bulunmaktadır:
Bir de Nisan 1 ile alakalı ‘Nisan Balığı’ kavramı vardır ! Fransa’da da yılın bu döneminde balık avı yasak. Çünkü bu dönem balıkların üreme mevsimidir. İşte böyle bir ortamda bazı muziplik severler balık avcılarını kandırmak için ırmaklara ‘Nisan Balığı’ diye bağırarak çiroz ringa balıkları atmışlar ve bu şaka kavramı da buradan türemiş… Günümüzde artık tatlı sulara balıklar atılmasa da balık şeklinde çikolatalar yenerek, insanların arkasına kağıttan balıklar iliştirilerek, dostlar işletilerek bu özel şaka geleneği de bir şekilde yaşatılmakta.
1564 yılında Fransa kralı IX. Charles, yıl başlangıcını Ocak ayının 1. gününe aldı. Daha önce Avrupa'da yaygın olan yıl başlangıcı 25 Mart'tı. O zamandaki iletişim şartlarıyla Charles'in bu kararı fazla yayılmadı. Duyanlar ise protesto amaçlı eski adetlerine devam ettiler. 1 Nisan'da partiler düzenlediler. Diğerleri ise onları Nisan aptalları olarak nitelendirdiler. 1 Nisan'a "aptallar günü" adını verdiler. Bu günde herkese sürpriz hediyeler verdiler, gerçek olmayan haberler ürettiler. Yıllar sonra Ocak ayının yılın ilk ayı olmasına alışılınca, Fransızlar 1 Nisan gününü kültürlerinin bir parçası görerek devam ettirdiler. Oradan da bütün dünyaya bir şaka günü olarak yayıldı.
Fransa (Poisson d'avril - Nisan Balığı) : 1564 yılında Fransa kralı IX. Charles yılbaşını 1 Nisan’dan 1 Ocağa aldırır. Bu arada 1 Nisan’ı sene başı olarak kabul etmeye devam edenlerle alay etmek amacı ile yapılan şakalar, bir süre sonra gelenek haline gelir. 1 Nisan’ı yılbaşı kabul edenlere ise “Nisan Balığı” adı verilir
İngiltere - April Fools' Day - Nisan Aptallar Günü
İskoçya - Gowk veya Cuckoo günü
Nisan 1 veya Nisan Balığı, Hollanda, Belçika, Kanada, ABD, İsviçre, Japonya dahil dünyanın pek çok yerinde tanınmaktadır. Nisan 1 ile ilgili başka bir efsane de Pagan kültüründe 1 Nisan'da kutlanan Fous bayramıdır. Antik Roma'da Hilarya adıyla benzer bir bayram da kutlanmaktadır. Hindistan'da ise bu bayram 31 Mart'ta Holi adıyla kutlanmaktadır.
1 Nisan, Haçlıların Müslümanları alt etmek için "hile"ye başvurduğu bir gün diyenler de vardır.
İslamfobia yanlıları gibi gayrimüslimlere düşman olanlarda batının her halt yiyişi arkasında Müslümanlığa düşmanlık arayanların uydurduğu bir hikaye mutlaka mevcuttur.
1 Nisanın katliam günü olduğunu söyleyen ve kutlanmaması gerekir diyenlerin iddiasıan göre olay şöyledir.
15. yüzyılın sonlarında, Haçlı ordusu İspanya'daki Endülüs Müslümanlarının son kalesini kuşatır. Uzun süren bir kuşatma olmasına rağmen, kış aylarının da etkisiyle, kale korunabilmektedir. Durumun zorluğunu anlayan Haçlı ordusunun komutanı değişik taktikler düşünmektedir. En sonunda 31 Mart gecesi kalenin önüne giderek bir elinde Kur'an bir elinde İncil; "Şu iki kutsal kitap üzerine yemin ederim ki, teslim olursanız bu akşam size bir şey yapmayacağım." der, taahhütte bulunur. Gerekli görüşmelerden sonra canlarının kurtarılması karşılığında Müslümanlar, Haçlı ordusunun komutanına güvenerek kaleyi teslim ederler. Ama bakın neler yaşanır?
Ertesi sabah, yani 1 Nisan sabahı, Haçlı ordusu komutanı bütün Müslümanların katledilmesi için emir verir. Bunun üzerine, kaleyi Haçlılara teslim eden Müslümanlar şunu söyler:
"Hani iki kutsal kitap adına yemin etmiştiniz, bize söz vermiştiniz, ne oldu?"
Haçlı ordusu komutanı da şu mukabelede bulunur: "Benim sözüm size dün akşam içindi, bugün için size bir sözüm yoktur."
Haçlı kumandanının sözüne itimat eden Müslümanlar, ihanete uğradıklarını öğrendiğinde artık çok geçtir; ...Ve tüm Müslümanlar hemen orada şehit edilir.
Oysa Endülüs Devletinin son kalesi olan Gırnata 2 Ocak 1492 de düşürülmüştür.
Yani 1 Nisanla bu olayın ilgisi yoktur. Bugünün Müslümanlar için bir katliam günü olduğuna dair tarihi kaynaklardan herhangi bir sağlam bilgiye rastlayamadık.
Genellikle değişik ülkelerde belli bir efsaneye dayalı olarak söz konusu edilen rivayetlerin dışında İslam aleminde herhangi bir bilgi de yoktur.
Roma İmparatoru Sezar M.Ö. 46 yılında takvimin başlangıcını Ocak ayı olarak ilan ettiyse de, çok uzun bir süre daha, 16. yüzyılın ortalarına kadar Avrupa’da yeni yıl geleneksel olarak, bahar aylarının başlangıç tarihi olarak da kabul edilen Mart ayının 25’inde başlardı.
Sezar’dan tam 1610 yıl sonra, 1564’de Fransa Kralı IX. Charles, takvimi değiştirerek yıl başlangıcını Ocak ayının birinci gününe almıştır. O zamanın iletişim koşullarında bazı insanların bu gelişmeden haberi olmamıştır. Bazıları ise bu kararı protesto etmek amacıyla eski adetlerini sürdürmüşlerdir. Bu çerçevede 1 Nisan’da partiler düzenlemeye, birbirlerine hediyeler vermeye devam etmişlerdir. Yeni takvimden haberdar olup onu kabul edip uygulayan diğerleri ise bunları ‘1 Nisan aptalları’ olarak nitelendirip bu güne ‘Bütün Aptalların Günü’ adını vermişlerdir. Bu günde diğerlerine sürpriz hediyeler vermişler, yapılmayacak partilere davet etmişler, gerçek olması mümkün olmayan haberler üreterek yaymışlardır.
Yıllar sonra takvimin ayları yerine oturup Ocak ayının yılın ilk ayı olmasına alışılınca, Fransızlar 1 Nisan gününü kendi kültürlerinin bir parçası olarak görmeye başladılar. Zaman içinde bu geleneği gittikçe süsleyerek, zenginleştirerek ve yaygınlaştırarak devam ettirdiler. Fransız kökenli bu geleneğin İngiltere’ye ulaşması yaklaşık iki yüzyıl sürmüştür. Oradan da Amerika’ya ve bütün dünyaya yayılmıştır.
Fransızların Nisan Balığı kavramı vardır ki bu da Fransa’da da yılın bu döneminde balık avının yasak edilmesiyle ilgili. Çünkü bu dönem balıkların üreme mevsimidir. İşte böyle bir ortamda bazı muziplik severler balık avcılarını kandırmak için ırmaklara ‘Nisan Balığı’ diye bağırarak çiroz ringa balıkları atmışlar ve bu şaka kavramı da buradan türemiş… Günümüzde artık tatlı sulara balıklar atılmasa da balık şeklinde çikolatalar yenerek, insanların arkasına kağıttan balıklar iliştirilerek, dostlar işletilerek bu özel şaka geleneği de bir şekilde yaşatılmakta.
İngiltere - April Fools' Day - Nisan Kaçıklar Günü
İskoçya - Gowk veya Cuckoo Günü
"Nisan 1" veya "Nisan Balığı", Hollanda, Belçika, Kanada, ABD, İsviçre, Japonya dahil dünyanın pek çok yerinde tanınmaktadır.
"Nisan 1" ile ilgili başka bir efsane de Pagan kültüründe 1 Nisan'da kutlanan "Fous Bayramı"dır. Antik Roma'da Hilarya adıyla benzer bir bayram da kutlanmaktadır. Hindistan'da ise bu bayram 31 Mart'ta Holi adıyla kutlanmaktadır.
1 Nisan’ın yurdumuzdaki uygulaması genelde öğrencilik döneminde okullarda görülür. Gençler birbirlerine şaka yapmak ve birbirlerini kandırmak için yarışırlar.
Bu açıklamalardan anlaşılıyor ki, 1 Nisan günü, bir Hristiyan din adeti değildir.
Bu sebeple, bu günde -makul, aşırı olmayan, haram unsurları barındırmayan- bazı şakaların yapılmasının -prensip olarak- haram olduğunu söyleyemeyiz.
Yalanla eş anlamlı şakalar ise, bizzat yalan olduğu için haramdır. Ancak şaka; yalan, alay, hakaret gibi aşağılayıcı manada olmamak ve aşırı gitmemek kaydıyla yapılırsa, buna müsaade edilmiştir.
Hz. Peygamber (asm) ve ashabının yaptığı bu tür şakalar, kırıcı ve yalan cinsinden olmayan şakalardır. Böylesi şakalar ise insanlar arasında muhabbeti arttırır. Ancak her işte olduğu gibi şakada da aşırıya gidilmemelidir.
Yüce Allah, insanların mallarına tecavüzü haram kıldığı gibi, insan şahsiyetini kırıcı olan her türlü alayı, gıybet, yalan, iftira, dedikodu ve benzeri sözlü tecavüzleri de haram kılmıştır. Bu cümleden olmak üzere çoğu kere muhatabı küçük düşürecek şekilde yapılan fiilî ve sözlü şakalar da Hz. Peygamber'in hadîsi ile yasaklanmıştır: "Kardeşinle mücadele ve şaka etme" (Tirmizî, Birr, 58).
Mizahı çok yapan bazı sahabe hakkında Kur'anî hüküm de (el-Hadîd, 57/16 - İnananlar için hâlâ vakit gelmedi mi ki, kalbleri Allah'ın zikrine ve inen hakka saygı duysun ve bundan önce kendilerine verilmiş, sonra üzerlerinden uzun zaman geçmekle kalbleri katılaşmış, çoğu da yoldan çıkmış kimseler gibi olmasınlar") buyurulduğu da ifade edilir.
Seyyid Kutub bu ayeti şöyle açıklamıştır. (57/HADÎD-16) "Allah'tan gelen öğütlerin ve O'nun indirdiği gerçeğin etkisi ile müminlerin kalplerinin yumuşayacağı, ürpereceği gün halâ gelmedi mi? Müminler daha önce kendilerine kutsal kitap verilenler gibi olmasınlar. Uzun zaman geçince onların kalpleri katılaştı ve çoğu yoldan çıkmış kimseler oldu."
Yalanla eş anlamlı şakalar, bizzat yalan olduğu için haramdır. Ancak şaka, yalan, alay, hakaret gibi aşağılayıcı manada olmamak ve aşırı gitmemek kaydıyla yapılırsa buna müsaade edilmiştir.
Hz. Peygamber (s.a.s) ve ashabının arkadaşlarıyla şakalaştığı görülmüştür. Ebû Hureyre'den: Ashab, Rasûlullah'a, "Ya Rasûlullah, sen de bizimle şaka yapıyorsun" dediler. Rasûlullah, "Ben sadece doğruyu konuşurum, haktan başka bir şey söylemem" (Tirmizî, Birr, 57) buyurdu.
İbn Abbas'tan: Bir adam, "Allah Rasûlü şaka yapar mıydı?" diye sordu. "Evet" diye cevap verdim. "Peki Rasûlüllah nasıl şaka yapardı?" deyince "Hz. Peygamber (s.a.s) hanımlarından birisine geniş bir elbise giydirdi . "Bu elbiseyi giy, Allah'a şükret, eteğini de gelin eteği gibi sürü" buyurdu, dedim."
El şakaları ve öldürtücü, yaralayıcı aletlerle yapılan şakalar tehlikeli olabileceğinden yasaklanmıştır. "Her kim kardeşine -isterse ana baba bir kardeşi de olsa- (korkutmak üzere) demirle işaret ederse, onu bırakmaya kadar melekler o kimseye lanet ederler. " "Sakın sizden biriniz (din) kardeşine silah ile işaret etmesin. Çünkü işaret eden kimse bilmez ki belki Şeytan o silahı elinden kaydırır, işaret edilen adamı vurur da bu yüzden cehennemden bir çukura yuvarlanır" (Riyâzu's-Salihîn, III, 293).
Kocanın eşi ile şakalaşması ve oynaşması, aralarındaki sevgiyi arttıracağı için tasvip, hatta teşvik edilmiştir (Ebû Davud, Edeb, 84,85,149,7; İbn Mâce, Cihad, 40; Ahmed b. Hanbel, II, 352, 364, 3/67, 5/32).
1 Nisan günü neler oldu neler olmadı merak edenlere de https://tr.wikipedia.org/wiki/1_Nisan linkine tıklayarak öğrenmesini öneriyoruz.
Son olarak, Müslüman hile yapmaz. Aldatan bizden değildir diyen bir dinin mensupları aldatmaktan, hileden kaçınır. Mümin bunu asla yapmaz. Müslüman olup emre aykırı edenler de azabını, cezasını çekmeden cennete giremez.
Derleme : erolkaranet /