Türkler’in Mekke, Medine ve Kudüs’ten sonra en fazla saygı gösterdikleri mekân olan Eyüpsultan Camii’nin avlusu, Kabrin ve türbenin hemen dışındaki musluklardan akan su da ziyaretçileri asırlar boyunca serinletmiş ve Zemzem ile aynı kaynaktan geldiğine inanılmıştır.
İSTANBUL’un fethinden önce Müslümanlar’ın yaptıkları kuşatmalarda şehid olan sahabelerin en meşhuru, bizde “Eyüpsultan” olarak bilinen Hazreti Halid bin Zeyd Ebu Eyyub el-Ensari’dir ve bulunduğu semte ruhanî bir hava veren türbesi, bizler için Mekke, Medine ve Kudüs’ten sonra İslam dünyasının en saygın yeri olmuştur.
PEYGAMBER’İ AĞIRLADI

AKŞEMSEDDİN KEŞFETTİ
Mezarı yeniden keşfeden, Fatih Sultan Mehmed’in hocası Akşemseddin oldu. Fethin ardından inşa edilen türbenin etrafına cami, medrese, imaret ve hamam da ilave edildi ve Osmanlı padişahları bir çeşit taç giyme merasimi olan kılıç kuşanma törenlerini asırlar boyunca Eyüpsultan Türbesi’nde yaptılar. Türbe, bugünkü şeklini 17. asrın başında, Birinci Ahmed zamanında aldı.
Türbenin içinde bulunan ve “Kısmet Kuyusu” diye bilinen kuyu ihya edildi, kıble tarafına bakan türbe girişinin önüne bir ziyaret yeri, cüzhane ve sebil ilâve edildi ve sandukanın etrafına da gümüş telden bir şebeke kondu.

AYAK UCUNDAKİ ZEMZEM
Türbesinin üzerinde en az durulmuş olan yeri, halk arasında “Zemzem” veya “Kısmet Kuyusu” denen yerdir. Kuyu, Eyüpsultan’ın sandukasının ayak ucunun sağ tarafında yeralır. Türbeyi zemin suyunun tahribatından korumak maksadıyla açılmış olan kuyunun mermerden olan bilezik taşı, türbe duvarı oyularak yerleştirilmiştir ve ağaçtan çıkrık ile bakır kovası da kuyunun üzerindedir.
Halk arasında bu kuyunun suyunun Kâbe’deki Zemzem ile aynı kaynaktan geldiğine ve Ebu Eyyüb el-Ensari’yi defneden İslâm mücahidleri tarafından açıldığına, Bizanslılar tarafından da korunduğuna ve bazı hastalıklara şifa verdiğine inanılmıştır.
http://www.haberturk.com/polemik/haber/965348-eyupsultanin-kanadi-kirik-leylegi-ve-turbedeki-kuyusu